MHP'NİN TARİHİ SORUMLULUĞU...

 PYD kantonları birleştirmek için Türkiye sınırında etnik temizlik yapıyor. Bu amaçla bölgenin kadimden beri sakini olan Türkmenlerle,Araplar yerlerinden sökülerek, sürüldüler. Kantonları birleştirmenin amacı açık, hedef bir PYD devletinin temellerini atmak. Aksi takdirde bölgede bir değil birkaç tane Kürdistan olacak, aralarında sınır olmayan kantonlar muhtemel bir saldırıda kolayca yutulabileceklerdi.

Esad’ı devirmek için diplomatik teamülleri zorlayan AKP iktidarı, nihai hedefi Türkiye olan bu yayılma siyasetini alık gözlerle seyrediyor. Kimse siyasi iktidarın bölgede ne yapmak istediğini,ülke menfaatlerini nasıl bir Suriye’de aradığını bilmiyor.

Esat gitsin de nolursa olsun siyaseti bir taraftan bölgeyi ateş topuna çevirirken diğer yandan Türkiye’nin mutabakat temellerini sarstı. Son seçim de ortaya çıkan tabloyu sadece AKP’ye duyulan tepkinin HDP de odaklaşması olarak yorumlamak çok zor. IŞİD üzerinden oluşturulan algı bir sunni ekseni oluşacağı kaygısıyla bazı çevreleri HDP’nin kucağına itti. Medyanın IŞİD tehdidini köpürtmesi özellikle alevi seçmen üzerinde ciddi tesirler bıraktı. Sunnilik siyaseti tarihi korkuları harekete geçirerek bir kısım alevinin(Özellikle Dersim) laiklik üzerinden devletle kurduğu mutabakatı sarstı. Daha seküler ve din dışı HDP ile ittifaka girmelerine yol açtı.

Toplumlar en çok güç ve başarı karşısında motive olurlar. Gücü kıblesine alanlar için Irak’ta,Suriye’de meydana gelen gelişmelerin ayrı bir önemi var. Ülkeler tek,tek çözüldükçe Türkiye’ye dönük ayrıştırma umutları da artıyor. Demir yumruklu Esad’ın Suriye’si dağıldı,Irak çözüldü,Türkiye neden olmasın fikri yaygınlaşıyor. , on yıl önce –Kürt sorununun çözümü- kapsamında konuşulanlarla bugün konuşulanlar arasında dağlar kadar fark var.Çevresel faktörler değiştikçe insani taleplerin yerini siyasi talepler aldı.

Bazıları HDP’nin duruşu ile ilgili çok iyimser çözümlemeler yapıyor. Aşırı iyimserlik aptallıktır. Bir partinin sadece son 45 gününe bakarak doğru değerlendirmeler yapılamaz. Sahneye bakıp arkadakileri görememek çoğu zaman yanıltıcı sonuçlara götürür. HDP eski HDP, seleflerinin yolunda daha aldatıcı bir dil kullanarak yoluna devam ediyor. PKK/PYD şimdilik Suriye’deki yapının inşasıyla meşgul. Orada sistem oturduktan,örgüt gücünü Türkiye’ye teksif edebilme imkanına kavuştuktan sonra çok farklı bir dil ile karşılaşabiliriz. İstanbul’a,Ankara’ya bakarak bazıları her yerde seçimin hiçbir örgüt baskısı olmadan gerçekleştiğini sanıyor. Kimi anket şirketleri şimdiden HDP’nin aldığı oyu tabii tabanı olarak takdim etmeye başladı bile. Oysa gerçek durum yazılıp çizilenlerden çok farklı. Sadece iki örnek vermekle iktifa edeceğim; Doğu’nun ortasında çok da PKK’ya angaje görüntüsü vermeyen bir ilde ismi bende saklı bir AKP milletvekili örgüt baskısından gidip oyunu kullanamadı. Bunu Davutoğlu’da biliyor. Van’da bir sandık görevlisi, sandığına gittiğinde 1 oyun AKP’ye kalanının HDP’ye yazıldığını tutanakların hazırlandığını gördü. Önüne uzatılan tutanağı korkudan imzalamak zorunda kaldı. Benzer bir çok örnek gösterilebilir. Çözüm süreci diyerek sokağın PKK ya teslim edilmesi, sandığın da PKK ya teslim edilmesine neden oldu.

Dün yapılan yemin merasiminde de HDP’liler istiklal marşı okumadılar. Bu egemenliğin reddidir. Onun için HDP ile ilgili analizlerde ihtiyatı elden bırakmamak gerekir. Türkiye’nin önünde çok ciddi bir tehdit var. ABD’nin patronajında ülke topraklarını da içine alacak yeni bir siyasal düzen kuruluyor.İsrail’in etrafı ufalanarak bir nevi güvenlik alanı oluşturuluyor. Çözüm sürecinin de barışa değil, ayrışmaya, etnik siyasete hizmet ettiği görüldü. Dolayısıyla bu kuşatmayı yarmanın ilk adımı çözüm sürecinin ya tamamen çöp tenekesine atılması yahut ıslah edilmesidir. Mecliste bu iradeyi gösterecek MHP’den başka bir parti yok.AKP ile koalisyonun ateşi elle tutmak olduğunu elbette biliyorum. Ama yolsuzlukların üzerine gidilmesi, Hukukun üstünlüğünün sağlanması, kime yapılırsa yapılsın her türlü haksızlığın bertaraf edilmesi ve milli bütünlüğe hizmet eden yeni bir çözüm planı zemininde buluşulması halinde, MHP’nin AKP ile koalisyonunun anlayışla karşılanacağını umuyorum. Bulunduğumuz nokta her türlü parti, grup, cemaat taassubunun bir tarafa bırakılmasını gerektiren bir nokta.Onun için kim ne derse desin MHP elini taşın altına koymalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi