Bütün gayretine rağmen başarısız olmuş bir parti lideri mazur görülebilir. Görevinin icaplarını yerine getirmiş ama başarılı olamamıştır.

Ya terlemeyen,çalışmayan,dünyayı okuma, anlama gayretinde olmayan bir lidere ne diyeceğiz?

Böyle bir siyasetçi toleransla karşılanabilir mi?

MHP’nin sorunu budur; başarı için hiçbir şey yapmamak! Altı ayda iki seçim geçirdik. Öteki parti liderleri ev ev,kapı kapı dolaşırken MHP liderliği ancak iki miting yapabildi. Bir miting yapsın diye günlerce dil dökülmesi gereken birinin liderliğin icaplarını yerine getirdiği söylenebilir mi? Liderlik herkesten fazla yorulmayı, herkesten fazla fedakarlık yapmayı gerektirir. Dünya hızla değişiyor buna bağlı olarak seçmen tercihlerine yön veren etmenler de değişiyor. Halkın içinde olmayan, toplumsal eğilimleri fark edemeyen bir lider toplumun nabzını tutamaz. Anketler,saha çalışmaları bunun için yapılıyor.MHP liderliğinin hiçbir zaman toplumsal eğilimleri anlamak diye bir derdi olmadı.On beş sene önce ne söylediyse, on beş sene sonra da aynı şeyleri söylemeye devam etti. Dünya değişti, kuşaklar değişti MHP lideri söylemlerini değiştirmedi. Üstelik her zaman en az yorulan, en az çalışan, en az dertlenen adam oldu. Başarısızlığa endekslediği rolünü iyi oynadı, her seçim yeni bir manevra ile iktidarın önünü açan adam oldu.

Geçen hafta Habererk önemli bir habere imza atarak,Bahçeli’nin 7 Haziran seçimlerinden sonra eski YSK başkanı Tufan Algan’ın evinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la gizli bir görüşme yaptığını ortaya çıkardı. Daha önce aynı haber Yeniçağ’da Ahmet Takan tarafından da iddia edilmiş ayrıntı verilmemişti. O ayrıntıları Habererk ortaya çıkardı. Ama ne hikmetse Saraya bozkurt gibi giderim diyen Bahçeli’nin hırsız gibi saklanarak yaptığı bu görüşme basında yeterli ilgiyi görmedi. Görmedi, çünkü havuz medyası Bahçeli’nin konumunu kaybetmesinden korkuyor. Onun kaybetmesi demek AKP’nin tek başına iktidar şansını yitirmesi demek. Onun için bu önemli haber gargaraya getirilerek kamuoyundan gizlendi. Ne Cumhurbaşkanlığı cephesinden, ne de Bahçeli tarafından habere yönelik en küçük bir yalanlama gelmedi.

Bir parti lideri Cumhurbaşkanı ile yaptığı görüşmeyi niye gizler, bunun makul bir izahı var mı?

Bahçeli’nin öncelikle üzerinde yoğunlaşan şüpheleri izale etmesi gerekir.

Başarı için liderlik enerjisi kadar,  ikna edici,cezbezeli bir hitabet biçimi de gerekir. Bugün Erdoğan’ın onca çelişkiye rağmen ayakta kalmasının tek nedeni rakiplerinden daha ileri bir hitabet biçimine sahip olmasıdır.Siyaset sözle yapılır,bunun için de iyi konuşmak,anlaşılır bir dile sahip olmak gerekir.MHP mitinglerinde Bahçeli’yi dinleyip ikna olmuş seçmen göstermek çok zordur.

Partiler kadrolarla büyürler,liderler de etraflarındaki insanlarla birlikte değerlendirilirler. Son on beş yılda Bahçeli’nin giyotini ile hain,casus,cemaatçi,şu cu bucu ilan edilerek partiden uzaklaştırılanların hepsi gittikleri yerlerde baş tacı edildiler. MHP’yi büyütecek olanlar usulünce uzaklaştırılarak büyüme,iktidar olma tehlikesi(!?) bertaraf edildi.

Lider hitap ettiği toplumun babası,kardeşi çocuğu ev ve mahalle halkı gibidir. Böyle olduğu için de toplumla sıcak ilişkiler kurmak zorundadır. MHP liderliği bırakınız halkı kendi kadrosuyla bile sıcak ilişki kuramadı. Bunun son örneği Ocak Başkanının düğününde Ankara’da olmasına rağmen kendini İstanbul’da anons ettirmesi,birinci günden itibaren kendine destek veren ocak başkanının düğününe bile gitmemesidir.

Bu hareket acının bin bir türünü yaşamış hamuru acıyla, göz yaşıyla yoğrulmuş bir harekettir. Ne cenazesinde, ne düğününde, ne acısında ne sevincinde olmayan bir kişi bu harekete liderlik edemez.MHP liderliği yan gelip yatma yeri değildir,Türk İslam dünyasının dertlerini omuzlamak, onların dertleriyle dertlenmek, ve onlara çare bulmak için kafa patlatma yeridir. Buna gözü kesmeyen, enerjisi yetmeyen,orada oturmamalı,hareketin önünü tıkamamalıdır.