Ülkeler arasındaki dostluğun vadesi milli çıkarlarla sınırlıdır. Menfaat çatışmasının başladığı yerde dostluk biter.

ABD hiç bir zaman Türk devletinin dostu olmadı. Soğuk savaş dönemindeki ilişki bir dostluk ilişkisi değil, bir menfaat ilişkisiydi. ABD tarafından Türkiye Sovyetlerin sıcak denizlere inmesini engelleyen bir set olarak görüldü ve bu amaçla sınırlı olarak desteklendi.

Soğuk savaşın bitiminden sonra Türkiye eski jeostratejik önemini kaybetti. ABD yeni bir politikaya,Türk ve İslam coğrafyasını yeniden tanzim etmeye yöneldi. PKK'ya verilen desteğin arkasında bu yeni strateji yatıyor.

Lakin son dönem uç veren krizin bu proje ile alakası yok. ABD PKK/YPG'ye destek verdiğinde bile Türkiye'den bu oranda tepki görmedi. Krizin asıl sebebi Zarrap dosyası.

Cumhuriyetten Aslı Aslantaşbaş ile Hürriyetten Cansu Çamlıbel yazdılar,Papaz Brunson ile Halkbank Genel müdür yardımcısı Hakan Atilla'nın takası için taraflar anlaşmışlar. Tıkanmanın nedeni,son anda Türkiye'nin yeni taleplerde bulunması ve Trump'ın bunu bir krize çevirerek Kasım seçimlerinde avantaja dönüştürme çabası... Her iki yazara göre,takas eninde sonunda olacak,şimdi iki taraf da krizin meyvelerini toplamaya çalışıyor. ABD'ye kafa tutuyor görünmenin dayanılmaz hafifliği bazılarını baştan çıkarmaya yetiyor. Kimse piyasaların bunu nasıl algıladığına bakmıyor. Nitekim, bir haftada dolar 4800 TL'den 5250 TL'ye geldi. Bu Türkiye'nin borçlarının TL olarak her dakika yükselmesi anlamına geliyor.

Krizi tetikleyen hususlardan biri de CB'nının "al papazı ver papazı" şeklindeki sözleri oldu. Yargı bağımsızlığının olduğu bir ülkede CB'de olsa kimse yargı adına konuşamaz. Böyle bir beyan din adamlığı ile alakası olmayan ve bir çok şeye karışmış olduğu belli olan Brunson'un suçlu olduğu için değil,takas amacıyla tutuklandığı izlenimini doğurur ve siyaset kurumuna yönelik dış baskıları artırır. Üstelik yabancı iş adamları nezdinde de yarın takas için bizi de alırlar gibi çok olumsuz düşüncelere neden olur. Bu da yabancı sermayenin kaçması veya Türkiye'den uzak durması demektir.

Ekonomik krizin gittikçe derinleştiği bu zeminde hamasetten arınmış,daha akıllı,mutedil bir politikanın izlemesi gerekirdi. Yazık ki buna dikkat edilmedi. ABD dost değildir ama kriz tek başına ABD'ye fatura edilemez,esas sebep kötü ekonomi yönetimi,adı rüşvete karışan bakan ve bürokratları korumak için devlet onurunun ayaklar altına alınması ve tek adam yönetimidir. Türkiye, Zarrap olayına karışan bakanları ve bürokratları yargılayabilseydi bugün bu pazarlıkların hiç biri olmayacaktı. Onların yanlışı bugün millete ödettiriliyor.

***

İYİ parti bu hafta kongresini yapacak.

Yaşanan krizlerin arkasında biraz da güçlü bir muhalefetin olmayışı yatıyor. CHP, kongre talepleri ile siyaset yapamaz durumda. Kurultay kararı almadığı takdirde İnce etrafında toplanan muhalifler yeni bir siyasi oluşuma gidebilirler.Bu da CHP'nin ana muhalefet partisi olma hüviyetini kaybetmesi demek. Bu kaotik ortamda İYİ parti adıyla mütenasip bir kadro kurabilirse yeniden umut olma yollarını açabilir. Türkiye'nin yeni siyasi alternatiflere ihtiyacı var. AKP'ye oy erenler bile ülkenin iyi yönetildiğini söyleyemiyorlar. En fazla söyledikleri şey,CB' Erdoğan'a yükledikleri en Müslüman lider olma özelliği...

Demek ki siyasi bir alternatiften önce alternatif bir lider çıkarmak gerekiyor. Akşener bunu yapabilir mi, göreceğiz. Ama bu hep beraber yapılabilecek bir şey. Dostluklar,arkadaşlıklar zor zamanlarda belli olur. Bu kritik süreçte bir darbe de ben vurayım tavrı yanlış. Bazılarının davranışı bana ABD'de de köleliğin kaldırıldığı dönemleri hatırlatıyor. Lincoln köleliği kaldırdığı zaman bazı köleler efendilerini terk etmemek için yalvarmış, diğer bazıları ise efendilerini terk etmiş ama bir kaç gün sonra eski alışkanlıklarının bir gereği olarak geri dönmüşlerdi.Çünkü kölelik ruhlarına işlemişti. Bazıları hala zincirlerini kıramamış...