Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş şöyle devam etti “Ne kadar çilek üretebilecek çiftçi varsa fidesini ben alacağım” dedim. 2 milyon TL verip 700 dönüme yakın arazinin fidesini aldım. Topraklarının başında olsunlar, köylerine terk etmesinler istedim.”

CHP'li Lütfü  Savaş bu arada Hatay’da tarımla zenginleşen ve sonrasında Türk çiftçilerin topraklarını satın almak isteyen Suriyelilere, Türk vatandaşlarının toprak satmamaları için yaptıkları bir çalışmayı da şöyle anlattı: “Zamanında Yayladağı Kaymakamı Suriyeliler için hibe kredi bularak çilek ve mantar yetiştirtmiş, Suriye’den gelen insanlar bu yolla bayağı zengin olmuşlar. Böyle de olunca Yayladağı’ndaki vatandaşların mülklerine, tarlalarına satın almak için talip olmuşlar.
 Ben bunu duyunca çok üzüldüm, “Ne kadar çilek üretebilecek çiftçi varsa fidesini ben alacağım” dedim. 2 milyon TL verip 700 dönüme yakın arazinin fidesini aldım. Benim istediğim topraklarının başında olsunlar, köylerine terk etmesinler dedim. Yakında bu çileklerin ilk hasadı yapacağız.”
dedi

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'dan paylaşım

Özdağ, bir haber sitesinin haberinin ekran görüntü ile birlikte "Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş tepki gösterdi:Suriyeliler Ekime Uygun Toprak Arazi Almaya Başladı" başlığı ile paylaşımda bulundu.
 

MHP'den Tepki 

MHP Hatay Milletvekili Lütfü Kaşıkçı ise twetter hesabındandan bir dizi paylaşımda bulundu.

Açıklamayı CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş yapmasına rağmen İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ı etiketleyerek sert tepki gösterdi.

Kaşıkçı paylaşımında "Son bir haftadır Suriyeliler Yayladağında toprak satın alıyor diye ortalığı inlettiğiniz olayın aslı budur.Bayır-Bucak Türkmenlerini tarla da çalışırken görüp Suriyeliler arazi satın almış demek çok büyük bir ayıptır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde toprak almanın yolu bellidir" dedi.

MHP'li Kaşıkçı şöyle devam etti "Ülkemizde arazi satın almak için öncelikle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak gerekir. Vatandaşlık hakkı olan ise istediği yeri satın alır veya satar. Ancak bu hak bile ilimiz Hatay’ın nazik durumundan dolayı defalarca incelemeğe tabi tutulmaktadır.
Öyleki Hatay’ın bu nazik durumu geçtiğimiz günler de imar affında dahi kendini göstermiş,satılamayacak ve tapu devri mümkün olmayan kamu arazileri kısmına Türkiye’de sadece Hatay ili eklenmiştir.
Hatay’a bu denli önem veren ve ilimizde ki gelişmeleri yakından takip eden Devletimizi yok saymak sizleri küçültüyor. Çıkardığı yasa da dahi Hatay’ı ayrı tutan onun nazik durumunu düşünen bizim Devletimizdir.
Aynı zamanda asılsız iddialarla ilimizde olup bitenlerden Devletimizin haberinin olmadığını yaymaya çalışıyorsunuz. Devletimiz çok şükür heryerde olduğu gibi Hatay,da da güçlü ve ayaktadır. Kimin kimlerle iş birliği yaptığını da ayrıca bilmektedir."

MHP Hatay Milletvekili Lütfü Kaşıkçı Özdağ'ı kast ederek "Bayır-Bucak Türkmenleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olamadığı için ülkemizden arazi satın almaları da mümkün değildir. Sayenizde Soydaşlarımızı vatandaş edemedik hiç değilse şimdi de onları ekmekleri etmeyelim." dedi.

HATAY İYİ PARTİ'DEN AÇIKLAMA 

İYİ Parti Hatay İl Başkanlığı  yaşanan bu durum  hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamada “Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın bir gazeteye vermiş olduğu, Suriyelilerin Hatay’ın Yayladağı ilçesinde toprak alımı ile ilgili bir demeci Sayın Ümit Özdağ tarafından paylaşılmıştır. Olay bundan sonra gelişmiş, Cumhur ittifakının MHP kanadı bu olayı diline dolamış, asıl demeç sahibi HBB Başkanı Lütfü Savaş’a neredeyse kelime edemezken Ümit Özdağ hedef tahtasına oturtulmuştur.” denildi.

