
KAN DÖKÜLMESİN DİYE BÖLÜNMEYE RAZI OLMAK?
Hükümetin arkasında büyük bir medya desteği var,olayları istediği gibi takdim edebiliyor.
Halkın ne düşüneceğine, nasıl düşüneceğine medya üzerinden yön veriliyor.İnsanlar bu yönlendirme cihazlarının etkisiyle rahatlıkla kışkırtılıp,seferber edilebiliyorlar.
Siyasi iktidara zarar verebilecek her şey ustalıkla gizleniyor. Sağda solda bu mekanizmanın dışında kalanların söyledikleri de çok etkili olmuyor. Bugün açılım politikasının Türkiye’yi meçhul limanlara götürdüğünü kapalı kapılar ardında herkes kabul ediyor, iş dillendirmeye gelince bunu diyenlerin hiç biri kaleminin hakkını veremiyor.
Gültekin Avcı iki gün önce yazdı,orada ifade edilenlerin eksiği var fazlası yoktu. Açılım kepazeliğinden sonra PKK dokunulmazlık kazanmanın verdiği rahatlıkla ilişki ağını daha da derinleştirdi. Her mahalle, sokak hatta apartmanda örgütlendi.Deşifre olmamış elemanlarını silahları ile birlikte şehirlere taşıdı.Müstakbel bir halk ayaklanmasının bütün hazırlıklarını tamamladı.İktidar ise, bütün bunlar olurken süreç akamete uğramasın,oy kayıpları yaşanmasın diye bu ayaklanma hazırlıklarını seyretmekle iktifa etti.Halbuki İngiltere’de de benzer bir süreç yaşanmış, silah bırakmak istemeyen IRA’ya karşı Blair, bir sürecin hem içinde hem dışında olamazsınız diyerek süreci askıya almış, IRA tıpış, tıpış silah bırakmak zorunda kalmıştı.
Önümüzdeki seçimlerde PKK nın kazandığı yeni mevziler ve artırdığı oy oranına bakarak sürecin kime yaradığını hep beraber göreceğiz. Sanki gizli bir el sistematik bir çalışma ile Güneydoğu’yu PKK ya teslim etmek istiyor.BDP yi zayıflatacak, oy oranını düşürecek adaylar bir, bir devre dışı bırakılıyor. Bunun son örneği Şanlıurfa’da yaşandı. Fakıbaba gibi banko bir aday denklem dışı bırakılarak Urfa-Maraş rekabeti bilinmesine rağmen Maraşlı bir bürokrat Ş.Urfa’da aday edildi. Bu en az yüzde 5-10 arası bir oy’un BDP ye hediye edilmesidir.
Hükümet icaplarını yerine getirmeyerek, kendi projesinin arkasında durmamıştır.Millete verilen sözlerin tamamı gerçek dışı çıkmıştır. Silah bırakıp, sınır dışına çıkacak dedikleri örgüt ne sınır dışına çıkmış, ne de silah bırakmıştır. Bölgede bugün silah düne göre daha belirleyicidir. Dün silahları ile dağda olanlar, bugün aynı silahlarla şehirlerde faaliyet gösteriyorlar.
Farklı düşünenlere kan mı istiyorsunuz şeklinde yöneltilen akla ziyan suçlamalar ise tam bir teslimiyet ifadesidir. PKK-BDP ikilisinin cüretini artıran d, hükümetin her fırsatta istismar ettiği bu kan fobisidir. Kimse kan dökülsün istemez.Ama dökülmesi gereken yerde dökmeyenler de her şeylerini kaybederler.Bu yaklaşım biçimi –kan dökülmemesi- karşılığında her tavizi vermeye razı bir tutumu yansıtır. Bu mantıkla hareket ettiğiniz zaman, kan dökülmesin diye özerklik, kan dökülmesin diye federasyon, kan dökülmesin diye bölünmeye bile aşama, aşama razı olmak zorunda kalırsınız.
Keşke çocuklarımızı, çevremizi boğazına kadar battıkları rüşvet, yolsuzluk batağından kurtarmak için gösterdiğimiz çabanın milyonda birini bu ülkenin bütünlüğü için de gösterebilseydik.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.