Gerçek Gündem’de yer alan habere göre; Tüm dünyada enflasyonun yüksek olduğu 90'lı yıllarda Türkiye de enflasyonla mücadele içindeydi. Enflasyon oranları 2000'li yıllardan sonra tüm dünyada hızla düşmeye başladı. Türkiye'de de enflasyon önemli oranda düşse de ülkemiz dünya ortalamasının üstünde bir enflasyonla yaşadı.

AKP'Yİ İKTİDARA GETİREN ENFLASYON ORANI VE BUGÜNKÜ DURUM

Türkiye'de yaşanan ekonomik sorunlar ve yüksek enflasyonun her zaman iktidara zarar verdiği bilinirken, 2002 kriziyle iktidara gelen AKP ilk yıllarında Türkiye'yi ekonomik olarak düzlüğe çıkardı. Gelinen noktada ise TÜİK'in 2021 yılının aralık ayında yüzde 36.08 olarak açıkladığı yıllık enflasyon, 2022'nin ilk ayında yüzde 48.69'a yükseldi. AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında ise "yüksek" ve "büyük bir ekonomik kriz yaşattı" denilen enflasyon yüzde 29.75 seviyesindeydi. Yani iki oran arasında neredeyse yüzde 50 fark var.

AKP'NİN İLK YILLARI

2002 yılında dünyada yıllık enflasyon ortalama yüzde 4.1 olarak açıklandı. Bu oran gelişen ülkelerde yüzde 6.7 oranında iken Türkiye'de enflasyon oranı yüzde 29,75 seviyesindeydi. Bu seviye 2001 yılındaki enflasyon oranı olan yüzde 68,53'ün yaklaşık olarak yüzde 39 daha altındaydı.

AKP iktidarının ikinci yılında enflasyon hızla gerilemeye devam etmiş, 2003 yılının enflasyon oranı yüzde 11.39 gerileme ile yüzde 18.36 olarak ölçülmüştü. AKP'nin ilk yıllarında en büyük avantajı dünya piyasalarında yaşanan nakit bolluğu ve görece liyakat sahibi bürokratların görevlendirilmesi oldu. Bunun yanında Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı görevini yaparken Bülent Ecevit tarafından ülkeye çağırılan ve ekonomiden sorumlu devlet bakanı yapılan Kemal Derviş tarafından hazırlanan ekonomi programına AKP'nin uyması, ekonomik dar boğazdan çıkma konusunda Türkiye'yi ileri taşıdı. Bu durum enflasyonun 2004'te 9.32, 2005'te 7.72'ye gerilemesine neden oldu. 2005 yılında enflasyon TÜFE'de son 37 yılın en düşük düzeyine geriledi.

AKP DÖNEMİNDE ENFLASYONUN İLK YÜKSELİŞİ: 2006

AKP döneminde enflasyonun ilk yükselişi 2006 yılında yaşandı. Bu yükseliş yüzde 1.93 oranında olurken yıllık enflasyon 9.65'e yükseldi. Bu tarihten sonra Türkiye'de enflasyon dalgalı bir seyir izledi. 2007 yılında yıllık enflasyon yüzde 8.39'a gerilerken 2008'de 10.06'ya yükseldi. 2008-2010 arasında IMF programının yenilenip yenilenmeyeceği konusu AKP'nin ekonomi yönetiminin gündemindeydi. 2010 yılında ABD'nin izlediği politikanın sonucu olarak sermaye akımları canlandı ve Türkiye'ye büyük miktarda doğrudan portföy yatırımı geldi; böylece IMF programı gündemden çıktı.

BABACAN VE AKP AYRIŞMASI

AKP'nin ekonomide dümeni emanet ettiği Ali Babacan, 2010 yılına geldiğinde AKP ile kamuoyuna yansıyan ayrışmalar yaşamaya başladı. Babacan'ın AKP ile bilinen ilk ters düşmesi ise 2010'ların başındaki mali kural tartışmalarına uzanıyor. Ali Babacan, bir yıldır üzerinde çalıştığı mali kural yasa taslağını Mayıs 2010'da kamuoyuna açıklamıştı. Ekonomi için uzun vadeli bir öngörülebilirlik gerektiğini düşünen Babacan, kamu maliyesini kontrol altında tutacak bir "milli çıpaya" ihtiyaç duyulduğunu ve bunun için de mali kuralın uygulanması gerektiğini düşünüyordu.

Mali kural, kurallara bağlı maliye politikasının benimsenmesi takdirinde maliye politikasının esneklik sınırlarını belirleyen kurallar olarak tanımlanıyor.

Ancak Meclis'e sunulması aşamasına geldiğinde taslağın yasalaşması ertelendi.

Dönemin Başbakanı olan Erdoğan, mali kural ile ilgili olarak "Kendi içimizde IMF yaratmaya gerek yok" dedi.

Türkiye'de enflasyon 2009'da 6.53 olarak ölçülürken, 2010'da 6.40'a yükseldi. 2011 yılında ise enflasyon oranı yüzde 4.05 artarak yüzde 10.45 seviyesini gördü. 2012 yılına gelindiğinde enflasyon yeniden yüzde 6 seviyesine geriledi ve yıllık enflasyon yüzde 6.16 olarak ölçüldü.

İSTİKRARLI DÜŞÜŞ

Babacan ve AKP ayrışması sonrası AKP'nin ekonomi kadrolarının değişmesi 2013'den itibaren Türkiye ekonomisinde de etkisini göstermeye başladı. 2013 yılında Türkiye'de enflasyon yüzde 7.40, 2014 yılında 8.17, 2015 yılında ise 8.81'e yükseldi. 2016 yılında 8.53 olarak ölçülen enflasyon 2017'de ise 11.92'ye yükseldi. 2018 yılında ise yüzde 20.30 seviyesine çıktı.

2019’da Türkiye’de enflasyon yüzde 8.46'lık bir düşüşle yüzde 11,8 olurken, dünyada ortalama yüzde 3,9, gelişen ülkelerde yüzde 5,7 olarak ölçüldü. O dönem IMF’nin Türkiye için 2020 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 12. Dünya ortalaması için tahmini ise yüzde 2,8 olarak açıklandı. IMF'nin beklentisini boşa çıktı ve 2020'de Türkiye'nin yıllık enflasyonu yüzde 14.60 olarak açıklandı.

Aralık 2021'de Türkiye'de enflasyon yüzde TÜİK tarafından 36.8 olarak açıklandı. Ancak bu açıklama kimse tarafından inandırıcı bulunmadı. Ekonomi Araştırma Grubu (ENAG) ise aralık ayında enflasyonu yüzde 82.81 olarak açıkladı.

2022 OCAK'TA ENFLASYON: ENAG VE TÜİK AÇIKLAMALARI

2002’de Türkiye, dünyada enflasyonu en yüksek 7. ülkeydi. 2019’da bu alanda 15. sırada yer aldı. 2021’de ise dünyada 11'inci Avrupa'da ise birinci ülke konumunda yer aldı.

ENAG ve TÜİK'in ocak ayı için açıkladığı enflasyon verileri de tartışmaları yeniden alevlendirdi. ENAG'ın açıkladığı üç haneli enflasyon verilerine karşın TÜİK'e göre ocak ayı enflasyonu yüzde 48.69 olarak belirlendi. ENAG ise ocak ayı enflasyonunu yüzde 114.87 olarak açıkladı.

Editör: TE Bilişim