Manevi Işığımız AHMET YESEVİ

Kin ve nefretin giderek arttığı “hoşgörüsüz Türkiye fotoğrafı” canımızı ve Ruhumuzu fena halde acıtmaktadır… Bu olumsuz fotoğrafın oluşumunda, dinsel bağnazlıklar da önemli bir rol oynamaktadır. İnancı, sevgi ve barış içinde yaşamak varken, bağnazlığa saparak, kendi inancını en kutsal ve en doğru inanç kabul ederek, başkalarının kutsalına yaşam hakkı tanımamak, kan ve gözyaşından başka bir sonuç doğuramaz. Dünyadaki bağnazlığın artışına, bölgemizde de şahit oluyoruz. Dinsel ve mezhepsel kimliklerin, baskın kimlikler haline gelmek için büyük mücadele verdiği böyle bir ortamda, Ahmet Yesevi’nin; “Kâfir bile olsa, hiç kimsenin kalbini kırma. Çünkü kalbi kırmak Allah'ı kırmaktır. Gönlü kırık zavallı garip birini görsen, yarasına merhem koy, yoldaşı ve yardımcısı ol.” anlayışı dünya ve insanlık barışı için büyük önem taşımaktadır.

 

 Ahmet Yesevi, 11’inci yüzyılın ikinci yarısında bugünkü Kazakistan'ın Çimkent şehrinin doğusundaki Sayram kasabasında, (kesin olmamakla beraber) 1093 yılında doğmuştur. Babasının ölümünden sonra Sayram yakınlarındaki Yesi'ye yerleşen Yesevi, "Arslan Baba" adlı bir Türk şeyhinden ilk eğitimini almaya başlamıştır. Arslan Babanın, Yesevi'nin manevi eğitiminde önemli bir yeri olduğu bilinmektedir. Daha sonra, Buhara'ya giden Yesevi, burada Şeyh Yusuf Hemedani'ye bağlanmıştır. Ahmet Yesevi öğretisini, sevgi ve barış anlayışı üzerine kurmuştur. Önceleri Maveraünnehir, Taşkent ve Batı Türkistan'da etkili olan daha sonra ise Horasan, İran ve Azerbaycan’daki Türkler arasında yayılan, Yesevi tarikatı, 13’üncü yüzyıldan itibaren Anadolu’ya ve Balkanlara taşınmıştır. 

 

Ahmet Yesevi’nin düşüncelerinin geniş bir coğrafyaya yayılmasının ve etkili olmasının en önemli nedeni; düşüncelerini anlatmak için Arapça veya Farsçayı değil, halkın kolayca anlayabileceği Türkçeyi tercih etmesidir. Hece vezniyle yazdığı şiirler, düşüncesinin hızla yayılmasına imkân vermiştir. Ahmet Yesevi'nin Hikmet olarak adlandırılan şiirleri, 15’inci yüzyılda yazılı hale getirilerek, Divan-ı Hikmet adı altında toplanmış ve geniş kitlelere ulaşmıştır.

 

Kimliğimizin Manevi Mayası

 

Ahmet Yesevi, düşünceleriyle dünya ve insanlık barışı için büyük bir önem taşıdığı gibi kendi kimliğimizin köklerini ve manevi mayasını anlamamız açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Ahmet Yesevi, İslam inancı ile Türk kültürünü, değerlerini ve yaşam tarzını bir senteze ulaştırmıştır. Ahi Evran, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaşi Veli, Saru Saltuk, gibi övündüğümüz hoşgörü dehaları ve tasavvuf erbapları, Yesevi’nin izinden gitmişlerdir. Fuat Köprülü’nün Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar adlı eseri, Ahmet Yesevi hakkında en kapsamlı bilgileri içermektedir. Kemal Eraslan’ın, Divan-ı Hikmetten Seçmeler adlı çalışması ise Ahmet Yesevi’nin eseri hakkında bizlere önemli bilgiler sunmaktadır. Ahmet Yesevi’nin düşünce dünyasını şiirlerinden öğrenmek mümkündür. Çok sade bir Türkçe ile ifade edilmiş, Hikmet denilen eğitici ve ahlaki boyutu olan sözleri, insanları derinden etkilemiştir.

 

Yeseviliğin İlkeleri

 

Yesevilik, sevgi ve barışın yanı sıra tevazu, sadelik ve fedakârlık üzerine kurulmuştur. Yeseviliğin ilkeleri sunlardır:

 

• Allah'a aşkla yöneliş; Ahmet Yesevi “Aşkı olmayanın ne dini vardır ne de İmanı.” sözüyle bu konuya ne kadar önem verdiğini göstermektedir.

 

• Gösterişten uzak, sadece Allah için olan samimi Müslümanlık,

 

• Hoşgörü; İnsanların din, dil, renk ve cinsiyet farklılığından ötürü aşağılanmaması,

 

• İnsan sevgisi,

 

• Kadın ve erkeğin eşitliğine dayalı bir hayat anlayışı,

 

• Kişinin kendi emeği ile yaşamını sağlaması,

 

• Bilime, önem vermek.

 

Geçmişte olduğu gibi bugün de dünya ve insanlık barışı için büyük önem Taşıyan bu ilkelerin, hayata geçmesi doğrultusunda vereceğimiz mücadele, bizleri kin Ve nefretin ateşine odun taşımaktan uzaklaştıracak, sevgi ve barışa kavuşturacaktır. Kimliğimizin manevi mayasını oluşturan, manevi ışığımız Ahmet Yesevi, 1156 Yılında vefat etmiştir. Mekanı Cennet olsun…

 

Gürcan Dağdaş

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi