Türk Devlet ve Toplulukları Vakfı'nın internet sitesinde makalesi yayımlanan Tuğrul Türkeş, nasıl bir milliyetçilik tartışmasına değinerek "Ben filizlenen bu azgın milliyetçiliğe karşıyım. Gerçek milliyetçiler olarak biliyoruz ki, azgın milliyetçiliğin gücü blöften ibarettir. Sözleri ve hareketleri palavradır. Azgın milliyetçiliğin hiçbir fikrî derinliği bulunmaz. Yarının Türkiye’siyle ilgili hiçbir fikri yoktur. Sözü de hareketi de salt kaba kuvvettir. Bu nedenle de milleti temsil edemez" dedi. 

Babası Alparslan Türkeş'in Milliyetçi Hareket Partisi’nden (MHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmuş Ahmet Vefik Alp'e “Milliyetçilik kendi milletini sevmektir. Onların iyiliğini ve refahını gözetmektir. Onların iyi bir geleceğe sahip olmasını temin için gayret göstermektir” sözlerini hatırlatan Tuğrul Türkeş "hangi milliyetçilik" tartışmalarıyla ilgili şunları söyledi: 

"Azgın milliyetçilik bilime aykırıdır"

"Azgın milliyetçilik bilime aykırıdır. Teknolojik dönüşümü kötüye kullanır. Her şeyin ötesinde bilginin, bilgi birikimin karşısında ve muhalifidir. Azgın milliyetçiliğin mahir olduğu tek şey şiddetli yıkımdır. Oysa Türk milliyetçiliği; “yapmak” üzerinedir; “inşa etmek”, “kurmak” ve “çözmek”tir. Yarını düşünmek ve onu hedeflemektir.

Dünya, Batı’sı ve Doğu’suyla yeniden uçurumların kenarında duruyor. Devrimleri kaldırabilecek olanlar var, kaldıramayacak olanlar var. Devrimleri hayra kullanacaklar var, şerre kullanacaklar var.

Türk milliyetçiliğine ve milliyetçilere düşen görev, tıpkı geçtiğimiz yüzyılın bu dönemlerindeki gibi, kendi özgün modelimizi örmek ve tarihin çarklarını geleceğe doğru döndürenlerden olmaktır.

21’inci yüzyıl “distopyan” olarak tanımlanıyor. 20’nci yüzyılda ideolojiler ve ütopyalar vardı. Bu yeni dönemde acımasızlık, azgınlık ve vahşilik ise “bireyselcilikten” kaynaklanıyor.

“Siber Punk” akımı sinema, bilgisayar oyunları ve çizgi filmlerle yeni nesilleri şekillendiriyor. Ve bu akımda “Robin Hood” vb. örnek-iyi kahramanlar yok. Birbirine şiddet uygulayan ve şahsî çıkarını önceleyen tipler mevcut.

Bizim; milliyetçi-muhafazakar insanlar olarak, Türk milliyetçileri olarak dünyanın karşı karşıya olduğu bu çılgınlıktan ve kötü gidişattan insanlarımızı, milletimizi hatta imkân olsa bütün insanlığı korumamız/kurtarmamız gerekiyor.

Bu nedenle açıkça ifade ediyorum ki; ben filizlenen bu azgın milliyetçiliğe karşıyım.

Gerçek milliyetçiler olarak biliyoruz ki, azgın milliyetçiliğin gücü blöften ibarettir. Sözleri ve hareketleri palavradır.

Azgın milliyetçiliğin hiçbir fikrî derinliği bulunmaz. Yarının Türkiye’siyle ilgili hiçbir fikri yoktur. Sözü de hareketi de salt kaba kuvvettir. Bu nedenle de milleti temsil edemez."

TUĞRUL TÜRKEŞ ABDULKADİR SELVİ’YE AÇIKLAMA YAPTI

AKP milletvekili ve Türk Devlet ve Toplulukları Vakfı (TÜDEV) Başkanı Tuğrul Türkeş, "Dışlayıcı üslupla bir şey yapılamaz, bizim milliyetçilik anlayışımız kapsayıcı ve kucaklayıcı" dedi.

Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, "Azgın milliyetçiliğin hiçbir fikrî derinliği bulunmaz. Yarının Türkiye’siyle ilgili hiçbir fikri yoktur. Sözü de hareketi de salt kaba kuvvettir. Bu nedenle de milleti temsil edemez” ifadesi son birkaç gündür yaşanan olaylara bir vurgu mu diye düşündüm. Tuğrul Bey, makaleyi hazırlamaya 1 ay önce başladığını söyledi. Ama son yaşananları da tamamen göz ardı etmemiş." ifadesini kullandı. 

Selvi'ye konuşan Türkeş,  “2021’e girerken, milliyetçilik adına yeni bir şeylerin söylenmesi gerektiğini düşündüm. Bir süredir bunun zihni hazırlığını yapıyordum” dedi. “Dışlayıcı üslupla bir şey yapılamaz. Kapsayıcı ve kucaklayıcı olunması lazım. Bizim milliyetçilik anlayışımız kapsayıcı ve kucaklayıcı milliyetçiliktir. 85 milyon milletimizi kucaklamak lazımdır” düşüncesini dile getirdi.

Türkeş'in sözlerine ilişkin olarak Selvi, "Tuğrul Bey, tam da ülkemizin ihtiyacı olduğu bir dönemde önemli bir çıkış yaptı. Bu tartışmanın günlük husumetler uğruna boğulup yok edilmesi değil, tam aksine zenginleştirilmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye’nin milliyetçilik üzerinden bölünmeye değil, kucaklaşmaya ihtiyacı var. Ben bu millete âşığım. Kucaklaşmalıyız. Hem de öyle bir kucaklaşmalıyız ki, dünyaya 'İşte Türk milleti budur' dedirtecek şekilde..." yorumunu yaptı. 

Editör: TE Bilişim