AKP’nin seçim beyannamesinde taahhüt ettiği yeni anayasa aslında gerçekle propaganda arasındaki tenakuzu ele veriyor. Daha birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Kürt sorunu yoktur demişti. Yeni Anayasanın temel hedefi ise vatandaşlığı yeniden tanımlayarak Türk kavramı yerine Türkiyeli kavramını ikame etmek. Bitmiştir denilen bir sorun üzerinden yeniden politika üretmek, vaatlerde bulunmak CB’nin sözlerini boşlukta bırakıyor.Demek ki, AKP açısından hiçbir şey bitmemiş. Bitti mesajıyla milliyetçi kitleler üzerinde bir tesir icra edilmek isteniyor.

Çözüm sürecinde iktidarın gerçekte neyi hedeflediğini kimse bilmiyor. Terörü durdurmanın bin bir türlü yolu vardır. Onu kıpırdayamaz hale getirerek de bitirebilirsiniz, amaçlarını gerçekleştirmenin yolunu açarak da. Birinci de hiçbir kaybınız olmaz, ikincisi sizi parçalanmaya,ayrılıkçı grupları daha az bedelle hedefine  götürür.

Bazı düzenlemeler yaparak terörün duracağı,örgütün tatmin edileceği düşünülüyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse önemli düzenlemeler de yapıldı. Bugün Fransa’da,Almanya’da ne varsa fazlasıyla Türkiye’de de var.Fakat örgütün hedeflerinde hiçbir değişiklik olmadı. Olayın bir demokratikleşme sorunu olmadığı,devletleşme sorunu olduğu bir defa daha ortay çıktı. Bu noktadan sonra yapılması gereken buna göre pozisyon almak,terörle mücadeleyi buna göre düzenlemektir.

AKP’nin yeni anayasa ve yeni vatandaşlık tanımı konusunda ki vaadi daha hala soruna aynı zaviyeden bakıldığını gösteriyor.Düne kadar CB Erdoğan geçmişin inkar politikalarından vaz geçtiklerini söylüyordu. Sözün hedef kitlesi Güneydoğu’lu vatandaşlarımızdı. Bugün tersinden bir yaklaşımla Türk kimliği inkar politikasının hedefi haline getiriliyor. Bir kimliğin önünü açmak için bir başka kimliği yıkmak çıkar yol değildir.

İktidarla CB arasındaki tenakuz aslında sadece görüntüde mevcut olan gerçekte olmayan bir tenakuz.AKP baştan beri Türk kimliğine mesafeli bir parti. Cumhurbaşkanının geçmişte Türk milleti demekte ne kadar zorlandığı biliniyor. Dolayısıyla Kürt sorunu yoktur söylemi daha çok milliyetçi seçmene dönük bir hamle.Ağrı’da deşifre olan mizansen de öyle.Gerçekte hedef alınan HDP’ye giden oylardan ziyade MHP’ye akan oylar. AKP yeni Anayasa konusunda kendisiyle aynı şeyleri düşünen bir partiyi niye hedef alsın? Başkanlık sistemi HDP’nin de çok karşı olmadığı bir tercih. Ucunda eyaletleşme,bölgeselleşme,özerkleşme olan bir sistem değişikliğine HDP asla karşı çıkmaz. Nitekim Apo da İmralı tutanaklarında ne özerklikten ne bağımsızlıktan vaz geçmediğini söylüyor.Sadece arabayı atın önüne bağlamayın diyor, yani her şey sırasıyla.  Yeni anayasa taahhüdü de millet için değil, PKK için. Böyle olunca da trübünlerin karşısına geçip esip gürlemenin anlamı kalmıyor.

Bugün ki siyasi tabloda en uyumlu koalisyon AKP ile HDP arasında kurulur. AKP çözülme sürecini durduracak,Başkanlık sistemine hayır diyecek bir MHP’nin güçlenmesini istemez.Yapılan operasyonlar bu maksada matuf. Ağrı’nın kime yaradığını, kimin reytingini artırdığını görürseniz oynanan oyunu da görmüş olursunuz.