ÜLKÜCÜ ALİ BABACAN NASIL AKP'Lİ OLDU?
MİLLİYETÇİLER NİYE DARMADAĞIN?
Ali Babacan çok yüksek puan alarak ODTÜ'ye girer. Endüstri Mühendisliğini birincilikle bitirir. ABD'nin en itibarlı üniversitelerinden birinde Master yapar. Orayı da dereceyle bitirir. Ülkesine döner. Aile işi vardır, maddi durumu iyidir.
Siyaset yapmak istemektedir. Ülkücüdür. İlk aklına ülkücülerin partisi olan MHP gelir. MHP'nin Ar-Ge'sinde çalışmak istemektedir. MHP'nin her şeyi bilen "büyük" Genel Başkan Yardımcılarından birine gider. CV'sini gören Genel Başkan Yardımcısı Ali Babacan'ı, Devlet Bahçeli'nin özel kalemine gönderir. 250 milyonluk Türk Dünyasının liderinin "iş"'ten başını kaşıyacak vakti yoktur. O gün görüşmez. Ali Babacan inat ederek ertesi gün bir kez daha gelir. Özel Kalemde saatlerce bekler. Dünya Türklüğünün "bilge" lideri, Ali Babacan ile görüşmez. "CV'sini bıraksın, gitsin" der. Bu kibirli lider bir daha Ali Babacan'ı arayıp, sormaz.
Ali Babacan ailesine ait iş yerindeyken, İstanbul'un eski Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan arar ve yanına gelir. Parti kuracağını söyler ve partiye katılmasını ister. Ali Babacan "Ama ben ülkücüyüm" der. Tayyip Erdoğan bunun kendisi için bir problem olmadığını söyler.
Ali Babacan şu an AKP'nin halkta, iş dünyasında ve dünyada karşılığı olan önemli bir siyasi figürdür.
1 Kasım Seçimlerinden sonra AKP'nin İzmir Milletvekillerinden Hüseyin, Milli Savunma Komisyonu üyesidir. Komisyonun ilk toplantısına CHP'nin İstanbul Milletvekili Dursun( Ergenekon Davası Sanıklarındandır) AKP'ye sürekli itiraz etmektedir. Komisyon Başkanlığına Düzce Milletvekili Faruk seçilmiştir.Her üçü de birbirini tanımamaktadır.Yeni öğrenirler ki üçü de ''Ülkücüdür.''
Ülkücüler 12 Eylül 1980'den beri darmadağınıktırlar.12 eylülden önce öyle bir teşkilatımız ve bağımız vardı ki ,hepimiz birbirimizden haberdardık ve aile bağlarından daha güçlü bağlarımız vardı.Değil Türkiye'de , bütün dünyada organizeydik ve özgül ağırlığımız çok fazlaydı.
Maalesef bu ''gücü''oyumuz ve sayımız artmasına rağmen bir daha sağlayamadık.
12 Eylülden sonra en güçsüz ve etkisiz dönemimizi yaşamaktayız.Bu hal böyle devam ederse bir seçim sonra ''felaketimiz'' olacaktır.
Mansur Yavaş'ı halk mı seviyor ? Hemen büyük bilge lider onu partiden kovalıyor.
Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatçi'yi halk mı seviyor? Hemen ''ihraç'' ediyor.
Sinan Ogan ,Iğdır'da MHP'yi birinci parti mi yapıyor ? Hemen cezalandırılıyor.
Hayatından bir şekilde ''milliyetçilik'' geçen her türk vatandaşından oy alma ''yeteneği'' gösterilse MHP yüzde 40-50 oy alacak.
Ama MHP ; yeteneksiz,kibirli,el öptüren,elitist,kendi seçmeninden ve halkından haz etmeyen ve bunu halka hissettiren ''kifayetsiz muhterislerin''eline düşmüştür.
Türk milliyetçilerinin eline tarihi bir fırsat çıkmıştır : MERAL AKŞENER
Belki ilk defa bir ülkücüyü büyük halk kitleleri büyük bir ilgi ve muhabbetle izlemektedir.Türk milliyetçilerini yeniden organize ederek herkesi kucaklamalıyız ve MHP'yi tek başına iktidara getirmeliyiz.
Meral Akşener, türk milliyetçilerinin iktidar olması için SON UMUTTUR.
Ülkücü sağduyu ve akılla hareket ederek''büyük'' dünya lideri,bilge kişinin dediği gibi ''Aklımızı başımıza almalıyız.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.