Öksürük şuruplarının içinde 'kabul edilemez' düzeyde zehirli madde bulunduğu belirtiliyor.
Gambiya'da Hindistan üretimi öksürük şurubunu tüketen onlarca çocuğun hayatını kaybetmesinin ardından, aileler sağlık yetkililerinin cezalandırılması için mücadele ediyor. Öksürük şuruplarının içerdiği 'kabul edilemez' seviyede zehirli madde olduğu biliniyor.
Geçtiğimiz yıl Hindistan'da üretilen öksürük şuruplarının ülke içinde ve Afrika'da ihraç edilen Gambiya gibi ülkelerde 80'den fazla çocuğun ölümüne neden olması sonrasında, aileler adalet arayışını sürdürüyor. Öksürük şuruplarındaki toksinlerin bu ölümlere yol açtığı iddia edilirken, üretici şirket ise suçlamaları reddediyor. BBC'nin Hindistan muhabiri Vineet Khare, bu iki ülkede çocuklarını kaybeden ailelerle konuştu.
Gambiya'da yaşayan Ebrima Sajnia, geçen yıl Eylül ayında 3 yaşındaki oğlu Lamin'in gözleri önünde yavaş yavaş hayatını kaybetmesine şahit oldu. Sajnia'nın oğlu Lamin ateşlendiğinde, birkaç hafta sonra kreşe başlamaya hazırlanıyordu. Başkent Banjul'da bulunan yerel sağlık merkezindeki bir doktor, Lamin'e öksürük şurubu dahil bazı ilaçları reçete etti. Ancak Sajnia, oğlunun bu ilaçları içmekte isteksiz olduğunu belirtiyor ve oğluna iyileşmesi için zorla öksürük şurubunu içirdiğini hatırlıyor.
Şurubu içtikten sonraki birkaç gün içerisinde Lamin'in sağlık durumu kötüleşmeye başladı. Yemek yiyememe ve idrar yapamama gibi sorunlar yaşayan çocuk hastaneye kaldırıldı. Doktorlar, Lamin'in böbreklerinde hasar olduğunu teşhis etti ancak 7 gün sonra Lamin yaşamını yitirdi.
Lamin, Maiden Pharmaceuticals adlı Hint ilaç şirketi tarafından üretilen öksürük şurubunu içtikten sonra geçen yıl Temmuz ve Ekim ayları arasında Gambiya'da akut böbrek rahatsızlıkları nedeniyle hayatını kaybeden 70 çocuktan biri oldu.
Maiden Pharmaceuticals ve Hindistan hükümeti, bu iddiayı reddetmektedir. Aralık ayında Hint yetkililer, ülkede test edilen bu şurupların kalite standartlarına uygun olduğunu savundular.
Ancak, ölümleri araştıran heyetin başkanı Amadou Camara bu görüşe itiraz ediyor. Camara, "Elimizde kanıtlar var. Bu ilaçları test ettik ve kabul edilemez miktarda etilen glikol ve dietilen glikol içeriyorlardı. Maiden'ın ürettiği bu ilaçlar doğrudan Hindistan'dan ithal edildi" şeklinde ifade ediyor.
Gelişmekte olan ülkelerin tıbbi ihtiyaçlarının büyük bir kısmını karşılayabilen Hindistan, dünyanın en büyük muadil ilaç ihracatçılarından biridir.
Sadece Gambiya değil, aynı zamanda Özbekistan ve ABD'de de benzer trajediler yaşandığı iddiaları ortaya çıktı ve bu da ilaç üretimi ve kalite standartlarının tekrar tartışma konusu olmasına neden oldu.
Hindistan'ın ilaç ihracatını teşvik eden konseyin başkanı Udaya Başkar'a göre, Gambiya ve Özbekistan'da yaşanan olaylar, ülkenin ilaç sektörünün imajını hafifçe etkilemiş olabilir, ancak ihracatı olumsuz etkilemedi.
Ilaç mağduru bir başka yaralı aile konuştu;
Geçimini odun satışı yaparak sağlayan Mamadu Dambelle, bu trajik olaylardan birinin mağduru oldu. 22 aylık kızı Aminata'nın son görüşmesinde, video aracılığıyla hastanede tepkisiz bir şekilde yattığını gördü.
Mamadu, "Sadece başını hareket ettirebiliyordu. Ona kim olduğumu, babası olduğumu anlatmaya çalıştım" dedi ve kısa bir süre sonra kızını kaybetti.
Çocuklarını kaybeden aileler, benzer bir acının başka ailelere yaşatılmaması için Gambiya'da mücadele etme konusunda kararlılar.
19 çocuğun ailesi, yerel sağlık yetkilileri ve Maiden ilaç şirketine karşı yargılanmak üzere Gambiya üst mahkemesinde dava açtı. Bu ebeveynlerden biri olan Sagnia, "Bu çocuklar hükümetin ihmali yüzünden öldü" ifadelerini kullanıyor.
(Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi)