Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Kibar Atasoy, kavurucu yaz günlerinde sıvı tüketimine dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Yaz aylarında hava sıcaklıklarının artması ile birlikte vücudun sıvı ihtiyacı da değişiyor. Havaların ısınmasıyla artan sıvı kaybını karşılamak için günde ortalama 2-3 litre su tüketilmesi öneriliyor. Bazı vatandaşlar ise vücudun sıvı ihtiyacını su yerine çay, meyve suyu gibi içeceklerden karşılamaya çalışıyor. Gün içinde yeteri kadar sıvı tüketilmediğinde ise ciltte nem kaybedildiğinden dolayı kaşıntı, kızarma, yanma ve egzama şikayetleri artıyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Eda Kibar Atasoy, tüketilen çeşitli içeceklerin suyun yerini tutmadığını ifade etti.

"ÇAY İÇTİĞİMİZDE VÜCUDUMUZDAKİ SUDAN KAYBETMİŞ OLUYORUZ"

Su yerine en çok tercih edilen sıvı olan çayın vücutta su kaybına neden olduğunu vurgulayan Dr. Atasoy, "Yaz aylarında sıvı ve özellikle su tüketimi hem genel sağlığımız açısından hem de cilt sağlığımız açısından çok önemli. Bilhassa küçük yaş grubunda olanlar ve yaşı ileri olanlar; tansiyon hastaları, şeker hastaları gibi kronik hastalığı bulunanların özellikle dikkat etmesi gerekli. Sıvı tüketimi derken genellikle halkımızda su tüketmek yerine çay içmek gibi bir alışkanlık var. Bunu çok tavsiye etmiyoruz. Bilhassa konsantre meyve suları, hazır aldığımız içecekler ve çay, suyun yerine geçmiyor. Çay aslında bizim diüretik dediğimiz idrar söktürücü etkisi olan bir bitkisel çaydır. Onu içtiğimizde vücudumuzdaki sudan kaybetmiş oluyoruz. Bu nedenle genellikle 30 kiloya 1 litre olacak şekilde ve yaz aylarında terlemeyi de hesaba katarak, biraz daha artırarak suyu özellikle tüketmelerini öneririm" dedi.

"SU İÇMEDİĞİMİZ ZAMAN KAŞINTI, KIZARMA, YANMA VE EGZAMA ŞİKAYETLERİNDE ARTIŞ OLMAKTADIR"

Ciltte sıvı kaybı olduğu takdirde çeşitli sağlık sorunlarının görülebileceğini bildiren Dr. Atasoy, "Genellikle 2 litre ile 3 litre arasında bir su tüketimi yaz ayları için çok gerekli ve önemli. Bu hem genel sağlığımız için önemli hem de cilt sağlığı için. Cildimizde de sıvı kaybına bağlı olarak kaşıntı, kızarıklıklar oluşabilir. Terleme ve terleyememekle ilgili isilik döküntüleri, kaşıntı, yanma, batma şeklinde şikayetler ortaya çıkabilir. Su tüketimi özellikle kuru ciltlerde, egzama yatkınlığı olanlarda daha da ön plana çıkıyor. Su içmediğimiz zaman cildimiz nem kaybettiği için kaşıntı, kızarma, yanma ve egzama şikayetlerinde artış olmaktadır. Su ihtiyacını kişi kendisi belirleyebilir. Çok terlediğimiz günlerde spor yaptığımızda sıvı ihtiyacı vücudun artar ve kişinin de buna göre su tüketimini artırması gerekir" diye konuştu.

Son olarak yeterince sıvı tüketimi olmadığında vücutta bazı belirtilerin görüldüğüne dikkat çeken Dr. Atasoy şunları söyledi:

"Aslında idrara çıktığımızda yeterince su içip içmediğimizi anlayabiliriz. Kişi idrar yaptığında açık sarı renkli olması gerekiyor. Sık idrara gidememek, gittiğinde de çok sarı renkli, kötü kokulu idrar yapmak yeterince sıvı, su tüketilmediğini gösteren bir bulgudur. Aşırı güneş ve sıcağa maruz kaldığımızda çocuklarda ve yaşlılarda, güneş yanığı haricinde sıcak çarpması; güneş çarpması dediğimiz rahatsızlık görülebilmektedir. Bu güneş çarpması, sıcak çarpması da sıvı tüketimiyle ancak düzeltilebilir. Halsizlik, baş ağrısı, vücut ısısının yükselmesi, ateş, kas ağrısı; çocuklarda bulantı, kusma şeklinde bulgularla ortaya çıkar."

(Çağatay Gür - Abdullah Güçlü/İHA)
Kaynak: iha