Akşener, İYİ Parti Kadın Politikaları Başkanlığı’nın katkılarıyla kadınların el emeklerinin sergilendiği Güneşin Kadınları Kooperatifini ziyaretinde; 70 kadının para kazanarak evine katkıda bulunduğu kooperatif çalışmalarından dolayı Kadın Politikaları Başkanı Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu’na teşekkür ederek konuşmasına başladı.

Akşener, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Esnaflarla ilgili aynı dertler devam ediyor. Birincisi kiralar pahalı, stopaj çok yüksek. İkincisi Cumartesi-Pazar kapanması müthiş bir kaygı yaratmış durumda, özellikle Cumartesi günü alışverişin daha iyi olduğunu söylüyorlar. Ne satıyorsa satsınlar maliyetlerin yükseldiğini, vatandaşın alım gücünün düştüğünü söylüyorlar. Kafe-restaurant veya paket hizmeti yapan her bir işletme can çekişiyor, kan ağlıyor, yüzde elli satış düşmüş gözüküyor. Akçakoca’da özellikle fındıkla ilgili bir problemle karşılaştık. Fındık fiyatlarının çok düşük kaldığı gübre ve diğer girdilerdeki artışların çok fazla olduğuna dair. Mesela 80 liraya bir ilaç alırken aynı ilacı 120 liraya alıyoruz diyen çiftçilerle karşılaştık. Böyle bir çerçeve içerisinde esnafımızın, çiftçimizin, işsiz gencimizin, tencere kaynatmak zorunda olan kadınlarımızın sesi olmak üzere bir çalışmamız var. BU çalışmayı bugün Düzce’de yürütüyoruz”

Akşener, bir gazetecinin, Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı uzay programı ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine şu yatını verdi:

“Uzay programı ilginç, gördüğüm kadarıyla işin içinde yap-işlet-devret modeli var. 5 müteahhit çok sevinçlidir, acaba müşteri garantisi verilecek mi? Merak ettiğim konular bunlardır. Elbette Türkiye’nin uzay çalışmalarında bulunması şarttır, bunun teknolojisiyle ilgili çalışma yapılması şarttır ama benin Sayın Erdoğan’ın açıklamasındaki gördüğüm bakış açısı hala aynı. Yani İstanbul tünelinin, Marmaray’ın, köprülerin yapılması ile ilgili hangi bakış açısıyla konuşuyorsa aynısını uzay programıyla ilgili konuşurken gördüm ilginç olanı bu. Millet aç dertlerinin konuşulması lazım. Tekrar söylüyorum elbette uzayla ilgili bir çalışma yapılabilir ama takdimini çok sorunlu buldum.”

KARDEŞİ KARDEŞE KIRDIRANLAR UTANSIN

Büyükelçiliği’nin önündeki müdahale ilgili düşüncesinin sorulması üzerine Akşener, “O çok acı bir şey. Grup toplantımızda Uygur Kızımızı derdini anlatsın diye milletin kürsüsüne çıkardık. En küçücük bir saygısızlık yapmadan, yalan konuşmadan, hırslı olmadan, siyasi bir tutum almadan derdini anlattı ve herkesten destek istedi. Onun üzerine Türkiye’de gelişen hadiseleri milletimizin dikkatlerine sunmak isterim. Ne o kızımızın ne de benim şahsen olmadığımız herhangi bir sıfat kalmadı. Büyük bir iğrençlikle, iftiralar atıldı. Ben alıştım da, o kızımıza yapılanla ilgili gerçekten üzüntülerimi ifade etmek isterim, kınamak isterim. Asıl mesele iktidarın o kızımızın sözleri üzerine bir aksiyon alıp, yani Müslümanlık üzerinden ümmet üzerinden hayatını tanımlayan Sayın Erdoğan’ın bu Müslüman kızımızın anlattığı bu Müslüman Türk kadınların Çinli erkeklerin tecavüzüne uğradığı hadiselerini hepimiz biliyoruz kınamamasını da milletimizin vicdanına sunuyorum. Diğer taraftan bu kızımız ve Uygur Türklerinin hem Müslüman hem Türk, Türk milliyetçiliğinin odak noktası olduklarını iddia edenlerin de bu konuda tek kelam etmemesini, Çini kınamamasını, kulağının üstüne yatmasını görmemezlikten gelmesini de milletimizin vicdanlarına sunuyorum. Görülüyor ki, cumhur ittifakı Cimping Perinçek’in emrinde. Dünkü konu çok vahim Türk polisi diyor ki, yeteri kadar yaptınız kabak tadı verdiniz ve diyor ki, atın şunları buradan. Çok vahim ve bir kardeşimiz diyor ki gardaşı gardaşa kırdırıyorlar. Kardeşi kardeşe kırdıranlar utansın” dedi.

Editör: TE Bilişim