1128 Akademisyenin yayınladığı bildiri PKK' lobisinin çap ve büyüklüğünü gösteriyor.

Bidiri,örgütün sadece hendeklerin arkasında olanlardan ibaret olmadığını, esas kollarının toplumun kılcallarında saklandığını ortaya çıkardı.

PKK her kuşatıldığında dışarıdan bu kuşatmanın yarılması bu sızmayla ilgilidir.

Örgüt her dönem oksijenini medya,üniversite ve siyasi uzantılarından almıştır.

Bugün de örgüt bu üç ayak üzerinde durmaktadır.

Bu bakımdan kimse bu hain bildiriyi düşünce özgürlüğü olarak takdim etmeye kalkmasın. Çocuk,bebek,kadın demeden öldüren bir örgüte söyleyecek tek laf bulamayanlar düşünce özgürlüğünden bahsedemezler. Bu düşünce özgürlüğü değil,ülkeyi bölme,parçalama, kardeşi kardeşe düşürme,devletin kendini savunma hakkını yok etme özgürlüğüdür.

Yazık ki, bölgede olup bitenleri uzaktan bir kısım medyanın dezenformasyonu ile görenler de bu ihanet kervanına vagon oldular. Gerekçe, insanların sokağa çıkamaması,mağdur olmalarıymış...

Halbuki,operasyon yapılan bölgeler neredeyse boşalmış durumda! Kalanlar da PKK tarafından canlı kalkan olarak alıkonulan insanlar. Nitekim, evlere girildikçe bu insanlar da tek tek kurtarılıyor. Ama o medya bunları hiç yazmıyor.

PKK operasyon yapılan mahallelerde sokağa çıkma yasağının kaldırılmasını istiyor. Onun ağzıyla konuşan sözde barışçılar da istiyor. Niye, PKK vatandaşın arkasına saklansın,operasyonlar yapılamaz hale gelsin diye. Halk sokakta olunca yeni bir Uludere fırsatı da doğmuş olacak...

Gelinen noktanın sorumluluğu elbette tek başına PKK'ya yüklenemez.

Onu büyüten,semirten çözüm sürecinde iktidarın sergilediği akıl almaz tutumdur.

Bu ülkede 3 yıl boyunca TV ekranlarında PKK propagandası yapıldı.

Öcalan'ın ne büyük (!?) bir barışçı olduğu anlatıldı.

Her Nevruz'da mektupları meydanlarda okunarak yüz binler iktidarın eliyle zehirlendi.

PKK durup dururken bu noktaya gelmedi,iktidar arkadan iteleye iteleye PKK'yı şehirlere doldurdu.Bırakınız çözüm sürecini daha Oslo görüşmeleri yapılırken bile bir MİT yetkilisi PKK temsilcilerine, şehirleri silahlarla doldurduğunuzu biliyoruz dememiş miydi ?PKK her yaptığını göstere göstere yapmış ama masa arkadaşları görmezden gelmişti. Şimdi bedelini milletçe ödüyoruz.

Mevcut durumun sorumluları bellidir. Ancak bugün bölgede ülke olarak bir bütün olarak kalıp kalmayacağımızın mücadelesi verilmektedir.Öncelikli olan elinde silah olanların etkisiz hale getirilmesi, umutlarının kırılmasıdır.İktidar çözüm masasına oturduğunda yanlış yoldaydı,şimdi gerçeğe döndü.(inşaallah dönmüştür)Bize düşen doğru yapıldıkça bir ihtiyat payı bırakarak terör mücadelesine destek olmaktır.Bir partiye,bir heyete destek değil,doğrularla sınırlı bir destek...İhtiyat payı ise PKK lobisinin gürültüsü ve başkanlık hesapları ile her zaman geri adım atma ihtimalinin varlığıdır.