Hükümetimiz üreticimizin elinde kalan 800 bin ton patatesi, 250 bin ton soğanı ve 150 bin ton çeltik i bedelini ödeyerek satın alıyor ve metropollerde yaşayan vatandaşa bedava dağıtıyor. ( Resmi görevli zevatların ve Ak Parti yöneticilerinin katılım sağladığı, pozlar verdiği, patates dağıtma resmi törenleri de yapıldı. Ama konumuz o seviye düşüklüğü olmasın )

Devletimizin yönetimsel şemasında “Tarım Bakanlığı” diye bir kurumu var . Üstelik eski bakanlıklardan bir kısmı kapatılıp bu bakanlık ismi altında birleştirildi.

Geçen gün bir haber izledim, şöyle diyordu “Tarım Bakanının uçağı arızalandığı için Ankara’ya gelirken Kayseri’ye zorunlu iniş yaptı”

Haberden anladığımıza göre ülkemizin Tarım Bakanının hizmetine verilmiş bir özel uçağı da varmış. (Şimdiki Tarım Bakanının babası rahmetli Ekrem Pakdemirli’de başbakan yardımcısı iken devletin helikopteri ile İzmir’den Ankara’ya gelirken Manisa üzerinden geçerken , Manisa’daki evinin pencerelerinin açık olduğunu görür , ve devletin helikopterini Manisa’ya zorunlu keyfi iniş yaptırmıştı)

Ülkemiz ağırlıkla bir tarım ülkesi olduğu için devletimizde de Tarım Bakanlığının önemli bir yeri ve bütçesi vardır.

Tabii olarak bir ülkenin tarımı da bir tarım planlaması gerektirir. Bu planlamayı vatandaşlar olarak bizler yapamayacağımıza göre Tarım Bakanlığının yapması gerekir.

Ülkemizin tüm toprakları, iklimi, makine parkları, sermayesi vesaire Tarım Bakanlığı tarafından kontrol edilip, raporlanacak. Nerede hangi ürün ekilecek, nerede hangi hayvancılık yapılacak, saptanacak ve tarımı yapacak olan çiftçi bilgilendirilecek.

Tabii olması gereken bu.

Ya olan ne?

Bakan bey keyfince gezsin, işini yapmasın yaptırmasın, siyaset yapsın, sadece konuşsun, çiftçi başıboş bırakılsın.

Zavallı çiftçimiz de geçen sene 10 TL’ye sattığı patates ve soğanı bu senede yüksek paraya satacağını zannederek tüm tarlalarına patates ve soğan ekmiş .

Sonuçta çiftçimiz ürettiği patates ve soğanı kilosunu 15 kuruşa bile satmaya razı olmuş fakat arz fazla olduğundan alıcı bulamamış.

TV’lerin haberlerine baktığımızda patates ve soğan üreten çiftçilerimiz, artık patates ve soğan ekmeyeceklerini söylüyorlar. Tarlalarını boş bırakacaklarını söylüyorlar. Çünkü emeklerinin karşılığını alamadıkları gibi birde zarar ettiklerini söylüyorlar.

Bu tip bakanlar herhalde özel olarak seçiliyor.

Ülkemizde tarımı bitirmek için başka ne yapılabilir.

Daha şurada 20 sene evvele kadar, Türkiye tarım bakımından dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriydi. Fakat son 20 yılda her türlü tarım ürününü dünyanın çeşitli bölgelerinden ithal eder olduk.

Amerikancı hükümetler yerli üretimi baltalayıp, ülkemizi bir ithalat cenneti haline getirdi.

Nasıl samanı, buğdayı, kırmızı eti, leblebiyi bile ithal ediyorsak yakında patatesi ve soğanı da ithal edeceğiz.

Ve bu günkü Tarım Bakanı gibiler ithalat haberlerini pişmiş kelle gibi sırıtarak izleyecekler...