Son şehidimiz anısına tüm şehitlerimize ...

Bu yazıyı Ağrı Tutak ile Patnos arasında,Tutak ilçesinde bir köy kahvesinde, çok değerli Ülküdaşlarımızla yaptıgım muhabbetin arkasından, ilk durduğum Erzurum'daki dinlenme tesislerinden yazdığımı, özellikle belirtmek istiyorum.

Neden Tutak'ta bir köy muhtarı? Ülküdaşımızın verdiği kahramanca mücadele ve köyün girişinde,birçok şehit vermelerine rağmen, gönderde yükselen muhtarın deyimiyle ben ölmeden o bayrak inmez diyen,benden sonrada elbet birileri sahip çıkar umuduyla yaşayan ,değerli insanları görünce böyle bir yazıyı kaleme aldığımı özellikle söylemek istiyorum.TÜM ŞEHİTLERİMİZİN RUHU ŞAD OLSUN

Tüm şehitlerimiz anısına rahmetli ÇATLI'yı yazmak istiyorum.

Rahmetli çatlının her şeyi yazıldı,yazılmayan en önemli duruşu yazılmadı.
Nedir o önemli duruş Abdullah ÇATLI hiç bir zaman,12 Eylül sonrası yaptıgı işlerine teşkilatlarımızı asla bulaştırmadı.
Bulaştırmak isteyenlere rağmen bulaştırmadı,ne kavgasına ne hayatına bulaştırmadı.
Bu bir inanmışlık örneğidir,bu bir fedakarlık örneğidir,ne yaptıysa eğer sessizce yaptı ve şerefli bir şekilde Türk milletinin omuzlarında hakka yürüdü.
Onlar zaten sessiz yaşıyorlardı,onlar zaten tek düşünceleri Türk devletinin düşmanları ile amansız zor bir mücadele yapmaktı.
Aslında Abdullah ÇATLI'ları 
En iyi Türk ve Türkiye düşmanları TANIMIŞTIR.
Avrupa'da büyükelçilerimizi öldüren ASALA örgütü TANIMIŞTIR ..
Orly katliamları ile meşhur bilmem ne yanlar tanır...
Avrupa'da diplomatlarımıza yüzlerce tuzak Kuran, Ermeni Taşnak partililer tanır...
Onları en iyi çoluk çocuk demeden öldüren, PKK terör örgütü tanır....

Aslında biz onları tanıyamadığımız için bu günlere geldik..
Onları iyi tanısaydık bugünleri belkide yaşamazdık..
Onlar arkalarına bakmadan yürüdüler..
Onlar ha bu ülkenin ekmegini yemişim,ha uğruna kurşun diyerek yürüdüler..
Onlar biz yarın ne olacağız diye hiç düşünmediler..
Bir ömürlerini koydular ortaya,çoluklarının çocuklarının önüne geçirdiler memleket sevdalarını...
Onlar düşlerinde hep memleketi gördüler.

Onlarda isteselerdi 12 Eylül sonrası Avrupa'da yaşayan , sözüm ona işçi hakkını savunduğunu iddaa edip,Avrupa'daki marksistlerin kucağında, besyıldızlı otellerde viskilerini yudumlarlardı...
Onlarda isteseler para sevdasına düşüp,düzene ayak uydururlardı,bugünün liboşları olurlardı.

Neden böyle bir yazı yazdım ?
Memleketinin uğrunda ha kurşun yemişim.
Ha ekmeğini yemişim diyen, yiğitlerin unutulmaması gerektiği için yazıyorum.

Ülkücüleri sokaklarda kavga içine sokmak isteyenlere inat,ülkücüler iktidar olmanın çaresini bulmalıdır !.

Beylikdüzü'nde partimize saldıranlara inat ,birlik ve beraberlik içerisinde adaylarımız üzerinde yoğunlaşarak,partimizin adayları için gece gündüz çalısmamız gerekmektedir.

Ülkücüleri sokaklara dökerek ,ülkenin önemli koltuklarını dolduranlara ,o koltuklarda devletin malların çalan hırsızlara inat,bu koltukları teslim almanın yöntemini bulmak gerekiyor.

Son şehidimiz Cengiz kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum,ülkücü harekete ve büyük Türk milletine başsağlığı diliyorum.

Allah'a emanet olunuz.

HABİB YALÇIN