AKP’nin Bitlis valisi, Diyarbakır’ın tanınmış olmasını Kürdistan’ın başkenti olmasına bağladı. Hangi ülkenin valisi vatan toprağını bir başka siyasi kimlikle irtibatlandırır? Daha önce bir başkası da iki ayrı başbakan ve siyasi otorite varmış gibi Erdoğan ile Öcalan’a teşekkür etmişti. Bu iki örnek devlet çarkının kimlere teslim edildiğinin en bariz göstergesidir.

Başkent, ancak bir devlet söz konusu olduğunda var olabilir. Tarihin hiçbir döneminde Kürdistan diye bir devlet olmadı ki, Diyarbakır onun başkenti olsun. Bu ağız PKK ve uzantılarının kullandığı bir ağız. PKK nın rüyasını,hayalini devletin bir valisinin seslendirmesi ne acı?

Şimdi Cumhurbaşkanı istediği kadar HDP’yi eleştirsin. İçinden çıktığı partinin atadığı valinin kullandığı dil ile PKK nın dili aynı. Miting meydanlarında hamaset yapıp, atamalarda tam tersini yapmak, seçim boyunca yapılan propagandanın gerçeği yansıtmadığını, amacın milliyetçi oyları devşirmek olduğunu gösteriyor. Nitekim, CB Erdoğan’ın son derece sert sözlerinin HDP cenahından olgunlukla karşılanmasının nedeni budur. Bir taraftan milliyetçilik yapılırken öte taraftan milliyetsizliğin en bayağı şekliyle HDP ye ulaklar gönderilip seçim atmosferinde söylenen sözlerin ciddiye alınmaması isteniyor.

Bu seçim, çözüm yalanının ülkeyi hangi kıyılara savurduğunu gösterecektir. HDP’nin baraj aşacak güce ulaşması Erdoğan ve kadrosunun eseridir. Masada devlet yoktu savunması, gelinen noktanın maliyetini başkalarına yıkma hazırlığıdır. Halbuki, masada bal gibi devlet vardı. “MİT başkanını ben görevlendim,” diyen Erdoğan’ın sözleri hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Kandile gönderilen görevliler, Nevruzda Diyarbakır’a taşınan mektuplar unutulmadı. Nevruz’un üzerinden şunun şurasında ne kadar zaman geçti ki? Arada devlet olmasaydı bir mahkumun mektubu İmralı’dan Diyarbakır’a gidebilir miydi?

Kir kirle temizlenmez. Bazı çevreler ısrarla HDP’yi AKP iktidarına son vermenin yegane adresi olarak gösteriyor. Sanki MHP, Milli İttifak veya CHP geleceğine HDP gelsin diye gizli bir anlaşma var. Medya’da inanılmaz bir kampanya yürütülüyor. Binlerce şehidin,gazinin hatırası üzerinde dans ediliyor.Şehit/Gazi derneklerinden en küçük bir ses yok. Kimse madem bunları tepemize çıkaracaktınız çocuklarımıza niye kıydınız diyemiyor. Toplum sustukça milli değerler üzerindeki baskı ve aşağılama politikası yoğunlaşıyor.Kötünün alternatifi daha kötüsü olamaz. HDP kendisini semirten, besleyen, büyüten bir partinin alternatifi olabilir mi?

Seçime bir ay gibi bir zaman kaldı. Sürecin normal seyrinde yürüdüğünü söylemek zor. Tüm devlet imkanlarının bir partinin emrine verildiği, Cumhurbaşkanının meydan, meydan dolaştığı bir ülkede kurallara bağlı bir seçimden söz edilemez.Bu seçimin kaderini sandığa atılan oylar değil, sandıktan çıkan oylar tayin edecektir. Onun için sandık güvenliğinin sağlanması şarttır.Doğu’da PKK’nın insafına bırakılan sandık, diğer bölgelerde de iktidara bırakılırsa Bitlis valisinin dillendirdiği PKK’nın rüyası gerçek olur.