“Gerçek gazetecilerin bu korsan gazetecileri aralarından ayıklamaları, mesleğin saygınlığını koruması adına da önem arz etmektedir” diyen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, açıklamasında şıunları kaydetti:

HUZUR VE KARDEŞLİĞİN BOZULMASINA HİZMET ETMEKTEDİR

"Millet İttifakı’nın bozuk akorduyla kulaklarımızı tırmalayan Can Ataklı isimli sözde gazeteci ve kaos tetikçisi; gerek yazdığı yazılarla ve gerekse yaptığı yayınlarla toplumsal huzurun ve kardeşliğin bozulmasına hizmet etmektedir.

Görgüsü ve en basit konulara dair dahi bilgisi olmadığı hâlde her meselede konunun uzmanıymış gibi ahkâm kesen bu medya soytarısının vatan ve millet düşmanı bir azınlık dışında alkışçısı da kalmamıştır.

Topluma hizmetin en hassas mesleklerinden olan gazeteciliğin arkasına sığınarak çeşitli vesilelerle Sayın Genel Başkanımıza seviyesizce saldıran bu ve benzerlerine herkesten önce bu saygın mesleğin meslek büyüklerinin tepki göstermesi gerekmektedir. Yine gerçek gazetecilerin bu korsan gazetecileri aralarından ayıklamaları mesleğin saygınlığını koruması adına da önem arz etmektedir. Aksi takdirde Can Ataklı’ya gazeteci denilen yerde gazeteciliğin itibarı muhakkak zedelenecektir.

BU, İÇİNDE BULUNDUKLARI AŞAĞILIK DURUMUN YANSIMASIDIR

Milliyetçi Hareket Partisi ile AK Partinin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın; bölgesinde ve dünyada gelişen olayları oturup seyretmek yerine inisiyatif alarak sorunlara müdahil olması, çözüm yolları üretmesi belli odakları rahatsız etmektedir. Bu odakların kölesi olan Ataklı gibi isimlerin ve malum siyasilerin Cumhur İttifakında sürekli olarak bir efendi, köle nöbetleşmesini kaleme almaları da yaşadıkları bu derin aşağılık durumun yansımasıdır.

Akşener’in ve Kılıçdaroğlu’nun tuhaf bulduğunu söylediği bir açıklamaya Can Ataklı’nın itiraz etmesi mümkün müdür ki Can Ataklı, Genel Başkanımız Sayın Devlet BAHÇELİ’nin Afganistan açıklamalarını makul bulsun? Ataklı, hür iradesi ile en son ne zaman bir yazı kaleme aldığını hatırlamakta mıdır?

Daha önce Murat Yetkin’in Afganistan’daki Türk askerî varlığını ele aldığı yazısında kullandığı “Türklük sosu” ifadesinden bu zihniyetin Türklüğe bakış açısını ve meselelere dair yaklaşımlarında hangi pencereyi kullandığını görmek mümkündür.

BAKIŞ AÇILARI DAYATILMIŞ ACZİYETTİR

Büyük Türk Milliyetçisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Afganistan ile ilgili tutumu, her iki devletin de bağımsızlığını ilanının ardından yapılan anlaşmaların ruhunu ve verilen desteği dahi reddetme noktasına gelen bu sözde Atatürkçü özde mandacı isimlerin neyi savunduğunu anlamak imkânsızdır.

Türkiye’nin sınır dışına asker göndermesine toplu bir şekilde itiraz eden Ataklı, Türk devletinin bu vesile ile aldığı sonuçları göremeyecek derecede körleşmiştir. Türkiye’nin güvenliğinin sınırlarımız içerisinde çözüleceğini zanneden bu bakış açısı; bir görüş değil, dayatılmış bir acziyettir.

EMPERYALİZMİN KÖLESİ...

Emperyalizmin kölesi Ataklı’nın, Türkiye’nin “emparyalistçilik oynadığı” ithamı ise başlı başına lanetlenmeyi hak etmektedir. Türkiye, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta barış, dünyada barış” sözünde yaşamaya devam eden millî ülküsünü hayata geçirmek için dünyaya yeniden adaleti getirmenin mücadelesini vermektedir. Sömürmek ile sömürü düzenine son vermek arasındaki fark gerçek bir gazeteci ile Can Ataklı arasındaki fark kadar belirgindir.

CHP, İP, HDP ittifakının; Türkiye’nin millî ülküsüne destek veren vatandaşlarımıza “düşük nitelikli beyinler” diyebilen Ataklı’da bir beyin bulunup bulunmadığına dair bir araştırma önergesini Meclis’e sunacağını ümit ediyorum."

Editör: TE Bilişim