MHP'NİN ÜLKÜCÜLÜK İLE İMTİHANI

Malatyalı Boksör Murat; Ülkücüydü, yiğitti ve garibandı. 1979 yılında Üniversiteyi kazanmıştı. Ama ne kayıt yapacak parası, ne de başka şehirde yaşayacak imkanı vardı. O zamanlar Ülkü Ocakları hepimizin ikinci evi gibiydi. Ülkü Ocaklarından dertlenerek ayrıldı. Ocağın önünde solcular tarafından vurularak şehit edildi. Cebinden hiç para çıkmadı.

Profesör Ekmeleddin'in mal beyanında bir kaç milyon dolar vardı. MHP ve CHP bu halkta karşılığı olmayan zatı Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmeyi göze alarak aday ettiler. O da gereğini zaten yaptı: Kaybetti. Onun yerine Ülkücü İlhan Kesici, Mansur Yavaş veya Meral Akşener aday gösterilseydi kazanma ihtimali çok yüksekti. Kazanamasalar bile %45-%50 arası oy alacaklardı ki bu da Devlet Bahçeli ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğini tartışılır hale getirecekti. Ne de olsa bir siyasetçinin kutsalı: Makam Koltuğudur.

Devlet Bahçeli bu yanlışın maliyetini ödemediği gibi 72 yaşındaki Profesör Ekmeleddin'i MHP'den milletvekili yaptı.

Milletvekili yapmayıp da ne yapsın? Yozgat halkı ve İstanbul'daki ülkücü irade birbirleriyle kıyasıya kavgaya tutuştu: "Bizden aday olsun ki oyumuzu %10 arttıralım" diye. Bizim büyük Siyasi Deha da Ekmeleddin Beyi birinci sıradan aday yapmak zorunda kaldı. Ekmeleddin Bey şimdi TBMM'de, TV'lerde öyle bir muhalefet yapıyor ki o konuştuğu zaman Türkiye'de hayat duruyor!

Milletvekili demek milletin sözcüsü demektir, değil mi? Konuşmayıp da ne yapsın?

Ey Ülkücüler sizce Ekmeleddin Bey, şehit olduğu zaman cebinde para olmayan Boksör Murat'ın acısını içinde hissediyor mudur?

Bir de her dönem MHP'den milletvekili ve bakan olan bir arkadaş var. Ülkücü değildir desek haksızlık olur. 12 Eylül'den sonra Mamak Cehenneminde hapis yatıp, her gün işkence gören çoğu gariban ve fakir Ülkücüler için DPT'de çalışan Ülkücüler para topluyordu. Bu, her dönem Milletvekili, Bakan, Genel Başkan Yardımcısı zat-ı muhterem de Ülkücülere akıl veriyordu: "Bırakın bu işleri..."

Bu zat-ı muhterem için İzmir'de olaylar çıktı! İzmir'deki Ülkücü irade bu "Allah'ın kulu" için eğer MHP'den milletvekili olmazsa partiyi başınıza geçiririz diye isyan çıkarttılar. Devlet Bey ne yapsın? Mecburen hep birinci sıradan aday yapıyor. Bu zat da TBMM'de bir muhalefet yapıyor ki sormayın? TV'lere çıkınca reyting rekorları kırıyor. 1999'dan beri defalarca Milletvekili olan bu değerli arkadaş, ölene kadar her daim, defalarca Milletvekili olacak.

Bu düzen böyle mi gitsin?

MHP'nin Genel Başkan Yardımcılarının hiçbiri kendi memleketlerinden aday olamadılar. Çünkü memleketlerindeki "Ülkücü İrade" kendilerini istemedi. Aday oldukları şehirdeki Ülkücü İrade de istemedi. Yönettikleri MHP de katıldığı bütün seçimleri kaybetti.

Sorumlusu MHP Genel Başkanı ve Genel Başkan Yardımcılarıdır. Büyük bir sorumsuzluk ve pişkinlikle o makamlarda oturmaya devam edemezler. Japonya'da olsalardı intihar, Almanya, İngiltere veya Hollanda'da olsalardı istifa etmeleri gerekirdi.

MHP yönetiminin Ülkücüler ile "gönül bağı" bitmiştir. MHP'de problem "ahlaktır". Ve son sözü Türklük gurur ve şerefini, İslam ahlak ve faziletini taşıyan yiğit ülkücüler söyleyecektir.

Mehmet Saral