Dil Meselesi ve ÖMER SEYFETTİN

Birçok alanda yozlaşma yaşadığımıza tanık olurken, en büyük yozlaşmayı dilimizde yaşıyoruz. Dilimiz elden gidiyor ve her geçen gün daha fazla yabancı kelime dilimizi işgal etmektedir. Dilimizi kaybedince her şeyimizi kaybedeceğimizi dikkate almıyoruz. Bundan yüz yıl önce millî benliğimize dönme mücadelesi başlatılırken, dil konusuna büyük bir önem verilmiştir. Edebiyatta millî kaynaklara dönme düşüncesi millî dilimiz Türkçenin önemini gündeme getirmiştir. Millî Edebiyat adı verilen akım, 1911 yılında Selanik’te çıkarılan Genç Kalemler dergisinde kendisini en güçlü şekilde ifade etmiştir. Millî edebiyatın, millî lisandan doğacağını söyleyen Ömer Seyfettin, millî değerlere dönüşü ve dilde sadeleşmeyi savunarak, Millî Edebiyat akımının önemli bir temsilcisi haline gelmiştir.

 

Edebiyat ve fikir hayatımızın önemli ismi Ömer Seyfettin, 1884 yılında Balıkesir/Gönen'de doğmuştur. Edirne Askeri İdadisinden 1900 yılında mezun olduktan sonra eğitimine İstanbul'da Mekteb-i Harbiyede devam etmiş, teğmen rütbesiyle buradan mezun olmuştur. İzmir'de ve Rumeli'de görev yapmış, Edebiyat ve dilde bir ihtilal yapılması gerektiğine inanarak kendisini tamamen edebiyata vermek için askerlik görevinden ayrılmıştır. Genç Kalemler dergisinin ilk sayısında Yeni Lisan adlı meşhur makalesi yayımlanmıştır. Balkan Savaşı'nda tekrar subay olarak orduya dönen Ömer Seyfettin, Yunanlıların elinde bir yıl kadar esir kalmış, esareti sırasında da yazmaya devam ettiği öykülerini, Halka Doğru, Türk Yurdu dergilerinde yayımlamıştır. İstanbul'a dönünce ordudan ikinci kez ayrılıp, ölümüne kadar edebiyat öğretmenliği ve yazar olarak hayatını sürdürmüştür.

 

Millî Hisleri Canlı Tutmak

 

Edebi eserlerin halka ulaşmasını, halk için sanat anlayışını savunan Ömer Seyfettin, otuz altı yıllık kısa ömre 159 hikaye, bazısı yarım kalan 7 roman, 1 masal, 7 piyes, 71 şiir, 81 makale, 30 kadar fıkra sığdırmayı başarmıştır. Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşlarını yaşamış olan Ömer Seyfettin, bu buhranlı dönemdeki Türk gençliğinin millî hislerini canlı tutmak için eserler yazmaya önem vermiştir. Yeni Lisan adlı makalesinde gençlere şunları söylemiştir: “Ey Gençler! Ey bugün eski devirden kalma mekteplerin dar dershânelerindeki kuru sıralar üzerinde müstakbeli (geleceği) kazanmak için çalışan gençler, sizi bekleyen vazifeler pek ağırdır. Siz bütün dünyâca siyâsî ve içtimâî (sosyal) mevcûdiyeti (varlığı) silinmek istenilen bir milleti kurtaracaksınız. Evet, bütün dünyâca… Avrupalıların hilâl ve salîb (haç) nâmına yaptıkları haksızlıkları şüphesiz biliyorsunuz… Unutmayınız ki, etrafımızdaki Bulgar, Sırp, Karadağ, Yunan hükümetleri ihtizar (can çekişme) dakikalarımızı beklediklerini saklamıyorlar. Rumların, Bulgarların, Sırpların Osmanlılık vatanındaki mektepleri meydanda… Oralarda şiddetli bir Türk düşmanlığı tâlim olunuyor (öğretiliyor) ve bunu bütün dünyâ biliyor, gazeteler yazıyor. O halde korkmayınız, sizin bilmenizde bir beis yoktur!..”

 

Kıymeti Bilinmiyor

 

Bugün de buhranlı bir dönemden geçiyoruz. Başta dilimiz olmak üzere manevi değerlerimizin yozlaştırıldığı, millî duygularımız erozyona uğratıldığı böyle bir dönemde, Ömer Seyfettin gençlere yeteri kadar tanıtılmamaktadır. Sosyolog-yazar Fatma Karabıyık Barbarasoğlu, bu konuda şunları söylemiştir: “… Hakikaten Ömer Seyfettin'in kıymeti bilinmemiştir. Her vesile ile Çehov'un adının anılışına karşılık Ömer Seyfettin unutulmuştur. Oysa külliyatını dört yayınevi basıyor. Onlarca yayınevinde çeşitli kitaplarını bulmak mümkün. O halde ne demeye çalışıyorum? Ömer Seyfettin klişe okumaların dışında okunamıyor… Evet, çocukların okuyacağı kitapları vardır. Ama Ömer Seyfettin esas gençlik yıllarında okunacak bir yazardır…”

 

En buhranlı dönemimizde millî değerlere ve dilimize sahip çıkan; milliyetçilik, bağımsızlık ve millî hissiyatı eserlerinde işleyen ve bu değerleri bizlere kavratan bu önemli sanat ve fikir insanı, 6 Mart 1920 tarihinde vefat etmiştir.

 

Gürcan Dağdaş

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi