ÖRGÜTE İNSAN HAKLARI ZIRHI

Ne zaman terör örgütüne operasyon yapılsa bazılarının aklına hemen demokrasi, barış,insan hakları geliyor. Ama aynı çevreler sivil vatandaşlarımız katledilirken barışı demokrasiyi hiç hatırlamıyor.

Teröre en büyük desteği işte bu silahsız güçler veriyor. Kah demokrasi diyerek,kah barış diyerek kendilerince devleti barış ve demokrasi karşıtı göstermeye çalışıyorlar.

Demokrasi veya barışa inandıklarından değil, günümüz dünyasında kullanışlı bir malzeme olduğundan.

Referansları da her zaman Batı. Batı'da şu var bu var teraneleri aslında örgüte mevzi kazandırmak için. Var dedikleri şeylerin çoğu Batı'da yok. Ülke menfaatleri söz konusu olduğunda Batı'nın nasıl acımasız olduğunu söylemeye gerek yok.

Almanya Baader Meinhof çetesini hapishanelerde yok etti. Her nasılsa örgütün bir çok üyesi aynı gün hapishanede intihar etti. Çete şüpheli bir şekilde yok edilirken Almanya aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine taraf olmuş bir devletti.

İngiltere 2000'li yıllarda Londra'da iki bomba patlayınca göz altı süresini 45 güne çıkardı. Polise hakim kararı olmadan önleyici göz altı yapma yetkisi verdi.Kimse de çıkıp bu kadar uzun göz altı süresi olur mu demedi.

Peki biz ne yaptık,muhayyel bir barış uğruna bütün güvenlik tedbirlerini askıya aldık. PKK rahatsız olmasın diye Kalekol yapımlarına ara verdik.Torba yasalarla KCK'lıları hapisten çıkardık.TV'ları,gazeteleri PKK'nın yayın organı haline getirdik. Örgüt liderini fiilen devletin ortağı yaptık. Terörle mücadele kanununu değiştirerek,özel yetkili mahkemeleri kaldırdık. Şimdi de şikayet ediyoruz.

Bütün bunlar barış,demokrasi,kardeşlik adı altında yapıldı. Bu kavramlar hep bağlamlarının dışında kullanıldı. Terörün hedefi olanların hukuku, terörün parçası olanlar kadar gündemimize girmedi. Böyle bir ülkede terör biter mi?

Kaç gündür tutuklanan 3 akademisyen için kıyamet koparılıyor. Gerekçe her zaman olduğu gibi insan hakları ve demokrasi... Hangi demokrasi, devletin vatandaşını koruma hakkını zulüm ve katliam olarak takdimine rıza gösterebilir? Bir devlet, vatandaşının güvenliğini sağlayamayacaksa niye var?

12 Eylülden önce gençlerimiz sosyal adalet,fakirlik,işçinin/emekçinin hakkı hukuku denilerek iğfal edildi. 90'lı yıllarda bu kavramların yerini demokrasi, insan hakları,düşünce özgürlüğü gibi kavramlar alınca bu yeni kavramlara dönüldü.Maksat daha yaşanabilir bir Türkiye inşa etmek değildi. Bu kavramlar üzerinden hem yeni taraftarlar kazanmak hem de devletin elini kolunu bağlayarak terörle mücadele etmesini engellemekti.

Son 30 yılda hiç bir ülke teröre bu kadar bedel ödemedi. Bunun en önemli nedeni terör örgütünün cephe gerisi uzantılarıdır. Devlet hukukla bağlıdır lakin, insanlığı katledenleri insan hakları zırhıyla koruma altına almak bu katliamları sürekli hale getirmekten başka işe yaramaz.Bize bunu dayatanların da amacı budur;Daha çok kan,daha çok ölüm,daha çok yıkım ve tükenmiş bir Türkiye. İnsan hakları havarisi kesilenlerin aslında neyi ve kimi korudukları açık değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi