Gerçek Gündem'in haberine göre; AKP ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın, bir süredir üzerinde çalıştığı seçim yasasında değişiklik öngören tasarı dün Meclis’e sunuldu.

Seçimlerle ilgili önemli değişikliklerin yer aldığı yasa teklifinde, üzerinde en çok durulan konulardan birisi de seçim kurullarının düzenlenmesi oldu.

Cumhur İttifakı’nın Meclis’e sunduğu düzenlemeyle, İl Seçim Kurulu bir başkan, iki asıl ve iki de yedek üyeden oluşacak. İl Seçim Kurulu başkan ve asıl üyeleri de iki yılda bir ocak ayının son haftasında, il merkezinde görev yapan ve birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından, ilk derece adli yargı adalet komisyonunca yapılan ‘kura çekimiyle’ belirlenecek.

Mevcut yasaya göre ise Seçim Kurulları, il veya ilçedeki en kıdemli yani en yaşlı hakimin başkanlığıyla oluşturuluyordu.

Yeni düzenlemeyle birlikte seçim kurullarının iktidara yakın yargıçlar tarafından oluşacağı tespiti yapılıyor.

YARSAV KURUCU BAŞKANI EMİNAĞAOĞLU DÜZENLEMEYİ DEĞERLENDİRDİ

Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) ve Yargıçlar Sendikası’nın kurucu başkanlığını yapan Ömer Faruk Eminağaoğlu, Cumhur İttifakı’nın seçim düzenlemesini Gerçek Gündem’e değerlendirdi.

Uzun yıllar Yargıtay’da ve ülkenin çeşitli illerinde yargıçlık yapan Eminağaoğlu, düzenlemenin AKP’nin kendisine yakın isimlerle Seçim Kurulu oluşturma çabası olduğunu kaydetti.

Eminağaoğlu, kuraya katılacak olan 1. Sınıf hakimlerin, meslekte belli terfiler alan ve ortalama 8-10 yıl süre görev yapan yargıçlar olduğunu kaydetti.

“OBJEKTİF HAREKET EDECEK KİŞİLERE ADETA KURAYA GİRMEYİN KURA DIŞI KALIN MESAJI VERİLİYOR”

Bütün yargıçların kuraya girmeyeceğini söyleyen Ömer Faruk Eminağaoğlu, şöyle devam etti:

“Objektif hareket edebilecek kişiler ister istemez mevcut iktidarın tepkisini çekecekler. O kişiler kura dışı kalacaklardır. İktidarın kendi yönlendirebileceği, beklentilerine uygun hareket edebilecek kişiler kurada yer alacak. O kişiler arasından kura çekilecek. Bu durumu fırsata çevirmek isteyenler kuraya girecek.”

“Düzenlemeyle birlikte, kuraya girip de çıkacak ve objektif hareket edecek kişiler atacağı imzalarla yeni bedellerle karşılaşacağı için onlara adeta ‘kuraya girmeyin kura dışı kalın’ mesajı veriliyor” diyen Eminağaoğlu, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu (HSK) işaret etti:

“İktidarın kendi yönlendirdiği HSK’nın olumsuz işlemlerine muhatap olmayacak kişiler arasında bu kura gerçekleşecek. Bu kurayla oluşacak seçim kurullarının, seçim güvencesini sağlayan değil adeta bu seçim kurulları üzerinden seçimlere müdahale etmesi de amaçlanıyor. Benim gözlemim bu.”

“HSK’NIN GAZABINA UĞRAMAK İSTEMEYEN KİŞİLER KURAYA GİRMEYECEK, OBJEKTİF HAREKET EDENLERE MUTLAKA BEDEL ÖDETİLECEK”

Kuraya, isteyen hakimlerin katılacak olmasının tartışmayı da beraberinde getirdiğini söyleyen Ömer Faruk Eminağaoğlu, şunları kaydetti:

“Kıdemli hâkim olsa; bunun ne olduğu ne olmadığı belli. İsteyenler arasında kura demek; bu isteyip istememe olayı bir tartışma yaratıyor doğal olarak. Çünkü HSK’nın gazabına uğramak istemeyen kişiler kuraya girmeyecek. Objektif hareket edenlere mutlaka bedel ödetilecek.

Ya da ikinci boyut; iktidarın beklediği imzaları atmayan, Anadolu’ya HSK tarafından ceza almadan sürülen kişiler, doğal olarak gittikleri her yerde kıdemli pozisyonda idi. Şimdi o kişileri de bu yolla bypass ediyorlar. Onlara da ‘Kuraya girerseniz size yeni bedeller ödetiriz’ diyorlar. Onların dışında kalacak bir seçim kurulu oluşturmak istiyorlar.”

“KURULLAR ARACILIĞIYLA SEÇİME MÜDAHALE GİBİ BİR TABLO YARATILIYOR”

Deneyimli hukukçuya göre, yeni düzenlemeyle birlikte, “Türkiye’de ilk kez kura yöntemiyle seçim kurulu oluşuyor. Yani seçim kurullarının varlığı seçim güvenliğini sağlamak iken tam tersine kurullar aracılığıyla seçime müdahale gibi bir tablo yaratılıyor.”

“İL SEÇİM KURULLARI KİLİT POZİSYONDA”

Oluşturulacak kurullar, seçimlerle ilgili o şehir merkezindeki itirazlar dahi tüm kararları alacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde kurulların tarafsız kalmasının önemi ortaya çıkmıştı.

Ömer Faruk Eminağaoğlu, İl Seçim Kurullarının önemine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Bazı ilçe seçim kurullarının kararlarına itiraz edilince İl Seçim Kurulu’nda kesin karar veriliyor. Onlar YSK’ya gelmiyor. Bazı itirazlar İl Seçim Kurulu’ndan sonra kesin kararla sonuçlanıyor. Yani İl Seçim Kurulu’nun son merci olduğu itiraz süreçlerini düşünün… İl Seçim Kurulları kilit pozisyonda.

Seçim kurulları bu tasarıyla çok net olarak seçim güvenliği sağlamak değil, üzerlerinde en fazla şaibe yaratılan kurullar haline getiriliyor.”

“KIDEMLİ KİŞİNİN ARTIK MESLEKTE TERFİ EDERİM BEKLENTİSİ OLMAYACAĞI İÇİN DAHA RAHAT HAREKET EDECEKTİR”

“Bugünkü seçim kurullarından iktidar neden rahatsız?” diye soran Eminağaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu şöyle açıklıyorlar; ‘en kıdemli hakimler enerjisini kaybetmiş, mesleki performansı düşmüş insanlar, onlarla seçim zor yönetiliyor. Onlar da alt personellerine bu işi bırakıyor. Böyle seçim güvenliği olmaz…

Oysa tam aksine, bu insanlar meslekte en çok tecrübe sahibi olan, en donanımlı insanlar. Bugüne kadar böyle devam etmiş. O zaman mesleğin sonuna yaklaşan Yargıtay, Danıştay YSK’yı da devre dışı bırakın. Böyle şey olabilir mi? Getirilen gerekçenin mantıki bir açıklaması, dayanağı yok.

Kıdemsizlere yaptırırsan seçim güvenliği var, kıdemlilere yaptırırsan seçim güvenliği yok. Tam tersine kıdemli kişinin artık meslekte terfi ederim beklentisi olmayacağı için daha rahat hareket edecektir.”

Editör: TE Bilişim