SURİYE'YE MÜDAHALE ve YENİ HÜKÜMET

 Tarihi bir dönemeçte bulunuyoruz. Ülkenin nereye gideceğini yeni kurulacak hükümetin tercihleri belirleyecek. Etrafımızda başlayan yangın gittikçe içimize doğru akıyor. Yanlış dış politikalar, Ortadoğu’da meydana gelen her olayı bir iç sorun haline getirdi. Hırsların,hislerin siyaseti belirlediği bir ülke haline geldik.

Bu dönem siyaset sadece ekonomik,sosyal politikaları belirlemekle kalmayacak,aynı zamanda ülkenin kaderini de belirleyecek. Üniter devletle parçalanmış,her şehri, köyü ayrı bir devlet olmuş bir ülke olmak arasında da tercih yapacak.

Gidişata bakıldığında büyük bir planın toplumu uyutarak adım adım gerçekleşmekte olduğu görülüyor.Hala Suriye’nin niçin parçalandığını anlayamayan,kavrayamayan bunun otoriter,baskıcı bir yönetimden kurtulma maksadına matuf olduğunu sananlar var. Suriye önce İsrail’in güvenliği, sonra da nihai aşamada Türkiye ve İran’ı etnik temelde parçalamak için hedefe alındı. Gelinen nokta planın başarıyla yürüdüğünü,hiçbir engelle karşılaşmadan yoluna devam ettiğini gösteriyor.

Bir çok kere Suriye politikasının çok geç olmadan değiştirilmesi gerektiğini aksi takdirde her geçen dakika Türkiye’ye maliyetinin yükseleceğini yazmıştım. Şimdi siyasi iktidar Suriye’ye müdahale etmek istiyor.Bazı çevreler alkış tutarken bazı çevreler şiddetle karşı çıkıyor. Karşı çıkanların büyük ekseriyeti AKP kisveli PKK uzantıları. Bunlar muhtemel bir müdahale ile Suriye’deki PYD yapılanmasının dağıtılacağından korkuyorlar. Barış çığırtkanlığı altında PYD’nin kantonlarının müdafaasını yapıyorlar.

Bir kısım muhalif ise Rusya ne der,ABD ne der,dünya ne der diyerek güya uluslararası ve bölgesel dengeler üzerinden muhalefet ediyor.En utanç verici karşıtlık bu biçim bir karşıtlıktır. Çünkü, hareket noktası ülke menfaatleri değil,ABD ve Rusya gibi ülkelerin menfaat ve hassasiyetleridir. ABD ve Rusya’nın ne diyeceği açık değil mi, kendi milli menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu diyeceklerdir. Bu mantığa göre yarın İstanbul işgal edilse onu savunmak için bile dünyaya sormak gerekecek. Bu mantıkla bir ülkenin menfaatleri korunamaz. Elbette bölgesel ve Uluslararası dengeler dikkate alınmalıdır ama hiçbir denge ülke menfaatlerini savunmaya mani olamaz.Tedbiri alınır, gereği yapılır.

Bütün bu mülahazalardan sonra Suriye'ye  girilsin demek istediğim sonucu çıkarılmamalıdır. Söylemek istediğim,bu gibi olaylar değerlendirilirken kullanılan mantığın yanlışlığıdır. Zamanında girilebilirdi. Ancak Türkiye vaktinde Suriye politikasını revize etmeyerek kendi işini zorlaştırmıştır. ÖSO’nun dağılmadığı,IŞİD’in ortaya çıkmadığı dönemlerde böyle bir müdahaleyi bütün dünya alkışlar,Türkiye tereyağından kıl çeker gibi bu işten yara almadan sıyrılırdı.Bugün şartlar değişmiştir. Dünün hedefi Beşar Esad’ın devrilmesiydi, bugünün hedefi ise Suriye’nin bütünlüğüdür.Üstelik iktidarın arkasındaki destek de düne göre çok daha düşmüştür. Büyük politikalar arkasında halk desteği olmadan yürütülemez.İktidarın arkasındaki desteğin azalmasından daha kötü olan güvenin azalmasıdır.Toplum böyle bir operasyonun milli menfaatlerden ziyade siyasi mülahazalarla yapılmak istendiği kanaatindedir. Güven kaybına uğramış bir iktidarın toplumu yeniden kendine inandırması zordur.

Yeni kurulacak  hükümetin önünde mevcut iktidarın oluşturduğu böylesine devasa problemler duruyor.Hiç bir mesele çözümsüz değildir.Oldu bittileri topluma benimsetmek için yapılan propagandaların amacı mevcut durumu meşru hale getirmek,siyasi iktidarın cüret ve cesaretini kırmaktır. Hala Türkiye’nin kalbine yönelen ABD menşeli bu operasyonu bertaraf etme imkanı vardır. Bunun için öncelikle farklı bir Ortadoğu politikasına sahip, milli  bir iktidarın iş başına gelmesi gerekir. Böyle bir iktidar oluşturarak bu ülkeyi parçalama projesine müdahale imkanı varken kenara çekilmek nihai hedefi Türkiye olan bu politikaya yol vermektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi