YÖNTEM YİNE YANLIŞ!

 İktidar üç yıl devam eden çözüm sürecinden hiç ders çıkarmamış. O zaman yapılan yanlışları yazmıştık,aynı yanlışlar şimdi de yapılıyor.Bir politikanın başarısı her şeyden önce yeterli fikri,ameli hazırlığın yapılmasına bağlıdır. Kangrenleşmiş meseleler basit politika değişiklikleriyle çözümlenemez. Çözüm sürecinde yeterli hazırlık yapılmadığı için PKK hep kazanan taraf oldu.Hiç bir sınır, hiç bir kırmızı çizgi çizilmedi. PKK ürkek/korkak başladığı bir süreçte federalizmi talep eder noktaya geldi.

Terörle mücadelede paradigma değişikliğinde de aynı hazırlıksızlık gözleniyor. On beş gün öncesine kadar, bugün terörle mücadele çağrısı yapanlar süreci devam ettirme de kararlılık vurgusu yapıyorlardı. Her şey bir anda değişti. Ani dönüşler sadece güven bunalımına sebep olmaz, ilgili kurumların hazırlıksız yakalanmasına da vesile olur. Daha önemlisi, toplumu ikna etmede ortaya çıkan zorluklardır. Nitekim terörle mücadelede yeni politika biçimi hemen her çevrede ciddi bir şaşkınlığa neden olmuştur. Bunu özellikle sosyal medyada takip etmek mümkündür.

Halbuki, daha farklı bir yöntem izlenebilirdi. Karar vericiler bunu alenileştirmeden önce güvenlik birimlerine gerekli hazırlıkları yapmaları için makul bir süre tanıyabilirlerdi. Böylece hem eldeki istihbarat gözden geçirilir, hem de operasyonlar için ön hazırlıklar tamamlanırdı. Bu yapılmadı. Bir kaç gün içinde verilen şehit sayısı güvenlik kuvvetlerinin hazırlıksız yakalandığının en bariz göstergesidir. Şehitlerin çoğu şehirlerde verilmiştir. Bu, 3 yıldır örgütün şehirleri silahlandırdığına dair iddiaları doğrulamaktadır. Başlarda verilen bu tip kayıplar örgütle mücadelede halkın azmini kırmakta, hedefe ulaşılamayacağına dair ciddi umutsuzlulara neden olmaktadır.Hazırlıksızlık yüzünden önümüzdeki günlerde göz altına alınanların serbest bırakılması,iddiaların delillendirilememesi halinde de benzer kaygılar ortaya çıkacak, daha işin başında operasyonların ciddiyeti tartışılır hale gelecektir. Sonuç alınamayan her teşebbüs, terör örgütünün kar hanesine yazılır.

Bir başka husus da ben yaptım oldu mantığıdır. Bugün terör örgütü ve onun siyasi uzantısı 3 yıl öncesine göre daha iyi konumdadır. Arkasındaki halk desteği büyümüştür. Gerilla savaşından halk savaşına geçecek noktaya gelmiştir.Arkasındaki kitleyi seferber edecek araçlara sahiptir.Suruç'da bir bomba patlamış,iki polisimiz Ceylanpınar'da şehit edilmiş,ardından süreç bitti denilmiştir. Politika değişikliğini ilan için geçen bütün zaman sadece 2 gündür. Bu kadar hayati bir meselede bu kadar kısa bir süre, devlet aklıyla bağdaşır bir durum değildir. Siz polis öldürürsünüz ha diyerek yapılan bir politika değişikliği toplumu ikna etmeye yetmez. Nitekim daha ilk günden itibaren HDP ve uzantıları barış çığlıkları altında iktidarı masayı devirmekle suçlamışlardır. Barışı sabote edenler,3 yıl boyunca örgütsel faaliyetlerine ara vermeyenler bir anda barış isteyen taraf konumuna gelmiştir.

İktidar, Cumhurbaşkanının başlattığı yeni politikanın şaşkınlığı içinde önce kroki duruma düşmüş,ardından toparlanarak peşine takılmıştır. Toplum hala ne olup bittiğinin farkında değildir.Yıllarca örgütün yayılmasına, alan kazanmasına, silah depolamasına göz yuman, niye göz yumuyorsunuz diyeni kan içici ilan eden bir iktidarın yüz seksen derecelik bir dönüş yapması sadece bir iki terör eylemi ile izah edilemez. Çünkü, zaten bu tip eylemlere askeri, polisi çalışamaz hale getirerek çanak tutan iktidarın bizzat kendisiydi.İzahsız,ifadesiz bu politika değişikliği zayıflatılması amaçlanan örgüte ve onun siyasi uzantılarına büyük bir propaganda fırsatı verir. Bu ani ve keskin değişim yerine daha esnek ve daha ikna edici  bir yöntem izlenebilirdi.Geniş katılımlı bir basın toplantısıyla 3 yıl boyunca barış için gösterilen çaba,yapılan yasal düzenlemeler tek tek anlatılır,buna karşı örgütün kaç korucu,kaç asker öldürdüğü,kaç araç yaktığı,kaç eylem yaptığı, örgütsel faaliyetlerini nasıl artırdığı,silah bırakmak yerine nasıl silahlandığı somut örneklerle anlatılarak örgütün gerçek yüzü ortaya konulur, örgüte silahları bırakması için son bir iki haftalık süre verilir, gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra bizden günah gitti denilerek operasyonlar başlatılabilirdi. Böylece örgütün eline toplumu ifsat edecek bir propaganda malzemesi bırakılmamış olurdu..

Yazık ki, iş bir defa daha oldu bittiye getirilmiş,3 yıl boyunca bir an bile barışı düşünmeyenler bu yöntem yanlışlığı yüzünden barış havarisi kesilmişlerdir. Örgütün son 3 yılda yaptıklarını anlatmak için yine de çok geç değildir. Unutmayalım ki asıl savaş topla tüfekle değil fikirlerle yapılır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi