
SURİYE,PYD ve TÜRKİYE'NİN HASSASİYETLERİ
Irak ve Suriye'nin kuzeyinde meydana gelen oluşumlara karşı konulan rezervler, bazı çevreler tarafından Kürt düşmanlığı olarak yaftalanıyor. Kimsenin kimseye düşmanlık yaptığı yok. Hele bu ülkede uzantıları,akrabaları olan bir halka düşmanlık yapmak en büyük akılsızlıktır. Karşı olunan, bir etnik küme veya bir halk değil,bu oluşumların Türkiye'ye muhtemel etkileri hatta bizzat aktörlerinin Türkiye'ye yönelik niyetleridir.
Suriye veya Irak'la sınırlı kalan bir oluşuma kim niye karşı çıksın?
Ama hedefine Türkiye topraklarını da alan, bunu Birleşik Kürdistan olarak formüle eden bir harekete Türkiye'nin kayıtsız kalması mümkün değildir. HDP/PKK çizgisi uzun zamandan beri Demokratik Özerklik adı altında egemenliğin paylaşılmasını talep ediyor. Öcalan'ın ilk Nevruz'da okunan mesajı da aynı içerikteydi. Konfederasyon çağrısı yapan, Türklerle Kürtleri ayrı devletlere ayırdıktan sonra onları bir çatı altında eşit iki devlet halinde birleştiren çağrısı neredeyse davul zurna ile karşılanmış, bu açık bölünme mesajı topluma Öcalan Misakı Milli'yi savunuyor diye lanse edilmişti.
Hiç bir devlet -eğer hainler tarafından yönetilmiyorsa- toprakları üzerinde operasyon yapılmasına izin vermez.Suriye ile ilgili çekincelerin de bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Mesele Kürtlük veya başka bir etnik küme ile ilgili yargılar değil,ülkenin geleceği ile ilgili endişelerdir.Dolayısıyla karşı olunan bu tip oluşumların Türk topraklarına dönük etkileri, aktörlerinin açıkça dillendirdikleri niyetleridir.
Çözüm süreci, Türkiye'nin içini yontmaya yönelik örgütsel faaliyetlere büyük bir imkan sundu.Adete bölgede toprak/cinayet takası yapılarak örgüte cinayetlerini bırakması halinde hiç bir faaliyetine karışılmayacağı güvencesi verildi. Bu güvence örgüte, yayılma alanını örgütle mesafeli olanları da içine alacak şekilde büyütmesine imkan verdi.Böylece PKK etki sahasına karşıtlarını da dahil ederek cephesini iyice büyüttü.
Bu endişeleri hala bölünme paranoyası,soğuk savaş kalıntısı düşünceler olarak görenler olabilir. Lakin PKK/HDP çizgisinin iç ve dış aktörleri dikkatle takip edildiğinde nihai hedefin ulus inşası üzerinden devletleşme olduğu açıkça görülür. S.Demirtaş 2012 yılında kendisiyle yapılan röportajda Güneydoğu'da farklı partilerin kurulmasını nasıl karşıladığı sorusuna,"... uluslaşma sürecini tamamlamamış bir halkın,kendi içinde parçalanmasına,güç dağılmasına yol açacak örgütlenmelerin bu sürece zarar vereceğini" söyler.Uluslaşma bir topluluğu ana kütleden kopararak önce farklılaştırma sonra da -karşı ulus -haline getirme faaliyetidir.Bir öteki olmadan uluslaşma olmaz. Onun için öteki her fırsatta şeytanlaştırılarak,bütün kötülüklerin kaynağı olarak gösterilip düşmanlaştırılır. Son yıllarda Uludere,Madımak hatta Dersim üzerinden yürütülen nefret seanslarının bir amacı da budur;Karşı tarafı şeytanlaştırmak,diğer tarafı mazlumlaştırarak oluşacak tepkileri uluslaşma sürecinin çimentosu haline getirmek,bir dayanışma duygusu oluşturmak.
Renan, Millet hatırladıklarımız kadar unuttuklarımızla da oluşur,der. Toplumu ayrıştıran,kamplaştıran,hasımlaştıran olayları unutmak,birleştiren,kucaklaştıran,kaynaştıran olayları ise hatırlamak millet inşasının en temel ilkelerinden biridir . Kabuk bağlamış yaraları iki de bir insanları sokağa sürerek unutmadık,hesap soracağız naraları altında hatırlatmak aslında acıları diri tutarak hem ana kütlenin milletleşme sürecini sabote etmek hem de bu acıları hatırlatarak ayrı bir ulus inşasına çalışmaktır. .Her gün bu acı olayları hatırlayarak kaynaşılabilir mi? Nitekim, Başbağları unutun diyenler sıra Uludere veya Dersim'e gelince tam tersi bir tutum ortaya koymaktadırlar.
El hasıl,Suriye ve Irak'la ilgili hassasiyetlerin Kürt veya Kürtlükle alakası yoktur.Hedefinde Türkiye toprakları da olan arkasında ABD ve Batı'nın bulunduğu bir projeye karşı meşru savunma hakkının kullanılmasıdır.HDP'nin Olayı etnikleştirmesi yukarıda ifade edildiği gibi ulus inşa sürecine malzeme sağlamaktan başka bir şey değildir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.