Sene 1988.

Fransa, Belçika ve İspanya’da Avrupa Birliği (AET) Ortak Tarım Politikası eğitimindeyiz. Konu uzmanı Avrupalılar tarımın her alanında sunumlar yapıyor. Dersler tartışmaya, soru-cevaplara ve katkıya açık.

Uzman kişi, domatesin topluluk içi ve dışı ticaret politikalarını anlatıyor. Söz aldım ve uzmana domates salçası destek politikalarıyla ilgili bir soru sordum.

Dikkat buyurun. Ders veren kişi, “Domates Uzmanı.” Soru, “Domates Salçası” ile ilgili.

Ne cevap verse beğenirsiniz. “Ben domates politikaları uzmanıyım, salça konusunda sizi yanıltabilirim. Müsaade ederseniz, sizi o konunun uzmanıyla görüştüreyim.”

Ah bizim entelektüeller!

***

Sadede gelelim mi?

Artık televizyonlarda tartışma programlarını izlemekten bıktık, çünkü çoğu bir şey vermiyor, amiyane ifadeyle laga-luga.

Örneğin, Ahmet Hakan’ın programında “Kanal İstanbul” tartışılıyor. Altı konuşmacıdan birisi Mehmet Metiner, birisi de Bedri Baykam…

Metiner bir demagog, dünkü sözlerini unutabilen, ülkücülere bakışı belliyken sembol isimlerden şehit Fırat Çakıroğlu’nun kabrini bile ziyaret edebilen bir zat, yazar…

Bedri Baykam çocuk yaşından itibaren sanatın içinde olan bir ressam, bir televizyon şovmeni, yazar…

Ama, peki, iyi de Kanal İstanbul ne alaka? Türkiye bu kadar ucuz bir ülke mi?

Programda;
Jeofizik uzmanı var mı? Yok. Hani kanal açılacak, fay hatları var, su havzaları söz konusuydu…

Uluslararası hukuk uzmanı var mı? Yok. Hani Montrö uyarılıyordu, Lozan vardı...

Dış ticaret uzmanı var mı? Yok. Hani gemiler geçecek, yük taşıyacak ne kazanacak ne ödeyebilecek…

Örneğin, bir hatun kişi var. Her yamaya “Alçı” çekebilen…

En son Elâzığ depremi tartışılıyor soru soran o, Ermeni soykırım iftirası tartışılır ekranda o, Lozan tartışılır kanalda o, Merkez Bankası politikaları tartışılır beyaz camda o, Türk askerine kurulan Balyoz kumpası tartışılırken de ekranda o vardı, Suriye savaşı ve göç dalgası konuşulur ön safta o, 15 Temmuz hain pususunun uzmanı zaten o, sanat tartışılır o, aile tartışılır tartışmasız o.

Hatun kişinin eşi ROK da çok pervasız bir tartışmacıydı. Boşnak kardeşlerimizle ilgili hakaretamiz bir gafı sonrası Saffet Sancaklı tarafından önü kesilmeseydi çapraz saldırı riskimiz sürüyor olacaktı…

Onlar buradaydı, onlar oradaydı, onlar şuradaydı, velhasıl onlar her yerdeydi, önleri açık…

Tamam, nadidesin, Nagehan’sın, seçilmişsin, özelsin… De sormadan edemiyor insan, “sen neymişsin be(!) hatun…”

***

Türk Milletinin bağrından çıkan merhum Cemil Meriç demişti ki, “Entelektüelerimiz yok.” Entelektüel gibi sunulanların ente(l)’i düşmüş, (l)ektüeli kalmış…

Ve hele, “Düşüncelerin kuduz köpek gibi kovalandığı ülkede, düşünce üretememek” sözü, bir kurşun kadar etkili…

Haklı mı, değil mi?

***

Bence en doğrusu haber kanallarında bir program yapıp domates sorusunu Mehmet Metiner’e, domates salçası sorusunu Bedri Baykam’a sormak lazım. Cevapların derinliğini(!) de Nagehan Alçı’ya yorumlatmalı.

Es-selam olsun, ves-selam olsun, has-kelam olsun aydın namusunu koruyanlara…