Türkiye bir defa daha alçakça bir saldırı ile sarsıldı. Onlarca vatandaşımız hayatını kaybetti, 78 milyon hep birlikte yaralandık.

Terörün insanları nasıl körleştirdiğini anlamak için bu eyleme bakmak kafi. Ölenler örgütün karşı cephesinde yer alan insanlar değil,bir çoğu sivil. Ama insan vicdanını,basiretini kaybedince kimi öldüreceğin değil,öldürmeyi düşünür, kim olursa olsun öldürmeyi.

Bu tip saldırılarda ölenler değil,toplum hedef alınır. Daha doğrusu atılan bomba,yapılan saldırı toplumadır.Amaç bir ülkeyi, bir milleti yaralamak,terör karşısında savunmasız olduklarına inandırmaktır. Güvensiz, tehdit altında olduğunu düşünen bir topluma diz çöktürmek kolaydır.

Bu gibi durumlarda ülkeyi yöneten ve toplumun önünde olanlara düşen görev, yapılan saldırıyı tesirsiz hale getirmek,toplum vicdanında açacağı yaraların önüne geçmektir. Özellikle aydınlar toplumun vicdanını temsil ederler,toplumsal irade onlarda tecellisini bulur. Bedenleri parçalayan bombaların ruhları parçalamaması onların duruş ve dirayetine bağlıdır. Terörün karşısında ne kadar dik durulursa saldırıların tesiri o kadar az olur.

Benzer saldırılar başka ülkelere de yapıldı. Sri Lanka'da,Peru'da,İspanya ve Büyük Britanya da binlerce insan hayatını kaybetti. Ama teröre karşı milletçe direndiler,tepkilerini milletçe yaptılar,saldırılar karşısında boyun bükmediler,sonunda kazanan taraf olular. Türkiye de bu mücadeleyi kazanacaktır.Bunun aksi milyonda bir ihtimal bile değildir. Tepkilerin milletçe olması terörün ömrünü kısaltacaktır.

Bu tip saldırıların amacı sadece toplumun direncini kırmak değil, aynı zaman da kışkırtmaktır da.Vurarak,kırarak Türkiye'yi misilleme mantığı ile Suriye bataklığına çekmek hedeflenmiş olabilir.Bir ülkeyi savaşa sokmanın en uygun anı, gönül coğrafyasının parçalandığı andır.Siyasi kamplaşmanın hat safhada olduğu bir ülke için savaş felakettir.Her büyük başarının arkasında önce birlik olmak sonra hep beraber kararlı mücadele etmek vardır. Bu bomba da ötekiler gibi bizi parçalamamalı. Ama ülkeyi yönetenlerde bu kin, bu nefret, bu kibir siyasetini bırakmalı. Türkiye bu ateş çemberinin içine bu sığ ve egosantrik siyaset yüzünden düştü.Siyasi rant milli menfaatlerin önüne alındı.Her türlü farklılık ağır cürüm muamelesi gördü. Terör insanlarımızın bedenlerini parçaladı,kibir siyaseti ruhlarımızı,duygularımızı,ortak paylarımızı yok etti.Uçurumun kıyısındaki bir ülkede siyasetin okları hala içeriyi vuruyorsa dışarıda ki düşmana gerek yoktur. Toplumları dışarıdan atılan bombalar değil,içine atılan fitne tohumları yıkar.