Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ:

"Üniversite eğitimini online eğitime çevire en yanlış kararladan birisidir. Pandemi döneminde online eğitime geçildi ve eğitim kalitesi olağanüstü şekilde düştü. Türkiye'nin geleceği üniversitelerle inşaa edilecekken öğrencileri online eğitimle eğitmeye kalkmak demek gelecekteki yanlışların da temellerini atmak demektir. Zafer Partisi olarak bizim önerimiz geçici bir süre için depremzedelerin 1 miyon 600 bin civarında kapasitesi olan otellere taşınmasıdır. Ayrıca insanların KYK yurtlarında kalıcı olarak kalması endişesini de taşıyoruz. Devlet bir süre sonra bu işi ihmal edecektir. Bunun yerine özel otellere taşınılırsa daha hızlı çözümler bulunacaktır. Vatandaşlarımızın bir an önce şehirlerine geri dönebilmeleri ve hayatlarını normal şekilde sürdürebilmeleri için kamuoyu baskısı hükümetin üzerinde olacaktır. Biz Zafer Partisi olarak üniversitelerin online eğitime geçmesine ve KYK yurtlarının depremzedeler için kullanılmasının doğru bir çözüm olmadığını söylüyoruz." sözlerini dile getirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:

“Sakın okulları kapatmayın, sakın. Covid sırasında gençlerimizin ruh sağlığı zarar gördü. Gençlerimize daha çok zarar vermeyelim. Sakın. Elimizde bir tek gençlerimiz kaldı.” dedi.

CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ise, “Acımız çok büyük, yaralarımız çok taze. Dayanışmayla hayata tutulacağız; birlikte iyileşme mücadelesi vereceğiz.Üniversiteleri tatil etmek, tamamen uzaktan eğitime geçmek çözümsüzlüktür. Yapmayın gençleri hayattan koparmayın” görüşlerini paylaştı.

İYİ Parti: Uzaktan eğitimin tekrar ilk çare olarak düşünülmesi kabul edilemez 

İyi Pati Eğitim Politikaları Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Depremin yarattığı büyük travmanın atlatılabilmesi için, öğrencilerin izole olmaması ve sosyal ortamlarından koparılmaması gerekir. Üniversite kampüsü öğrencinin sadece sınıfta ders dinlediği bir mekan değil, aynı zamanda güvenli bir şekilde sosyalleştiği ortamdır.KYK yurtlarının kullanılmasından önce alternatifler düşünülmelidir. Örneğin; devlet misafirhaneleri, oteller ve pansiyonlar depremzede ailelerin barınma sorununu çözmek için kullanılabilir. Depremzede öğrencilerimiz uzaktan eğitim için gerekli olan araçlara sahip değiller. Manevi ve maddi olarak büyük sıkıntı içerisindeler. Böyle bir durumda uzaktan eğitime geçilmesi yerine, öğrencilerin başka üniversitelere yatay geçişleri ivedilikle sağlanmalı veya kendilerine eğitim haklarını bir dönem dondurma hakkı verilmeli.

Pandemi sürecinde yapılan araştırmalar, uzaktan eğitimin nitelikli fırsat eşitliğini engellediğini ve öğrenciler arasında adaletsizlikler yarattığını tartışmasız bir şekilde gösteriyor. Pandemi sebebiyle zorunlu olarak verilen uzaktan eğitimin tekrar ilk çare olarak düşünülmesi kabul edilemez. Yaşamakta olduğumuz ekonomik kriz sebebiyle, halihazırda öğrencilerimizin bütün ülkede barınma sorunu bulunmaktadır. Bu soruna geçici çözüm olarak KYK yurtlarının dar odalarına ek yataklar yerleştirilmiştir. Bu odaların bir ailenin barınabilmesi için ne derece uygun olup olmadığı da dikkate alınmalıdır.

Üniversitelerde uzaktan eğitime geçiş kararının KYK yurtlarının kullanılmasından başka bir gerekçesi varsa, bu gerekçe açıkça kamuoyuyla paylaşılmalıdır!”

DEVA Partisi :  Akıldan uzak, bilimsel bir temeli olmayan bu karar son derece hatalıdır"

İktidarı karardan vazgeçmeye çağıran DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi:

“Hiçbir istişareye dayanmayan akıldan uzak, bilimsel bir temeli olmayan bu karar son derece hatalıdır. Yüz yüze eğitimler, eğitimin vazgeçilmez yöntemidir. Her afet durumunda önce eğitimi göz ardı etmek hükümetin en büyük yanlışı. Afetlerde ilk olarak eğitimi feda edersek daha çok afetle karşılaşmaya devam ederiz. Zerre kadar konunun uzmanlarına danışmış olsaydınız, ülkemizin geleceği için afet dönemlerinde de olsa kesintisiz eğitimin ne kadar kıymetli olduğunu size söylerlerdi. Sadece afetzedelerin barınması için yurtlar değil, binlerce otelimiz var. Anadolu insanının sıcacık yuvaları var. Onları kendi evinde misafir edebilecek kocaman yürekleri var.

Pandemi sürecinde uygulamada yaşanan sıkıntılar bir sorun olarak varlığını korurken, bunun üstüne bir dönem daha öğrencileri bu uygulamalardan mahrum etmek üniversite eğitiminin katledilmesi anlamına gelir. Uzaktan eğitime geçilmesinden vazgeçilmelidir. Uzaktan eğitim sürecinde aidiyet hissinin oluşmaması, yalnızlık, öğrenme-öğretme isteğinin azalması, sosyalleşme sorunu, motivasyonsuzluk, derse odaklanamama, gerçeklik algısının zayıflaması, psikolojik boşluğa düşme ve ilgisizlik gibi duyuşsal yönü ağır basan durumlar dikkate alınmadan bu işe kolları sıvamak öğrenene yapılmış en büyük haksızlık olur. Uzaktan eğitim bu yönlere sahip değildir. En önemlisi, uygulamaya dayalı dersler açısından öğrencilerin, beceri ve tutumlarına yönelik davranışların gerçekleşmesinde yaşayacağı sorunlardır.

DEVA Partililer olarak Türkiye'nin sahip olduğu tüm imkanları çocuklarımızın geleceği için seferber etmeye hazırız. Bu nedenle size bir sefer daha sesleniyoruz: Lütfen üniversiteleri kapatmayın, gençlerimizi cezalandırmayın.

Eğitim ve öğretim çok önemli. Bunu belki siz tam olarak idrak edemiyor olabilirsiniz. Mühendislik, tıp, eczacılık, hukuk, mesleki ve teknik eğitim, uzaktan olmaz Sayın Erdoğan. DEVA Partisi Eğitim Eylem Planı açıkladı ve bir suretini Milli Eğitim Bakanınıza ve size gönderdik. Orada afetlerde kesintisiz eğitimin ne kadar önemli olduğunu tüm detaylarıyla açıkladık ve yapılacak işlem türlerini de sizler istifade etsin diye paylaştık. Lütfedip DEVA Partisi'nin Eğitim Eylem Planını incelediğiniz takdirde vermiş olduğunuz uzaktan eğitim kararının nasıl hatalı olduğunu gayet iyi göreceksiniz.”

Editör: Merve Kankan