Gerçekleri Haykırmak ve OSMAN YÜKSEL SERDENGEÇTİ

Herkesin susmaya zorlandığı, tek bir doğrunun kabul ettirilmeye çalışıldığı,

baskının şaha kalktığı dönemlerde; toplumun vicdanı olacak, gerçekleri haykıracak, bozuk giden şeylere restini çekecek seslere ihtiyaç duyulur. Böyle dönemlerde toplumun vicdanı olacak kişileri, çileler beklemekle birlikte, özü sözü bir, kendisini davasına adamış mücadele adamları, gerçek bir efsane ve unutulmaz bir insan olarak tarihe geçerler. Milletinin vicdanı olan, gerçekleri haykıran ve bu yüzden de zulüm gören, tabutluklarda yatırılan Osman Yüksel Serdengeçti, gerçek kahramanlarımızdandır.

Asıl adı Osman Zeki Yüksel olan Osman Yüksel Serdengeçti, 1917 yılında

Akseki’de doğmuştur. Serdengeçti Dergisi’nde bu imzayla çıkan yazılarından dolayı bu soyadı ile tanınmıştır. Akseki Müftüsü Salim Yüksel’in oğlu, eski Diyanet İşleri başkanlarından Ahmet Hamdi Akseki’nin yeğenidir. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi öğrencisiyken, 3 Mayıs 1944 Hareketi nedeniyle öğrenimini bırakmak zorunda kalan Osman Yüksel Serdengeçti, Nihal Atsız ve Alparslan Türkeş’le birlikte bir süre tutuklu kalmıştır.

Osman Yüksel Serdengeçti, ünlü Serdengeçti Dergisi’ni 20 Nisan 1947’de çıkarmaya başlamıştır. Birçok sayısı toplatılan bu dergi, 1947–1962 yılları arasında 33 sayı çıkabilmiştir. Bağrıyanık adlı mizah gazetesini ise 1952 yılında tek sayı çıkarabilmiştir.

Osman Yüksel Serdengeçti, 1965-1969 yılları arasında Antalya Milletvekilliği yapmıştır. Kendi ifadesiyle “Mahpus Osman Mebus Osman” olmuştur. Milletvekilliği fırtınalı geçen Serdengeçti, Yeni İstanbul gazetesindeki günlük yazıları ve kitaplarıyla gerçekleri kendine özgü üslubuyla anlatmaya devam etmiştir. Nüktedanlığının yanı sıra cesaretiyle de tanınan ve sevilen Osman Yüksel Serdengeçti, başta tek parti yönetiminin yanlışları olmak üzere, milletin vicdanına, tarihine ve kültürüne ters düşen uygulamalara her zaman karşı çıkmıştır.

Gazeteci yazar Rasih Yılmaz, Toros Yüzlü Adam: Osman Yüksel Serdengeçti adlı kitabında Serdengeçti’yi şöyle tasvir etmiştir:

“Toroslar’ın yüzeyi gibi oldukça sarp, inişli çıkışlı, bazen de bir yayla yamacı kadar yalın karakterli Osman Yüksel’in davası uğruna malından, canından vazgeçmesi, bu yola başını koyması ve hatta idamı bile göze almasıyla artık o bir ‘serdengeçti’ydi. Davası uğruna çekmediği çile, görmediği cefa kalmadı…” Dobra dobra konuşan ve yazan, köklü ve kültürlü bir ailenin mensubu olarak tarih, din ve edebiyat konularında donanımlı olan Osman Yüksel Serdengeçti, Necip Fazıl’ın da yakın dostudur. Düşündüklerinde inkâra düşmeyen, doğru bildiklerini her zaman söyleyen, susturulması mümkün olmayan birisi olarak Bulamazsın adlı şiirinde şunları söylemiştir:

“Bir kere inkâra düştün mü yavrum,

Kendini aşmaya yol bulamazsın.

Vehimler şüpheler bozar ruhunu,

Seni kaldıracak el bulamazsın…”

Milletin vicdanının sesi, unutulmaz kahraman Osman Yüksel Serdengeçti, yıllık ömrünün büyük bir kısmını milletinin tarihi ve kültürel hakikatlerini haykırarak geçirmiştir. Millet yolundaki hizmetlerinde her türlü çileyi yaşamış olan bu değerli fikir ve dava adamı, 10 Kasım 1983’te aramızdan ayrılmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi