Kurban, kimilerine göre yılda bir defa evine et giren günün adı, kimilerine göre gösterişin, kimilerine göre kurban derisinin, kimilerine göre kurban bağışı vb gibi yağma için beklenen günün, kimilerine göre ise ibadetin adı. Sizce kurban neyi çağrıştırıyor.? Geçek manada kestiğimiz kurbanların; gerek Allah katında, gerekse insanlar arasında bayram olabilmesi için yardımlaşma ruhuna önem vermeliyiz. Bu açıdan Kuran'ın verilerine göre konuşursak, kurban bağımsız bir ibadet değil, bir sosyal yardım türüdür.

Allah yüce kitabı Kur’anda konunun özü, Hac Suresi 36-37. ayetlerde verilmiştir: ‘‘...O hayvanlar, yanları yere yaslandığı zaman onlardan yiyin; isteyen yoksulu da, istemeyen yoksulu da doyurun. Allah, o hayvanları sizin hizmetinize verdi ki şükredebilesiniz. Kurbanların etleri de kanları da Allah'a asla ulaşmaz, Allah'a sizin takvanız (tanrısal iradeye ters düşmekten sakınmanız) ulaşır...’’

Bu ayetlerden açıkça anlaşılıyor ki, kurban kesiminde ibadet olan, kan akıtmak veya et değildir. Kurban ameliyesinde Allah'ın gözettiği, kesilen hayvandan yoksulların sağladığı yarardır. Allah'ı et ve kanla ilişkili göstermek, olaya ‘‘Kan akmalıdır, kan akmasa maksat hasıl olmaz’’ şeklinde ilkel-paganist bir mantıkla bakmak Kuran'ın asla kabul etmeyeceği bir yaklaşımdır. O halde:

Kurban kesmek, Kuran'ın açık beyanıyla, bir ibadet değildir; sosyal yardımlaşmanın bir türüdür. Kurban, İslam terminolojisinde infak (yoksula ve yoksuna yardım, sahip olunandan başkalarına pay çıkarma) denen ve Kuran'da altı sık sık çizilen paylaşmanın çok geniş çerçevesi içinde yer alan bir yardımlaşma şeklidir. Yardım ulaştırmada bir araçtır. Bu aracın yerine başka araçlar da konabilir.

Kısacası, kurban bayramı, yoksulun ve yoksunun imkan sahiplerinin varlıklarından pay aldığı bayramdır, hayvan kesimi bayramı değil.

Allah'a, Kuran'ın gösterdiği yoldan yaklaşmak isteyenler artık kurban bayramlarında, çevrelerindeki yoksulların en acil ihtiyaçları neyse onu aramalı, sormalı ve kurbanlarının tutarını yoksulların o ihtiyaçlarını gidermek için harcamalıdırlar. Bunda başarılı olamayanlar, kurban paralarını LÖSEV gibi, Mehmetçik Vakfı gibi, bağışın her kuruşunu en güzel biçimde yoksula, şehit ailelerine ileten kuruluşlara ‘‘hayvan kesimi istemiyoruz’’ kaydıyla vermelidirler.

Gerçek manada bu günün önem ve anlamının altında yatan gerçek yardımlaşma ruhudur. Hz. Peygamber demiyor mu “komşusu aç iken kendisi tok yatan benden değildir” diye. Bu açıdan olaya bakalım ve yardıma muhtaç insanlarımızı gözetmeye gayret gösterelim.

Tüm İslam aleminin Kurban Bayramı kutlu ve makbul olsun.

NOT: Kurbanları bağış yapmak isteyen hayırsever insanlarımızın; kesinlikle ve kesinlikle yasal olmayan, cemaat, tarikat, tekke, dergah vb gibi şer yuvalarından uzak durmaları ve bu tür yerlere karşı dikkatli olmaları gerekir.