Son zamanlardaki gelişmeleri doğru tahlil etsek gerçekten TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN kaderi ile MİLLİYETÇİ HAREKETİN KADERİ bire bir aynıdır. Şu anda hangi aklı selim insan şunu söyleyebilir bire kardeşim ülke bundan daha iyi yönetilirmi? Evet bu düşünce ne yazıkki gelişmelerin çok gerisinde kalmış, ülke üzerinde oynanan oyunları fark edemiyen, Başına geçirilen çuvalın içerisinde hala kırıntı aramakla meşgul bir takım insan, zaten her dönemde beynini kiraya veren ve her devrin adamı olan, ayrıca birde hipnotize olan gurubun durumunu ayrı tutar isek ülke hiç iyi durumda değil.
Efendim ülkemizin ekonomik durumu iyi; peki ölçü ne?  ihracatı artmış; peki ithalatı nereye koyalım. İthalatını ihracatın karşılıyormu? Hayır.. Dış borcumuzmu azalmış? Hayır.. O zaman ölçünüz nedir? Öyle diyorlar. Kim diyor ülkeyi idare edenlerin tamamı ile birde tuzu kuru tayfa. 
Ülkemizde asayiş durumu ne halde onu sormaya bile gerek yok. Her şey ortada aleni cereyan ediyor. Ülkenin bir bölümünde adeta savaş var. Öyle bir savaşki telafisi bile mümkün olmayacak derinlikte.
MİLLİYETÇİ HAREKETE gelince kolu kanadı kırılmış, dışardaki hiç kimseye güven veremiyecek duruma gelmiş, kendi içinde bir kaos ve kargaşa yaşamaya doğru sürüklenen  parti durumunda. Her vatan sever, her ülkesi için kafa yoran insan ve Ülkücü Türk milliyetçileri ülke meselesinden uzaklaştırıp tamamen içe dönük bir siyasetin parçası haline getiriliyor. Halbuki TÜRK MİLLİYETÇİLERİ ve ÜLKÜCÜ hareket bu ülkeyi kaos ve kargaşadan çıkaracak bilgi ve donanıma sahip iken ne yazıkki enerjilerini biri birisine laf yetiştirmekle harcıyor. Halbuki seçimlerden sonraki gelişmeleri M.H.P üst yönetimi iyi okuyup, olayların seyrini iyi değerlendirip bir olağanüstü kongre ile ülkenin ve partinin hayrına güzel işlere imza atabilirdi.
Ne yazıkki M.H.P genel merkezi ve yönetimdekiler 7 HAZİRAN seçimlerinden sonra harcamadıkları mesailerini şu anda partiyi olağanüstü seçimli kongre için çaba harcıyan her insana saldırmakla geçiriyor. Bir takım idareci ve bir kaç tane vekilin gerek basında, gerekse sosyal medyadaki yazdıklarına ve söylediklerine bakarsanız ülkenin bugün geldiği noktadan ziyade kongre isteyenler üzerin yoğunlaştığını görmekteyiz.
Bu arada aklı selim delegenin MİLLİYETÇİ HAREKETİN geleceğinden bizler kadar endişe edip gerekli değişimden yana olduğunu görüncede azda olsa endişelerimiz azalıyor. Sayın genel başkan Devlet BAHÇELİ beyin hiç bu kadar katı tutum içine girmeyip doğrudan değişime onay vermesi en azından kendisini ÜLKÜCÜ camianın gözünden ve gönlünde bir kere daha yücelteceğini hep bekledik halada beklenti içerisindeyiz. Şuan tabandan kopuk bir genel merkezin gelişmeleri doğru okumadığını bu partiye gönül veren her insan görüyor ve herkes kendince bir çıkış yolu arıyor.
Ortak kanaatın hiç zaman geçirilmeden yeni bir liderlik ve yeni bir heyecan ile hem partinin geleceği hemde ülkenin bugün geldiği bu kaotik duruma müdahale etmektir. Güçlü ve toplumun her kesimine hitap eden bir MİLLİYETÇİ HAREKETİN sesi mutlaka bu millette bir karşılık bulacaktır. Yeni bir genel başkan ile çıkış yapacak bir M.H.P mevcut iktidarın gözünün önüne bakmasına, başkanlıkla falan vakit geçirmek yerine doğrudan bölünme ile karşı karşıya gelmiş bir ülkenin önemini hatırlamasına sebeb olacaktır. 
Şuna tabanda büyük çoğunluk inanıyor ve iman ediyorki bugün MİLLİYETÇİ HAREKETTE güçlü ve toparlayıcı bir liderin ÜLKÜCÜ hareketi bir araya getirdiği gibi mevcut iktidarında öyle çoğunluk bende, tek başıma at oynatırım anlayışını yerle bir edeceği ortada.
Bugün M.H.P den sorumlu olan saygı değer DELEGE kardeşlerimizin mutlaka bu gidişe dur diyeceklerine inancımız tamdır. Yoksa yönetilemeyen bir TÜRKİYE yönetilemeyen bir MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ mutlaka bizler kadar onlarıda üzüyor ve üzmelidir. 
Yoksa yarın çok geç olacağı ortadadır. Bazı gelişmeleri okuyan, bugün yaşananlardan üzüntü duyan DELEGE kardeşlerimiz artık sizlerin değişimden yana olmanızın vakti geldi ve geçiyor. Ülkenin bir bölümü adeta sahipsiz kalmış, nerede ise her gün bir kaç asker ve polis şehit olurken, her ocağa ateş düşmesinimi bekliyeceğiz.
Partimizi ve bu partiye gönül veren insanların bu şartları devam ettirerek bir birindenmi uzaklaştıracağız. 1 KASIM seçimlerinden bu yana ülkücü hareketin üzüntüsünden birilerinin faydalanmadığınımı sanıyorsunuz. Bu durumun böyle devam ettiğinde, genel merkezin kongre yapmamaktaki ısrarında insanların arasına giren kırgınlık ve dargınlığı nasıl gidereceğiniz konusunda bir sözünüz varmı. 
Her ülkücünün yüreğini dağlayan gelişmeler ülkemizde yaşanırken, ülke adeta yönetilemez durumda iken ne yazıkki hala ülke yönetimini eline geçirenlerin hiç bir şey olmamış gibi davranmasının sebebi nedir acaba. Sebebini sizlerde biliyorsunuz sayın DELEGE kardeşim ses getiremeyen, içine kapanmış bir m.h.p dir. M.H.P üst yönetimin adeta üzerine ölü toprağının örtüldüğü, kendi içerisine adeta kapandığı, sırf yönetmek için inatlaşıldığı bir dönemde ülke meselesine odaklanmayan bir m.h.p nin gelecekte kimseye söyleyecek sözü olamaz.
Her delege kardeşimizin yapması gerektiği işi bizlerden daha iyi bildiğine inanıyorum. Bir çok delege kardeşimizinde gereğini yaptığı ortada ve bu duruşları taktire değerdir. Ama bazı il başkanları hala genel merkeze dolayısı ile sayın genel başkana destek açıklamasınıda bir şov olarak görüyoruz. Ortada bir başarı olur, ona göre çıkılır şunlardan dolayı genel merkez ve genel başkanın orda kalması lazım denir ve herkeste buna saygı duyar. Ortada bir başarı yok, başarılacağından hiç emin değiller ama halada destek neyin nesi acaba.
Destek açıklayan sayın il başkanı kardeşlerimize her zeminde soruluyor acaba sizin tabanınızla bir istişareniz oldumu? Şunu kesin biliyoruzki destek açıklamak için basın toplantısı yapan bir ilimizde toplantılar yapmak için ilçeleri gezen bir vekilin aldığı tepki, bütün ilçelerde yaşanmıştır. Mutlak o vekil o durumu genel merkeze aksettirmiştir. 
Daha fazla zaman geçirmeden bu değişimin önünü sayın genel başkan açar ise inanıyorumki ülkücüler ona saygı duyacak. Ancak bu işi soğutalımda unutturmaya çalışıp insanların heyecanı geçince unutur sanıyorlar ise gerçekten çok büyük yanılgı içindeler. Hem kendilerine zarar verecekler, hemde bu partiye daha büyük zarar verecekler. Şuan partinin sahibi durumundaki delege kardeşim iyi düşün, iyi, karar ver. Partinin önünü ancak değişimle açarsınız. Yoksa her türlü karar bu partiye büyük zarar.