SURUÇ SALDIRISI...

 Öncelikle kim yaparsa yapsın,kime karşı yapılırsa yapılsın Suruç Saldırısını şiddetle lanetliyorum. Bu tür olayların kurbanlarına bakıp bizden/ondan ayırımı yapmak vicdansızlıktır. Orada ölen her insan milli varlığımızın bir parçası ve bu ülkenin bir rengidir.

Bu tip saldırılarda kim yaptı sorusundan daha anlamlı olan niçin yaptılar sorusudur. Çoğu zaman kim yaptı sorusunun cevabı da niçin yaptılar sorusunun cevabında yatmaktadır.Amaçlardan yola çıkarak failler hakkında kanaat edinmek,belli sonuçlara varmak mümkündür.

Irak'da her gün patlayan bombaların zihnimizde nasıl bir imaj oluşturduğunu anlatmaya gerek yok. Irak muhayyilemizde bir mezbahane gibi duruyor. İnsanların gidip gelmekten çekindikleri harabe halini almış bir ülke. Art arda patlayan bombaların Türkiye'nin imajını da aynı şekilde örselediğine,devletler liginde skalanın en altına ittiğine şüphe yok. Daha Reyhanlı'nın kanı bile kurumadan meydana gelen bu olay ciddi tartışmaları da beraberinde getirecektir. En başta iktidarın Suriye politikası masaya yatırılarak, saldırı ile bu politika arasındaki ilişki sorgulanacaktır. Suriye politikasının belli çevrelerde rahatsızlık uyandırdığı biliniyor. İktidarın IŞİD ile PYD arasında gidip gelen kararsız tavrı öteden beri bölgede ki küresel oyuncuların tepkisini çekiyordu. ABD'nin oluşturmaya çalıştığı Kuzey Suriye Koridoru- Türkiye'yi hem etnik, hem de ekonomik bir kuşatma ile karşı karşıya bırakıyordu. İktidar cılız bir sesle de olsa bu oldu bittiyi kabul etmeyeceğini söyledi.Birinci hedefin bu politikayı değiştirmek olduğu açık.

Bu senaryoya göre intihar bombacısının IŞİD militanı olması gerekiyor. Böylece IŞİD'e karşı toplumsal bir tepki oluşturularak, PYD ve ABD'nin işini zorlaştıran IŞİD'e verilen desteğin çekilmesi sağlanacak. 7 Haziran seçimlerinde Marksist sol HDP ile ittifak yaparak seçime girdi. Suruç'ta toplanan gençler de PKK'dan çok kendilerini Sosyalist Gençlik olarak niteleyen bu partilerin gençlerinden oluşuyordu. HDP ile öteki sosyalist gruplar arasındaki iş birliği henüz ideolojik bir bütünleşmeye dönüşebilmiş değil. Patlamanın bu gençlere yönelik olması taraflar arasındaki işbirliğini daha güçlü bir bütünleşmeye çevirecek,siyasi iş birliği kader birliğine dönüşecektir. Saldırının amaçlarından biri olmasa bile sonuçlarından biri bu olacaktır.

Diğer yandan Büyük Ortadoğu Projesinin Suriye/Irak'tan ibaret olmadığı bilinen bir gerçek.ABD eski Dışişleri bakanı Rice, 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini söylemişti. Suriye ve Irak'da proje başarı ile uygulandı. Sıra projenin diğer ayaklarında. Türkiye'nin de hedef ülkelerden biri olduğu biliniyor. Bu tip eylemler Türkiye'nin çelişkilerini derinleştirerek çatıştırma amacı taşıyor. Suriye ve Irak komplosu Türkiye'ye taşınıyor. O kan donduran görüntülerin bir çok insanda kontrolsüz tepkilere neden olacağı ortada.Kobani tipi eylemler ydeniden tertiplenebilir. Pusuda bekleyen kamuoyu oluşturucular, saldırıyı köpürterek bundan etnik veya mezhep eksenli kutuplaşmalar çıkaracaklardır.

Bu gibi durumlarda en fazla ihtiyaç duyulan şey, akıl ve izandır. Sağlıklı bir değerlendirme ancak bu his ve heyecan dalgası ortadan kalktıktan sonra yapılabilir. Bombayı patlatanların o gençlerin oraya geleceğini önceden bildikleri, istihbar ettikleri belli. Belli olan diğer husus da önleyici istihbaratın yetersizliğidir. Reyhanlı tam bir istihbarat fiyaskosuydu,Suruç eyleminin arkasında da benzer bir zaaf çıkarsa şaşmamak lazım. Yargısı, polisi, askeri ile bu kadar oynanan bir toplumda güvenlik zaaflarının ortaya çıkması kaçınılmazdır. Birileri ciğerlerimizi bombalıyor,yapılması gereken bu bomba parçalarını elimize alıp sağa sola atarak tahrip gücünü büyütmek olmamalıdır. Otuz (belki daha fazla) gencimizi öldürerek onların üzerinden milyonlarca insanın kalbindeki bir arada yaşama iradesini öldürmeye çalışanlara fırsat verilmemelidir. Hedef Suruç'ta toplanan gençler değil,Türkiye...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi