Referandum!

Türkçe bir kelime değil...

Aslı Latince. "Referre" yani "geri getirmek" kökünden geliyor.

Türkçesi ise; "Halk Oylaması"

Türkiye'de değişik tarihlerde halk oylaması yapılmış;

Bu halk oylamalarının neredeyse tamamı da ya darbe sonrası ya da darbeden sonra yapılan anayasaların kalıntılarını temizlemek için gerçekleştirilmiş.

Birisi; “Referandumlar darbe ürünüdür” dese karşı çıkacak kanıt aramak gerekecek…

Cumhuriyet tarihinde yapılan 6 halk oylamasının birisinde HAYIR, diğerlerinde EVET çıkmış.

Bir oylamada ise EVET ve HAYIR birbirine çok yakın çıkmış ama o oylamada boykot ederek sandığa gitmeyenler sonucu belirlemiş ve EVET çıkmış.

İlginç bir ortak yön ise; halk oylamalarının birçoğunun, askeri darbe, sıkıyönetim gibi olağanüstü durumlarda veya gölgesinde yapılması…

***

Yıl 1961

27 Mayıs Askeri Darbesi’nden sonra hazırlanan 1961 Anayasası oylandı.

Sıkıyönetim sırasında yapıldı.

Sonuç;

EVET %61,7

HAYIR %38,3

O dönem HAYIR oyunun fazla çıktığı iller ise; İzmir, Samsun, Aydın, Denizli, Kütahya, Çorum, Adapazarı, Bolu ve Zonguldak.

***

Yıl 1982

12 Eylül Askeri Darbesinden sonra hazırlanan 1982 Anayasası oylandı.

Sıkıyönetim sırasında yapıldı.

Sonuç;

EVET % 91,4

HAYIR %8,6

O dönem tüm illerde  EVET fazla çıkmış.

***

Yıl 1987

12 Eylül 1980 Askeri Darbesinden sonra hazırlanan 1982 Anayasasında getirilen geçici 4. maddesinde ki 5 ve 10 yıllık siyasal yasakların kaldırılması oylandı.

Sonuç;

EVET %50,16

HAYIR %49,84

Neredeyse eşit!

Arada sadece 37 bin 534 oy fark var.

Bu halk oylamasında sahil illeri neredeyse tamamı EVET derken, İç Anadolu ve Doğu Anadolu'nun neredeyse tüm illerinde HAYIR çoğunlukta çıkmıştı.

Hemen sonrasında hükumet erken seçim kararı aldı.

***

Yıl 1988

1982 Anayasasının 127. maddesindeki yerel seçimlerin 1 yıl erkene alınıp alınmaması konusunda halk oylaması yapıldı.

Sonuç;

EVET %35

HAYIR %65

Ülke tarihindeki ilk kez bir halk oylamasından HAYIR çıktı!

O dönemde EVET oyunun fazla olduğu tek il ise Malatya oldu.

Halk oylaması ile değişiklik kabul edilmedi ve 1988 olarak öngörülen erken yerel seçim yapılmadı.

***

Yıl 2007

İşte bu tarihte "çok sorulu, tek cevaplı halk oylaması" dönemi başlıyor!

Bu halk oylamasında "5 soru soruldu ve tek cevap istenildi."

Bu sorulardan en akılda kalanı ise; "Cumhurbaşkanının halk oyuyla seçilmesi." oldu...

Sonuç;

EVET %68,95

HAYIR %31,05

Halk oylamasının yapılacağı gece 150 PKK'lı terörist Dağlıca Komando Taburuna saldırmış ve 12 askerimiz şehit olurken, 16 askerimiz yaralanmış,  8 askerimiz ise Kuzey Irak'a kaçırılmıştı.

O dönemde HAYIR oyunun fazla çıktığı iller ise; Tunceli, Kırklareli, Edirne, Muğla, Tekirdağ, Aydın ve İzmir oldu.

Bu halk oylamasının en öne çıkan yönü ise; % 32,5 oranındaki boykot veya oy kullanmama oranı olması…

En fazla boykot ve oy kullanmama oranı ise; %47 ile Diyarbakır, %42,2 ile Iğdır, %41,3 ile İstanbul, %41,8 ile Adana, %38,9 ile Rize, %39,6 ile Niğde’de görüldü.

