ZEKİ VELİDİ TOGAN ve Tarihçilik

Binlerce yıllık geçmişe dayanan zengin bir tarihimiz olmakla birlikte, bilimsel yöntemlere dayalı araştırma, analiz ve sentezleri içerecek şekilde eserler ortaya koyan az sayıda tarihçiye sahip bir milletiz. Tarihçilik ciddiyet gerektiren bir iştir. Araştırma, metot ve analiz kadar, tarihçinin de sonuna kadar gerçeklerin arkasında durması önemlidir. Cumhuriyet Döneminin başlarında, Türk Tarih Tezi’nin şekillenmesi sürecinde, bilimsel esaslara dayalı tarih anlayışı ile Orta Asya’daki deniz ve kuraklık tezlerine dayalı güdümlü bir tarih anlayışı karşı karşıya gelmiştir. Türk tarihinin bilimsel metotlara dayalı olarak ortaya konulmasını savunan ve bu konuda bedel ödeyen saygın tarihçimiz Zeki Velidi Togan, Türk tarihçiliğinin gelişmesine önemli katkılarda bulunmuştur.

 

Zeki Velidi Togan, 10 Aralık 1890 tarihinde Başkurt ilinde doğmuş, 1909 yılında mezun olduğu Kasımiye medresesine Türk Tarihi ve Arap Edebiyatı Tarihi muallimi olmuştur. 1913’te Fergane’ye, 1914’te Buhara’ya araştırmalar yapmak için gönderilmiş, hazırlamış olduğu raporlar, Petersburg Arkeoloji Cemiyeti, Kazan ve Taşkent Arkeoloji cemiyetleri mecmualarında yayımlanmış, bu çalışmalardan sonra Rus Millet Meclisi Dumada Ufa Müslümanlarının temsilcisi olarak Petersburg’a gitmiştir. Bolşevik İhtilâli’nden sonra kurulan Başkurt Hükümetinde Harbiye Nazırı görevini üstlenen Zeki Velidi Togan, Basmacı Hareketinin aktif mücadelecisi, Türkistan Millî Birliğinin kurucusu ve ilk başkanıdır.

 

Türkiye’ye 20 Mayıs 1925 tarihinde gelen Zeki Velidi Togan, Maarif vekâletine tayin edilmiş, daha sonra ise kendi isteğiyle İstanbul Darülfünununa Türk Tarihi müderris muavini olarak tayin edilmiştir. Bu görevinden 8 Temmuz 1932’de istifa ederek Viyana’ya gitmiştir. 1935’te doktora çalışmalarını bitirdikten sonra Bonn Üniversitesinde, 1938’de Göttingen Üniversitesinde dersler vermiştir. 1939’da tekrar Türkiye’ye gelerek İstanbul Üniversitesinde Umumî Türk Tarihi Kürsüsünü kurmuştur. “Irkçılık-Turancılık” davasında yargılanarak beraat eden Zeki Velidi Togan, 1948’de yeniden üniversitedeki görevine dönmüştür.

 

Türkiye’de tarih bilimi için yazılmış ilk metot kitabı olan Tarihte Usul, Zeki Velidi Togan’ın eseridir. Bu önemli eserin yanı sıra, Umumî Türk Tarihi’ne Giriş adlı kitabında Türk tarihinin genel çerçevesini çizerken, Bugünkü Türk İli Türkistan ve

Yakın Tarihi adlı eserinde de Orta Asya’daki Türklerin Yakın Dönem Tarihini ve bağımsızlıklarını nasıl yitirdiklerini anlatmıştır. Türklüğün Mukadderatı Üzerine adlı makalelerden oluşan eserinde ise dünya Türklüğünün durumu ve geleceği hakkında düşüncelerini açıklamıştır.

 

Tarih araştırmalarında ve yazımında bilimsellik ve metot, Zeki Velidi Togan için vazgeçilmez bir ilkedir. 1932 yılında yapılan Birinci Türk Tarih Kongresi’nde sergilediği tavır, bu konuda ne kadar ciddi olduğunu ortaya koymuştur. Reşit Galip’in sunduğu Orta Asya’da iç deniz olduğu, bunun sonradan kuruduğu ve göç haritasına dayalı tez, Zeki Velidi Togan tarafından bilimsel bulunmayarak eleştirilmiştir. Zeki Velidi Togan, bu eleştirisinden dolayı kendisine karşı olumsuz bir tutumum takınılması üzerine, Darülfünundaki kürsüsünden istifa ederek Viyana Üniversitesine gitmiştir. Türk tarihinin geçmiş dönemlerinin aydınlatılmasında, hikayeler ve destanlardan da yararlanılmaktadır. Bu işin ne kadar zor olduğunu ve metot konusunun ne kadar önemli olduğunu, Zeki Velidi Togan şu şekilde açıklamıştır:

 

“Tarihî meseleleri aydınlatmak yolunda, destanlardan usule muvafık olarak istifade edebilmek çok müşkül bir iştir ve bunu usulüyle yapabilen tarihçi hem tarihin ilim olarak ne demek olduğunu anlamış, hem de metot ve

itikadın ne olduğunu tamamıyla kavramış bir alim olduğunu gösterir ve ancak bu gibi zevatın elinde sert bir intikade tabi tutularak istifade edilen destanlar, çok kıymettar memba şeklini alabiliyorlar. Bu şeraite malik olmayan bir tarihçi, destanlara başvurursa başa çıkamaz ve bütün işini berbat eder.”

 

Türk tarihinin aydınlatılmasının yanı sıra Türk tarihçiliğinin çağdaş ve bilimsel esaslara dayalı olarak gelişmesine önemli katkılarda bulunan Zeki Velidi Togan, 26 Temmuz 1970 tarihinde hayata veda etmiştir.

 

Gürcan Dağdaş

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi