Sen neymişsin be hatun
Koca yazısından Nagehan Alçı’ya istinaden;
Örneğin, Ahmet Hakan’ın programında “Kanal İstanbul” tartışılıyor. Altı konuşmacıdan birisi Mehmet Metiner, birisi de Bedri Baykam…
Metiner bir demagog, dünkü sözlerini unutabilen, ülkücülere bakışı belliyken sembol isimlerden şehit Fırat Çakıroğlu’nun kabrini bile ziyaret edebilen bir zat, yazar…
Bedri Baykam çocuk yaşından itibaren sanatın içinde olan bir ressam, bir televizyon şovmeni, yazar…
Ama, peki, iyi de Kanal İstanbul ne alaka? Türkiye bu kadar ucuz bir ülke mi?
Programda;
Jeofizik uzmanı var mı? Yok. Hani kanal açılacak, fay hatları var, su havzaları söz konusuydu…
Uluslararası hukuk uzmanı var mı? Yok. Hani Montrö uyarılıyordu, Lozan vardı...
Dış ticaret uzmanı var mı? Yok. Hani gemiler geçecek, yük taşıyacak ne kazanacak ne ödeyebilecek…
Örneğin, bir hatun kişi var. Her yamaya “Alçı” çekebilen…
En son Elâzığ depremi tartışılıyor soru soran o, Ermeni soykırım iftirası tartışılır ekranda o, Lozan tartışılır kanalda o, Merkez Bankası politikaları tartışılır beyaz camda o, Türk askerine kurulan Balyoz kumpası tartışılırken de ekranda o vardı, Suriye savaşı ve göç dalgası konuşulur ön safta o, 15 Temmuz hain pususunun uzmanı zaten o, sanat tartışılır o, aile tartışılır tartışmasız o.
Hatun kişinin eşi ROK da çok pervasız bir tartışmacıydı. Boşnak kardeşlerimizle ilgili hakaretamiz bir gafı sonrası Saffet Sancaklı tarafından önü kesilmeseydi çapraz saldırı riskimiz sürüyor olacaktı…
Onlar buradaydı, onlar oradaydı, onlar şuradaydı, velhasıl onlar her yerdeydi, önleri açık…
Tamam, nadidesin, Nagehan’sın, seçilmişsin, özelsin… De sormadan edemiyor insan, “sen neymişsin be(!) hatun…”
Yavuz Koca’nın yazısı için Tıklayınız
Tüm yazıları için Tıklayınız
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.