Öz eleştiri geleneği olmayan partilerde değişim zordur. Hele lider kültüyle de besleniyorsa bu daha da zordur.

Siyaset sonuçlara bakar.Bir liderin kalibresini tayin eden de aldığı sonuçlardır. Yenilginin mazereti olmaz,bedeli olur. O bedel ödenmedikçe yeni mağlubiyetler,hezimetler kaçınılmaz olur.

AKP 13 yıldır iktidarda.Beğenelim beğenmeyelim bu bir başarıdır. Hiç bir parti,lider 17/25 Aralık kuyusundan kolay kolay çıkamazdı. AKP çıktı, üstelik oyunu bile artırdı. Bunun tek sebebi kendi başarısı,strateji üretme yeteneği değil. Muhalefetin aczi,tembelliği,yeni politikalar üretemeyen tutumu da buna çanak tuttu. Bugün hala AKP'ye oy veren seçmen alternatifi yok diyebiliyorsa bu muhalefetin kifayetsizliği,politikasızlığı,kendini alternatif haline getirememesi yüzündendir.

İktidar partisi iki şeyi çok iyi yaptı,birincisi, merkez sağda alternatif bir partinin çıkmasına izin vermedi. İkincisi, kendi alternatifi olacak, aynı oy kitlesine hitap eden MHP'nin alternatif olmasına fırsat vermedi. AKP fırsat vermedi ama MHP yönetimi de böyle bir hamle ihtiyacı hissetmedi.Elli sene öncenin metotları,söylemleri ile yetinerek adeta uçakla atı yarıştırmaya kalktı. Kendini,politikalarını toplumsal beklentiler üzerinden yenileyemedi.Hiç bir zaman ülkeyi yönetecek bir lider ve kadro görüntüsü veremedi.

Siyaset bir imaj oluşturma işidir. Daha iyi yöneteceğinize,daha adil ve dürüst olacağınıza toplumu inandırmadığınız zaman,tercih edilme gerekçenizi de oluşturamazsınız. Daha iyi bir yönetim vaat etmiyorsanız toplum sizi niye tercih etsin? Türk siyasetinde imajlar liderler üzerinden kurulur,seçmen partilerle partileri değil,liderlerle liderleri mukayese eder. Oyunu da lidere verir.Bir partinin aldığı oy aslında o parti liderinin aldığı oydur. Aynı şekilde bir partinin kaybettiği oy , o parti liderinin kaybettiği oydur.

Toplum bir parti liderini sevmişse ona sınırsız opsiyon tanır,hatalarını tolere eder,hatta tevil ve yorum yoluyla meşrulaştırır. Nitekim 17/25 aralıktan sonra da öyle olmadı mı? Çalmışsa yemek için değil,Türkmenlere,Çeçenlere,hatta Filistin'e vermek için çalmıştır diyenler oldu.Hırsızlık, meşruluğun ötesinde bir fazilet ve siyasi başarı haline getirildi.

Toplum bir lideri sevmemişse ağzıyla kuş tutsa siyasette başarı şansı yoktur.Dürüstlüğü,helal haram hassasiyeti,namusluluğu bile sorgulanır. Bu meziyetleri enayilik,saflık,siyasi yetersizlik olarak görülür.Bu bakımdan toplumun duygusal yönelişleri görmezden gelinemez.Kendini anlatamayan,anlatmak için çaba harcamayan,attığı her adım amacı dışında sonuçlar elde eden birinin önce kendini sorgulaması gerekir.

Yazılarımın özel bir hedefi, kişiye dönük bir amacı yoktur. Bu ülkede MHP'nin güçlü olması,ülkenin bekası,birlik ve bütünlüğü,HDP'nin taleplerinin dengelenmesi ile doğrudan alakalıdır. Seçimden önce de niçin MHP'ye oy verilmesi gerektiğini söylerken durduğu yere işaret etmiştim. MHP ülkenin birliğinin,bütünlüğünün gerektirdiği yerde duruyor.lakin o duruşu topluma yansıtacak,destek halesini büyütecek bir liderlik mevcut değil.

Davalar,ülke ve millet menfaatleri ,kişilerden daha önemlidir.Bunu en başta mekanizmanın içinde olanların bilmesi ve ona göre hareket etmesi gerekir.Yönetim hataları ülke ve millet için gittikçe telafi edilmez noktalara doğru gidiyor.Yarın AKP/HDP işbirliği ile yeni bir kimliksizleştirme anayasasının hazırlanmasının sorumlusu sadece bu partiler değil,tembelliği,hasutluğu,yetersizliği,kişisel hırsları,mızmızlığı ile MHP'yi zayıflatanlar olacaktır. Herkes,her parti seçim kaybedebilir,önemli olan onuru kaybetmemektir.Bir parti başarısızsa sorumlu uzayda aranmaz, o partinin yönetim mekanizmalarında aranır.Hala bu acı gerçeği görmek istemeyenler var.