***

Yıl 2010

Bu referandum da; "çok sorulu, tek cevaplı" olarak düzenlenen 2. halk oylaması oldu.

Halk oylamasının denk getirildiği tarih çok manidar(!)dı; 12 Eylül!

Muhalif olan sağ ve sol için "12 Eylül Darbesi ile hesaplaşma" teması kullanılmıştı...

Bu kez pakette tam 26 soru/madde vardı ve "tamamına tek bir cevap" isteniyordu!

Sonuç;

EVET %57,88

HAYIR %42,12

Son halk oylamalarına göre katılım o kadar fazlaydı ki; "neredeyse mezardakiler bile kalkıp oy kullanmıştı!"

HAYIR oyu 19 ilde EVET oyundan fazla çıktı...

Bu halk oylaması son dönemin en önemli olaylarından birisiydi!

Nihayetinde, 12 Eylül 2010 referandumu sonrasında HSYK’de çoğunluğu elde eden yapılar başta Ergenekon ve Balyoz olmak üzere birçok davanın seyrini etkilemiş, bu süreç 17-25 Aralık olaylarına kadar devam etmişti...

2010 halk oylaması tarihe, “15 Temmuz Darbe Girişimi”nin zeminini hazırlayan oylama olarak geçecek…

***

Gelelim günümüze;

Önümüzde yeni bir halk oylaması var!

Bu oylama yine "çok sorulu, tek cevaplı" ama Türkiye Cumhuriyeti tarihinde daha önce yapılan 6 halk oylamasından çok daha farklı...

Bu halk oylaması ile her ne kadar "sistem oylanacak" denilse de aslında "rejimi oylayacağız"!..

EVET ve HAYIR..

Daha önceki hiçbir halk oylamasında bu kadar keskin ve kutuplaştırıcı bir potansiyel yoktu!..

Adına ister sistem deyin ister rejim ama EVET ve HAYIR'ı toplum birbirinin gözüne sokarcasına yüksek sesle birbirine haykırırsa, sonuç ne olursa olsun oylama sonrasında cephelere ayrılmış bir toplum ile karşı karşıya kalma riski çok yüksek!

Beni en çok endişelendiren durum da bu risktir!..

Sistemi oylayacağımız bu halk oylaması, meclisten 3'te 2 çoğunlukla geçemedi!

3'te 2 oy çoğunluğuna denk gelen (%66,7) 367 vekilin oyu ile geçmeyen Anayasa değişikliği paketini %51 ile halka soracağız...

"Bu oylama, sistem değişikliği olduğu için, EVET için en az meclis çoğunluğu olan %66,7 oy yani 3’te 2 çoğunluğu ile sonuç belirlenmeli" diyenlerde var…

Bu kişiler özetle; “%51 ile sistem değişememeli” diyorlar…

***

Rejimler, dünya tarihinde; savaşlar, ihtilaller, darbeler, devrimler ve halk hareketleriyle veya sonrasında değişmiş…

Halk oylaması ile rejimi değişen bir örnek daha yok!

Türkiye’de halk oylaması ile yapılacak olan rejim değişikliği paketi biraz tersten işliyor; Halkın başkanlık veya tepkiler az olsun diye adı yumuşatılarak “Partili Cumhurbaşkanlığı” olarak arz edilen talep halk tarafından gelmedi.

Talep gelmediği gibi “talep, bir arzın sonucunda” oluşturulmaya çalışıldı!

***

Olmasına kesin gözü ile bakılan halk oylaması muhtemelen Nisan 2017’de yapılacak!

Bu demek oluyor ki; OHAL’de ya da “OHAL’in gölgesinde bir halk oylaması” olacak…

Keşke OHAL sonrası ülkenin, toplumun, kurumların hatta hukukun normalleşmesi için bir zaman aralığı bırakılsaydı!

Unutmayalım ki;

Bu oylamada;

Anayasa,

Laiklik,

Şeriat,

Siyasi parti,

Sağ-sol,

Alevi-Sünni,

veya

Herhangi bir kişi değil, sadece Başkanlık sistemi oylanacak!

Kimin EVET veya HAYIR dediğine değil, ülkenin ve gelecek nesillerin sorumluluğu ile sağlıklı karar vermeniz dileğiyle…

Kalın sağlıcakla!