Görünen oki sayın genel başkan bir olağan üstü kongre toplayıp tüzüğü falan değiştireceği yok. Kurultayı toplamıyacağı gibi sayın genel başkan nerede ise her konuşmasında partiyi bir kaç parçaya bölmek için çaba harcar görüntüsünde. Daha önceleri partiyi budamadan, arınmadan söz ederken bugün ise ne yazıkki şahsına yakışmayacak sözleri sarf etti.
Ülkücü TÜRK milliyetçileri sürekli AHDE VEFADAN bahsederken, arkadaşlık ve ülküdaşlık hukuku derken, dava adamlığına saygı duyarken bugün bunların hapsini ne yazıkki sayın DEVLET BAHÇELİ bey bir birine karıştırdı. Ne maksatla söyledi bilinmez ama; bilinen bir nokta var oda gün gibi ortada eğer birileri falan kişinin, filan kişinin adamı idi sen neden o şahısları vekil yaptın.
Artık bu saatten sonra sayın genel başkanın orada oturma şansının kalmadığı, eğerki oturacak olur ise M.H.P nin bir daha meclise girme şansının olmadığı gün gibi ortada. Sayın genel başkan 7 HAZİRAN ve 1 KASIM arası bütün şartlar M.H.P nin lehine iken ne yazıkki bu dönemi dahi iyi yönetemediği halde bundan sonra hangi şartlar altında bunca kırdığın adamın yerine fazladan dışarıdan oy getirecek fikirleri uygulamaya koyacaksın.
Görünen odur sayın Devlet BAHÇELİ bey bu şartlar altında o makamı bırakmayı düşünmüyor. Sadece makama ve partiye değil en büyük kötülüğün kendi şahsına veriyor. Bir genel başkanda hiç tolerans olmaz ise, kimseye muabbet ve sevgi ile bakmaz ise nerede kaldı onun genel başkanlığı, nerede kaldı onun büyüklüğü. Zaten yaşınız itibari ile bile son nokta demeniz lazım gelirken ne yazık hiç bir şekilde kendinizde kusur arama gibi bir zahmetin içerisine girmeyip, sürekli başkalarını suçlamak nasıl bir ruh hali onuda anlayan varmı bilemiyoruz.
Sayın genel başkan siz herkesi bir şekilde suçlarken, herkesde kusur ararken ve herkesi yaftalarken ne yazıkki kendinizi kusursuz görmekte ısrar ediyorsunuz. Halbuki bir kusuru, bir kabahati ve eksikliği olan var ise onunda müsebbibi şahsınızdır. Oraya onları siz getirdiniz.
Burada bazı il başkanlarının tutumu anlaşılır gibi değil.  Daha dün bir ile başkan olarak atanan şahsın kendisi dahi delege değilken hemen çıkıp genel merkeze desteğini ilan ederken neyin peşinde onuda anlamak mümkün değil. 
Normal şartlarda bile sayın BAHÇELİ bey aday olmaması ve bu partinin önünü açması lazım gelirken ne yazık hala o makamı tapulu malı sanıyor. Sayın genel başkanın üç adaylı çıktığı kongrede nerede ise bütün ilçe ve il başkanları ile vekiller başta olmak üzere ismi belli olan delegelere yazmıştım.
Beyler 22 TEMMUZ öncesi bize yaşatılan o rezilliğin müsebbibi sayın BAHÇELİ beydir. Bunun kimse üstünü örtmeye, yaşanmamış gibi göstermeye kalkmasın. Bir genel merkezde olanları dahi bilemeyen, kendi getirdiği ve ayrı ayrı odalar verip fil dişi kulelerde oturttuğu insanlardan haberdar olmayan  kişi dışarıda kimin hangi kişi ile ilişkisi var onları nereden biliyor. Eğerki var ise öyle kirli bir senaryo bunu çıkıp açıklamalıdır. 
Yoksa bu sözleri sayın BAHÇELİ beyin saygınlığından her gün biraz daha götürecek. Eğerki isminin her zaman iyi sözler ile yaad edilmesini istiyor ise makul bir zamanda kongreyi toplayıp, tüzükdeki malüm durumu gözden geçirip ve en kısa sürede Ülkücü iradenin önünü açması gerek. İlle adaylık için ismini açıklayan kişiler olacak diye bir durum olamaz. Başka bir aday ile M.H.P yoluna devam etse bundan daha kötü olmaz.