
ERKEN SEÇİM ve ŞEREF SİYASETİ
AKP için bir erken seçim ek bir kayıp anlamına gelmiyor. Çünkü, mevcut tablodan bir kaç milletvekili eksik almak bugünkü pozisyonu değiştirmeyecek.Ama tersine bir kaç puanlık artış AKP'yi yeniden tek başına iktidara taşıyacak. Böyle bir ihtimal yüzde on da olsa denenmeye değer. AKP'de bunu deniyor.
Ancak böyle bir teşebbüsün başarıya ulaşması, erken seçimin faturasını bir başka partinin üzerine yıkmakla mümkün. AKP muhtemelen şöyle diyecektir,biz hükümet kurmak istedik muhalefet yanaşmadı,özellikle falan parti zinhar ben hükümet ortağı olmak istemiyorum diyerek bizi erken seçime mecbur etti.
Faturanın hangi partiye yıkılacağını söylemeye gerek var mı?
Baştan beri halk bize ana muhalefet görevi verdi, hükümeti AKP ile CHP kursun diyen MHP'ye kesilecektir. Kabul etmek gerekir ki MHP bu süreçte kendisini hiç anlatamadı. Neyi hedeflediğini,ne yapmak istediğini doğru dürüst ortaya koyamadı. Şu son azınlık hükümeti tartışmaları bile nasıl bir kafa karışıklığı içinde olunduğunu gösteriyor.
Tabi bu durumun tek sorumlusu MHP değil. Medya HDP ve PKK'ya gösterdiği töleransı hiç bir zaman MHP'ye göstermedi. MHP'ye AKP'nin elini tutan onun gibi hırsız olur diyenler,CHP koalisyon görüşmelerine başlayınca küçük dillerini yutmayı tercih ettiler.MHP'li bir koalisyon görmemek için AKP'nin günahları üzerinden kampanya yürüttüler.
MHP'yi niçin istemedikleri açık, MHP'li bir koalisyonda İmralı-Kandil rezaletleri yaşanmayacak. Devletleşme aşamasına gelen PKK bütün hayallerini toprağa gömmek zorunda kalacak.Gücünü Türkiye ile Suriye arasında dağıtmak zorunda kalacağı için her iki cephede de zayıf duruma düşecek. Bunu engellemenin yolu MHP'nin iktidar ortağı olmasını engellemekten geçiyor. Var güçleri ile MHP üzerinde siyaset yapmalarının ardında bu gerçek yatıyor.
Ülkenin Erdoğan'ın başkan olma hırsı ile PKK'nın pozisyonunu koruma planından kurtarılması gerekiyor.Bunun için hem AKP'nin tek başına iktidar olmaması, hem de operasyonların devam etmesi gerekir. Muhtemel bir erken seçimde tek başına iktidar olan bir AKP' yeniden çözüm masalına dönebilir.İktidar sözcülerinin Apo'yu yedekte tutmaları böyle bir ihtimalin her zaman söz konusu olabileceğini gösteriyor. CHP ile denedik olmadı,MHP ise baştan beri kapıları kapadı propagandası ile gidilecek bir seçimde en zararlı çıkan parti MHP olur.
Diğer taraftan şeref-şerefsizlik üzerinden başlatılan tartışmalar da doğru değil. Vatan toprağını parçalamada HDP ile PKK arasında bir görev dağılımı olduğu doğru. HDP'nin Türkiyelileşmek yerine amaçlarını Türkiye'ye kabul ettirmek için organize olduğu da gerçek. PKK ile aralarındaki fark, HDP'nin alanda olması münasebetiyle daha gerçekçi olduğu, arkasına aldığı toplumsal kesimin taleplerini daha iyi bildiği gerçeğidir. HDP bir taraftan PKK nın avukatlığını yapıyor diğer taraftan legal siyasetin imkanlarını kullanarak PKK'nın taleplerini kitlelere taşıyarak onları ayrışma fikrine hazırlıyor. Bu yönüyle PKK'dan daha tehlikeli ve etkili olduğunu söylemek mümkün. MHP ise ülke bütünlüğünü varlığının gayesi, haline getirmiş bir parti. Bütünleştirme önce söz ve üslubun ona göre ayarlanmasından geçer. HDP'ye yönelik her eleştiriyi HDP ve onun medyadaki uzantıları ustaca savuşturarak bunu Kürtlere yönelik bir hakarete çeviriyor.HDP ye söylenen her söz Kürtlere söylenmiş gibi takdim ediliyor. Bu da aradaki mesafenin daha da açılmasına,MHP'nin Kürt düşmanı bir parti olarak algılanmasına neden oluyor. Oysa Kürtleri en fazla kucaklaması,okşaması, milli bütünlüğümüze bağlaması gereken parti MHP. Bu üslup bazılarının hoşuna gitse de gerçekte MHP'nin tek millet hedefine hizmet etmez.Dahası MHP tek vatan,tek millet,tek bayrak,tek devlet ve tek dil konusunda mutabık olan, özerklik,federalizm,eyaletleşme gibi talepleri olmayan, bu çerçevede Türkiyelileşme isteği taşıyanlara yardımcı olmalı,bütünleştirici, birleştirici bir köprü işlevi görmelidir. Böylece HDP'nin gerçekte Türkiyelileşmeyi isteyip istemediği de anlaşılacak,MHP ile Kürt vatandaşlarımız arasına husumet duvarları örmek isteyenlerin oyunları bozulacaktır.
Hülasa,Türkiye erken seçime gidecekse bu yolu açan MHP olmamalıdır. 2002 de alınan erken seçim kararı Erdoğan'a Başbakanlık yolunu açtı,yeni bir erken seçimle Erdoğan'a bu defa başkanlık yolunu açmak milliyetçiliği gerçekten Erdoğan'ın ayakları altına atmak olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.