Daha önceden aynı minval üzerine yazmış olduğum bir yazıyı biraz daha farklı boyutlarda ele almak istedim. Aslında seçim güvenliği ile seçmen güvenliği konusunda net bir kavram oluşturamadım. Ama yinede seçim güvenliği denince içine seçmeninde doğrudan girdiği mesajını herhalde vermişimdir diye düşündüm.

7 Nisandan sonra artık adaylar kesinleşti, kim nereden aday oldu, yerini beğendi veya beğenmedi onlar artık bu saatten sonra pekde bir şeyler ifade etmiyor. Aday adayı iken yapılan çalışmaları inşallah adaylıkların kesinleşmesi ilede görürüz ümidinide sürekli taşıyoruz.

Aday olması sebebi ile il başkanlığını bırakmış olan  DİYARBAKIR eski M.H.P  il başkanı ve DİYARBAKIR 1. sıra millet vekili adayının basına verdiği beyanaatını okuyunca şahsımın daha önce yazmış olduğum yazıyı tekraren yazmayı düşündüm. Bazı konularıda açıklama ihtiyacı duydum.

Hele en son AĞRI ilinin DİYADİN ilçesindeki olaylarıda ele alırsak HAZİRAN ayında yapılacak seçimin ne anlama geldiği daha iyi anlaşılacak. Pkk lı canilerin yapmış olduğu saldırı ortada iken DEVLET adına açıklama yapanları gördükki bu olay bir muamma. Öyleki devletin adına ilk açıklamayı hiç bir resmi vasfı olmayan eski içişleri bakanı yaptı sadece millet vekili adayı olmadan öte bir kişi değil ama devletin resmi kurumlarınında üstünde bir görüntüye sahipti.

Diğer bir devlet adına verilen cevabı duyuncada resmen bu olayın nasıl bir oya tahvil edilmek istendiğide gün gibi ortada, gayet açık ve netti. Alel acele verdikleri cevabın içeriği sadece batıda kaybolan itibarlarını pkk temsilcilerinin üzerinden yeniden tesis etmekte öte bir çağrışım yapması mümkün değildir. Öyleki devlet adına beyanaat verenler ne yazıkki bu gün bir çok internet sitesindeki kısa video filmi ile resmen açığa düşmüştür.

İşin en garip tarafıda o seyrettiğimiz filimde DEVLETE ÇOK GARİZ AMA HAKARETTENDE ÖTE YAPILAN KÜFÜRE verilen cevabı herhalde benim gibi herkes duymuş ve ne anlama geldiğini anlamıştır. Ufacık bir eleştiri için dahi kişileri gece demeden, gündüz demeden evinde alıp sorgulayanlar acaba o GARİZ sözler için verilen cevabı duydumuki demeden kendimizi alamadık.

İşte tüm bu olanları görünce, o bölgeyide azınsanmıyacak kadar bilen birisi olarak diyorumki o bölgede İL İL, İLÇE İLÇE, KÖY KÖY, MEZRALAR BAŞTA OLMAK ÜZERE sandığın güvenliği olsun, sandık başında devlet adına, evet sandık kurulu oluşturuldukdan sonra orda görev alan her PARTİNİN TEMSİLCİSİ OLAN kişi tarafsızlık ve adalet üzerine namus şeref üzerine yemin ederek göreve başlar. Demekki sandık başkanı başta olmak üzere orda en az 5 parti adına görev yapanlarda tarafsızdır ve bağımsız hareket etmek durumundadırlar.

İlgili yasa gereği o il seçim bölgesinde az veya çok en son yapılan genel seçimde en fazla oyu alan 5 parti arasından seçilecek kişilerle sandık kurulu oluşturulur. Sandık başkanı olarak görev yapan şahıslar daha önceleri seçim kurulu tarafından doğrudan atanırken, bu defa onlarda siyasi partilerin belirteceği isimler arasından seçilerek atanacak. Buda demek oluyorki artık sandık başkanı kişi her ne kadar tarafsız olması lazım gelsede bir siyasi tarafı vardır.

İnanyormusunuz acaba yaklaşık 11-12 ilde M.H.P başta olmak üzere sandık kurulunda temsilci bulunduracak kaç parti olacak. Acaba resmi parti müşahidi olarak görevli bir kişi bulunacakmı, o bölgeninin konumuna göre bir siyasi partinin temsilcisi olacakmı Veya sandık temsilcisinin olayları ve gelişmeleri anında önlemesi için bir yaptırımı olabilirmi. Diğer bir konu o verilecek oyları güvenli bir şekilde merkezlere getirebilecek bir kurumu görecekmiyiz veya bu konuda ufacık bir güven varmı.

Demek oluyorki sayıyı azaltarak vermeme rağmen gerçek sayı bahsettiğimin çokda üzerinde olacağı aşikarken daha fazla insanların kafasını karıştırmamak için sayı az tutulmuştur. Artık diğer partilere düşen en önemli görev hiç olmaz ise bu 11-12 ilin dışında kalan illerdeki sandıklara yeteri kadar sahip çıkınki sonunda ah vah demeyin.

Sandık konusu ve sandık başındaki görev yapan  müşahitler olsun, gerekse partilerin adına sandıkların yoğun olarak bulundukları yerlerdeki temsilciler olsun o konuda daha geniş bir şekilde ele almayı düşünüyor ve uzun uzun bu konuyu yazmayı düşünüyorum. Çünkü son zamanlardaki sandıklar üzerinde oynanan oyunu ne yazıkki her şeçimde yaşamamıza rağmen, seçim biter bitmez unutmaktayız.

Birde genel merkez ne yazıkki bu konuyu alanda çalışmış, bu işin pratiğini yapmış insanlar yerine teori veya yazılı bir metinle anlatacağını sanmasın. Bu konu bu partide geçmişi olan her kardeşimizin derinlemesine bilgi sahibi olduğu ve her şeçimde yaşadığı olaylardır.