HATIRALAR,GERÇEKLER...

 Yıl 1991,tutuklu olarak Elazığ'da hastanede yatıyorum. Yan tarafımdaki serviste alkol ve madde bağımlıları tedavi görüyor. O tarihte bölgede bu hizmeti veren tek hastane olduğu için Doğu'nun her şehrinden bağımlılar oraya tedaviye geliyordu. Zaman zaman çıkıp o hastalarla sohbet edip,alkolün, uyuşturucunun zararlarını anlatıyordum. Böyle böyle içlerinden bazıları ile ahbap olduk. Bunlardan biri de Diyarbakır'lıydı. Bir ay kadar tedavi gördükten sonra taburcu oldu. Eşiyle birlikte kaldığım odaya veda etmeye geldiler. O sırada Ozan Arif'in bir kasetini koymuş dinliyordum. Onları görünce önce teybi kapatmayı düşündüm sonra vaz geçtim. Adam vedalaşmak için elini uzattı Ozan Arif'i duyunca büyülenmiş gibi vaz geçti. sandalye uzattım eşiyle birlikte oturdular. 5 dakika kadar dinledi,bu kim dedi. Ozan Arif dedim. Ozan Arif kim,Ülkücülerin Ozanı, daha kolay anlasın diye Türkeşçilerin Ozan'ı dedim. Bu ülkücü mü dedi,evet dedim. Ben de ülkücü oldum dedi. Biraz daha dinledikten sonra kalkarken bu kasetleri nerede bulabilirim dedi,Elazığ'ı iyi bilmiyordu,bulamazsın dedim,elimdeki bütün kasetleri kendisine hediye ettim sevinçle aldı gitti.

Erciyes kurultayının yapıldığı yıllardı. Kurultay mevsimi gelince herkesi bir telaş alır, bir kaç gün önceden hazırlıklar başlardı. Her sene Erciyes'e gidip gelen arkadaşlar vardı. Hiç tahmin etmediğim bir hakim arkadaş bir gün yarın arkadaşlarla ailece Erciyes'e gidiyoruz dedi. Kimler olduğunu sordum bir iki hakim arkadaşın ismini verdi. Hayret ettim. Götüren hariç gidenlerin hiç biri ülkücü değildi. Gidip geldiler,ben gidemedim. Dönüşte sordum gidenlerden biri de odasındaydı. Daha o cevap vermeden diğeri gittik,iman tazeledik dedi. Her şey muhteşemdi, biz ne kadar büyük bir aileymişiz meğer dedi. Sonra ikisi birden tahmin yürüttüler biri beş yüz bin öteki bir milyon gibi rakamlar telafuz ettiler. Orada gördüklerinden nasıl etkilendiklerini anlattılar.

Ülkücüler 12 Eylül'de büyük bir imtihandan geçti, büyük acılar yaşadılar. Gencecik insanlar askeri kışlalarda işkence tezgahlarından geçirildi. İçeri düşünceye kadar toz kondurmadıkları askerlerin hışmına uğradılar. Hapislerde, işkencehanelerde meşru müdafaalarının anlaşılmasını,kendilerine hain muamelesi yapılmamasını boşuna beklediler. Bazıları hayatını,bazıları gençliğini, bazıları sağlığını hücrelerde bıraktı. bazı kurumları daha iyi tanıdılar,asırlık tecrübelerle hapishaneden çıktılar.Onlarda son derece rafine metotlarla uzaklaştırıldılar,suçları sistemi tanımış olmalarıydı.

Ozan Arif ülkücü hareketin en etkili Ozanıydı. Gönül diliyle konuştuğu için gönüllere giriyordu. Onu dinleyenler sesinin,soluğunun,şiirinin peşine takılıyordu. MHP lideri gittiği yerlerde bin kişiyi bir araya getiremezken o stadyumları dolduruyor, on binlere hitap ediyordu. Bir gün hakkında idam fermanı çıkarılarak infazı yapıldı,suçu ülkücü harekete yeni kitleleri kazandırmaktı. Erciyes'e giden Ülkücü hareketin bir büyük aile olduğunu görüyor kendine güven geliyordu. Yıllardır yapılıyor olması gidenlerde bir süreklilik duygusu,kadimlik şuuru yaratıyordu. Bir gün onun da hakkında hüküm verildi,bir daha yapılması yasaklandı. Suç;gidenlere köklülük duygusu vermesiydi. Ülkücüler on küsür yıllık bir çilenin sonunda hapisten çıktılar. hepsi de dolu doluydu. tecrübelerini gençlere aktarmak için heyecan içindeydiler. Hareketin ilklerini temsil ediyorlardı. Kök olardı,dallar ise dışarda filizlenmişti. Kökle dalları buluşturacaklar ülkücülere niçin mücadele ettiklerini, neye inandıklarını,içeride nelerle karşılaştıklarını anlatacaklardı. Oysa sistem karar vermişti, yeni bir ülkücü tipi için içeridekilerle dışarıdakilerin buluşmaması gerekiyordu. Usul usul uzaklaştırıldılar. Suçları siyasetin gerçeklerini öğrenmiş olmaları,sistemin tuzaklarının farkına varmış olmalarıydı.Ustaca kapı dışarı edildiler.

Bunların hepsini aynı adam yaptı,aynı adam organize etti. Ülkücü hareket klavuzlarını kaybettiği için onlarca yıl bu gerçeği müşahade edemedi. Şimdi etti ama bu kadar tahribat telafi edilebilir mi,bilmem.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi