GARİBAN ADANALI‏

Gariban Adanalı  Bizim memlekette bir Adanalı müdür vardı ,tarım kredi kooperatifi müdürü.!

Çok düzgün bir adamdı, kimsenin hakkına tenezzül etmezdi. Rüşvet yiyen memurları teşhir ederdi,kimseye tolerans geçmez aksine ,hukuk neyse onu uygulardı. Sessiz ve sakin bir kişiliği mütevazı bir hayatı vardı,çarşı bakkal filan bilmezdi bir mustahdemi vardı,her işini o yapardı.

Selamı sabahıda pek yoktu,insanlarla arasında hep mesafe koyardı,çok uzun uzun konuşmaz, şakalarında ne dediği bir saat sonra anlaşılırdı.

Çok sert bir duruşu ketum bir dili,Adanalı olmanın en büyük özelliği şivesi ile belli olurdu. Araba merakı çoktu,özellikle İsveç Malı arabalara karşı müthiş bir sempati duyar , her sohbetinde o markaların sağlamlığını anlatırdı.

Yanlız karar vermeyi çok sever,cuma namazlarında bir alışkanlığı vardı ,hep aynı camiye giderdi,caminin hocasını çok severdi. Memuruna hizmetlisine halka herkese mutlaka erkeklere bey,bayanlarada mutlaka hanımefendi derdi,insanlarla yüzgöz olmamak için çok caba sarfederdi. Siyasi görüşünü sohbetlerinde mutlaka belli ederdi,özellikle Türk kavmindeki bütün boyları bilir ve uzun uzun özelliklerini anlatırdı.

Sigara tiryakiliği meşhurdu,vatandaş Amerikan sigarası içerdi,müdür bey sadece yerli sigara içerdi,kalp krizi geçirdi daha sonra sigarayı bırakmıştı. Tarım kredi koparatifini çok kıskanırdı,memurları tam manası ile kontrol altında tutmaya çalışırdı,bir memur yükseleceği zaman kılı kırk yarardı. Aslında bizim Adanalı müdüre bölge müdürlüğü hatta genel müdürlük teklif edildi,müdür kontrol benden kaçar korkusu ile bütün üst gorevleri reddetti.

Memurları ise hep övünürdü bizim müdür bir genel müdür olsa bakın neler yapar diye,halbuki müdürün umurunda bile değildi,müdür istiyordu, ne ismim kaybolsun nede rizikolu bir hayata geçeyim,ne lüzum var sorumsuzluk içinde zaten maaşımı alıyorum. İstedigimi memuriyete alıyorum ,istemediğimi hizmetli bile yapmıyorum,genel müdür olsam bir sürü iş alacağım başıma,yok bölge müdürleri ile uğraş ,yok ihalelerle uğraş , başıma yeni yeni işler açmaktansa böyle idare ediyorum.

Müdür bey'in en önemli yönlerinden biri,odasında günde enaz 15 saat oturur dışarı pek çıkmazdı,ayda bir defa gezmeye çıkar hemen geri odasına makamına gelirdi,yardımcılarına pek güvenmezdi,onun içinde vatandaş onun huylarını pek tanımazdı. Vatandaş şunu hep söylerdi müdür çok düzgün bir insan,bu adam asla haram yemez derdi,çünkü risikoyu sevmiyor,risikoyu sevmeyenin icraatlarıda pek olmaz derlerdi.

Mesai saatlerinin dışında pek makam arabasını kullanmaz, mesai dışında kendi özel aracını kullanırdı, diğer memurlara örnek olsun diye,diğer memurlar hiç umursamaz ve kendi bildiklerini yapardı. Bizim Adanalı müdür kolay karar verir,statükoyu sever tuttuğunu tutar ve bir daha bırakmazdı. Değişiklikten korkar,gelişimi kolay kabullenmez,ona verilen bilginin dışında bilgi transferini hiç sevmezdi,aklından öyle şeyler geçirirdi,bazen olmayacak işleri anlatır,koparatifini sadece kendinin koruyabileceğini düşünürdü.

Bazen koparatifin üyelerini biraraya getirirdi,onlara hitap ederken yazmış olduğu konuları okur,hayatta yazmadan konuşmazdı ne olur ne olmaz diyerek,tedbiri elden bırakmazdı. Müdür bey,birebirde efendim nasıldınız diye başlardı , toplumda ise birebirde bağırıp çağırmadığına,acayip bir şekilde bağırırdı. Müdürümüzün ciddi manada hobileri yoktu,Beşiktaşlı olduğunu söyler fakat Beşiktaş'lı bir futbolcu bile tanımazdı.

Çiftçileri işçicileri memurlarını iyi tanır ,herkese ayrı muamele yapardı, öne çıkan memurunun tayinini çıkartırır,onların yükselmesini hayatta istemezdi. Adanalı müdürün bir huyu vardı para işine hiç karışmazdı, adeta paranın rengini bile bilmezdi,babası onu kolejde okutmuş, ihtiyaçları herzaman görüldüğünden alışkanlık yapmış,insanlarla maddi hiç bir diyaloğa girmezdi. Hayatta harama bakmaz,kimsenin hakkına tenezzül etmez,devletin Malını koruduğu gibi babasının malını bile korumazdı.

Bizim ilçede yıllarca müdürlük yapmıştı,onu tanımayan çok insan vardı,onunda pek umurunda olmazdı ve Allah razı olsun müdür ihtiyacı olanlarıda hiç geri çevirmezdi. Ha.! Bizim müdür çok kin tutardı,insanların hatasını görmemezlikten gelirdi,onu kontrol altında tutmak için hatalarına göz yumar,ona hakaret edenleri bilirdi,hakaret edenleri ara sıra yanına çağırır,affettim derdi,o hakaret edenlerde birden ona bağlanırdı.

Şikayetçi olan memur işçi olduğu zaman onları yanına çağırır,kooparatifin zor durumda olduğunu anlatır,şimdi bunun sırası değil diyerek, her defasında şimdilik erteleyin talimatı verirdi.

Bizim müdür bölge müdürlüğünü ne haddime diyerek geri çevirdi,genel müdürlüğü ne haddime diyerek geri çevirdi, bizim müdür sonunda ilçe müdürlüğünden emekli oldu,şimdi bizim ilçede, böyle bir müdür oldumu olmadımı kimse bilmez bile , çünkü sadece,düzgün adam imajı vermişti,ne koparatifini büyütüp mesafe katetti,nede kendisine mesafe katettirdi, bizim gariban müdür unutuldu gitti.!

Biz müdürden şunu öğrendik, bizim müdür gibi memurların eksikliğini Allah göstermesin, fakat bu derece pasif ve gelişmeye açık olmayan yeniliğe korku ile bakan statükoyu seven memurlarada,Allah amirlik nasip etmesin. Niye böyle bir yazı yazdım anlayanlar anlamıştır, anlayanlar anlamayanlara anlatır. Gerçi memleketin büyük meseleleri arasında bu yazıda yazılmaz fakat.! Allah'a emanet olunuz

. HABİB YALÇIN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi