Yerle bir etmekmi sonuç alabilmekmi?

1 Kasım'dan bugüne bakıyorum,okuyorum seçim sonuçları bize neyi işaret ediyor.

Seçmen ne istiyor?
Ülkücüler ne istiyor?
Benim anladığım kadar ortada tartışılan tek şey var ülkücülerin ne istediği,aslında oyu verecek olan kafası karışıklıktan kurtulması gereken milletimiz yani seçmenler.

Biz oldu bitti diyerek seçmenin arzu ve isteklerini dikkate almadan,ne kadar mesafe katedeceğiz orasını hesaplamamız gerekmektedir.

Kendi içimizdeki özeleştiriye tahammül edemiyorsak,edemiyoruz?
Seçmenin ağır suçlamalarının altında kalmamız görünmektedir,seçmenin MHP'yi bizden iyi analiz ettiginin farkında olmak gerekir.

Türk seçmen yapısı iş yapandan ve anladığı dilden konuşan siyasetçiden yana olduğunu, defalarca bize farkettirdi.

Tayyip Erdoğan hiç bir derinliği olmayan birisi olmasına rağmen,düşündüğünü basit bir dille söyleme becerisi 13 yıldır onu iktidardan indirmemektedir.

Bizim söylemlerimiz hep içeriye aittir,dışarıya yönelik söylem ve eylem malesef geliştirmiyoruz.

Herkesin anladığı dilden konuşma becerisi olmadan,hayırlarınızı ve evetlerinizi milletimize anlatmanın para etmediği ortadadır.

Demokrasi tahammül rejimidir.demokrasi eşittir milliyetçilik diyenlerin tahamülsüzlüğü.ülkücüleri dışlama noktasına getirdiği gibi,seçmenide etkilemektedir.

1 Kasım seçimlerinden sonra kendini analiz edemeyen MHP,seçmeni ve ülkücüler tarafından eleştirilmesi ve genelbaşkan dahil herşeyin tartışılması gayet doğaldır.

Siz kendiniz özeleştiri yapamıyorsanız,sokakta gece gündüz partisinin başarısı için uğraş verenlerin sizi eleştirmesi normaldir.

Bu tartışmaları ve eleştirileri içe yönelik kavga olarak değerlendirmek,kimse kusura bakmasın milletin aklı ile dalga geçmektir.

Millet eleştirecek siz doğrusunu yapacaksınız,eleştirmezse siz neyi düzelteceksiniz,iktidar partisi %49 oyunu tartışırken, bizim 5 ayda kaybettiğimiz 2 milyon oyu tartışmamız asla içe yönelik kavga değildir.

Bütün bunlar şunu göstermektedir...
MHP eleştirilmesin geriye gitsin,çünkü eleştirilmeden başarı yakalamak mümkün değildir.

Eleştirilmemek geriye gitmektir...
Eleştirilmemek yerinde saymaktır...
Eleştirilmemek yok olmaktır...
Bütün bunlarıda geçmiş yıllarda eleştiriyi rahat yapabilen,Şevkat abinin çıkarttığı milliyetçi çizgi Gazetesi'nden öğrenmiştik.
Eleştirilmeyen hiç bir kurum başarıdan söz edemez.

Allah'a emanet olunuz
HABİB YALÇIN