İYİ Parti Hatay İl Başkanlığının yazılı açıklaması şu şekilde;

“Öncelikle şunu ifade etmek isteriz ki İYİ Parti olarak polemik değil, somut şeylere değer veren bir anlayış, siyasetimizin temelidir. Ancak milletvekilimiz Sayın Ümit Özdağ’a yapılmış, Hatay kaynaklı ve mesnetsiz iddialara dayalı, tartışmadan ziyade saldırı amacı taşıyan demeçlere de sessiz kalmamız mümkün değildir

Olayın özeti şudur;

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın bir gazeteye vermiş olduğu, Suriyelilerin Hatay’ın Yayladağı ilçesinde toprak alımı ile ilgili bir demeci Sayın Ümit Özdağ tarafından paylaşılmıştır. Olay bundan sonra gelişmiş, Cumhur ittifakının MHP kanadı bu olayı diline dolamış, asıl demeç sahibi HBB Başkanı Lütfü Savaş’a neredeyse kelime edemezken Ümit Özdağ hedef tahtasına oturtulmuştur.

Lütfü Savaş bu demecinde;

Suriyelilerin, Yayladağı’nda toprak almak istediğini ifade etmiştir. Yani bu söz Lütfü Savaş’a aittir. Ümit Özdağ’a yapılan tüm eleştiriler, kendisine ait olmayan bu söz üzerinden yapılmıştır.
Sayın Ümit Özdağ Türkmen’in T’sinden bahsetmezken, bunlar tarafından Türkmen düşmanı ilan edilmiştir. Ömrünü Türk milliyetçiliğine vakfetmiş birine bunu söylemek izaha muhtaç bir garabettir.
Haddini bilmemek bile değildir! Bu da yetmezmiş gibi Ümit Özdağ, Türkmenlerin T.C. vatandaşlığı almasına engel olmakla suçlanmış, başka vesilelerle de devleti bilmemekle itham edilmiştir. Arkadaşlar adeta coşmuşlar, o bakımdan ithamlarının hepsine cevap vermenin zaman israfı olduğuna inanıyoruz.

Ancak bazı şeylere açıklık getirmeyi de zaruri buluyoruz;

Bir kere Türkmenlerin T.C. vatandaşı olması, Türk Devlet çıkarlarına ters düşer ve bunun sebepleri, buradan paylaşılacak kadar hafif konular değildir. Yani vatandaş olmamaları devlet politikasıdır. Bunlara tavsiyemiz devleti tanımaya çalışmalarıdır, yeterince vakitleri de vardır.
Fakat varsayalım ki vatandaş olmalılar, o zaman da bunun hesabını iktidar olan ortakları AKP‘ye soracakları yerde, herhalde buna cesaret edemediklerinden, Ümit Özdağ’a sormak bu arkadaşların kolaylarına gelmiştir.
Diğer bir konu ise Ümit Özdağ devleti bilmemekle suçlanmıştır. Halbuki devlet, beğenmedikleri Ümit Özdağ’ın kitaplarını kendi okullarında ders kitabı olarak okutmaktadır. Arkadaşlara tavsiyemiz o kitaptan faydalanmalarıdır. Ancak HATAY Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın demecini hocanın demeci sananlara, bunun bir yararı olur mu ondan da emin değiliz.

Sonuç olarak; Türkmen yerinden yurdundan olurken gürültüden başka ses çıkarmayanlar, bugün Türkmen kardeşlerimizin el alemin tarlasında çilekçilik yapmasından teselli bulur hale gelmişlerdir. Doğrusu bu kolay bir durum değildir, kendilerine üzülüyoruz. Üstelik Türkmen’in ektiği çilekte bir katkıları da yoktur. Bunlara tavsiyemiz Ümit Özdağ’a “Milliyetçilik ve Devletçilik” öğretme gayretine düşmeyip, biraz kendilerinin öğrenmesidir."

Editör: TE Bilişim