İyi Parti’nin seçimlere hür ve bağımsız girme kararından sonra CeHaPe’liler paniğe kapılmışlardı. Sanki İyi Parti CeHaPe’yi iktidar yapmak veya seçimlerde kayıtsız şartsız desteklemeye yemin etmişler gibi. Eli kalem tutan, ağzı laf eden solun eski tüfekleri de dahil olmak üzere İyi Parti’ye saldırmaya başlamışlardı. Sonunda İyi Parti’nin seçimlere bağımsız girmesini kabullenmek zorunda kaldılar. Sıkışan CeHaPe yönetimi DEM’den de yeteri kadar ilgi göremediler. Ama Yeniden Refah Partisi’nin AKP ile anlaşamaması CeHaPe’lileri biraz da olsa ümitlendirmişe benziyor.

Yeniden Refah Partisi’nin AKP’den istedikleri belli oldu.

Yeniden Refah Partisi'nin, AKP'nin 'ittifak' teklifi için şartları ortaya çıktı. Partinin Genel Başkanvekili Doğan Aydal, AKP'den Kocaeli ve Sakarya'nın yanı sıra 35 de ilçe belediyesi istediklerini söyledi. Dolayısı ile YRP ve AKP arasındaki görüşmeler bu noktada kopmuş oldu.

Ben bir önceki yazımda Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ı Sayın Cumhurbaşkanı seçim öncesi görevden almaz, alamaz demiştim. Aklın gereği buydu. Ama ben yanıldım. Seçim öncesi MB Başkanı’nı görevden almak pek hayra alamet olmasa gerektir. Bu hareket iktidara artı değil eksi puan olarak yansıyacaktır.

Bu arada çok ilginç bir gelişme daha yaşandı.

Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, Erdoğan’ın ekonomi politikasını eleştirerek, “Biz 7 aydır bu kopan bağlantıları tekrar ihdas ediyoruz” dedi.

Buyurun size yeni bir kriz. Sayın Cumhurbaşkanının kendi atadığı bir bürokrat ilk kez iktidarın ekonomi politikasını eleştirdi. Bu açıklamanın sonu ne olacak bakacağız. Bu açıklama belki de Cevdet Akçay’ın başını yiyecektir

Sayın Cumhurbaşkanı öyle zannediyorum kendisini Osmanlı Padişahlarının yerine koymaya başladı. Baksanıza Adıyaman’ın Kahta İlçesinde yaptığı konuşmada neler söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Adıyaman'ın Kahta ilçesinde vatandaşlara seslendi. Vatandaşların 'istasyon talebinin olduğunu dile getiren Erdoğan, "İçişleri bakanıma da söyledim, ulaştırma bakanım da yanımda. Ona da talimatımı, “Buyruğu”mu vereceğim" dedi.

Bizim bildiğimiz Buyruk kelimesi sadece Osmanlı padişahlarının çıkardıkları “Ferman’larda geçiyordu.

İlginç! Geçelim.

Sayın Cumhurbaşkanının geçtiğimiz günlerde çok tartışılan bir konuşması daha oldu. Erdoğan Antakya Spor Salonunda AKP’nin düzenlediği toplantıda konuşurken büyük bir itirafta da bulundu

Şöyleki;

Erdoğan, Antakya Spor Salonu'nda düzenlenen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Hatay İlçe Belediye Başkan Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, mahzun kaldı" dedi.

Şimdi bu ne demektir. Eğer bana veya benim partime oy vermezseniz size hiçbir hizmet yok. Gördünüz mü geçtiğimiz seçimlerde Hataylılar olarak bize oy vermediniz bakın size hizmet geldi mi?  Gelmedi. Hatay mahsun kaldı. Dedi. Bu düpedüz ayrımcılıktır. Ve yapılan ayrımcılığın itirafıdır. Vatandaşın verdiği vergilerden biriken paraları yine hizmet için başımızda bulunan iktidar kendisine oy veren illere aktarıyor. Bu olacak şey değildir. Vatandaş bunu görmüyor mu? Elbette görüyor. Ama cahil ve fakirleştirilen halkımızın büyük çoğunluğu muhakeme kabiliyetini kaybettiği için sürü psikolojisi ile yine götürüm oylarını verebilir diye endişe etmiyor da değilim.

BİR NOT: Sevgili dostlarım. Ben 35 yıl Ankara’da yaşadıktan sonra emekli oldum. Ve 17 yıldır Samsun’da ikamet ediyordum. Şartların getirdiği mecburiyet nedeniyle 1 Şubat 2024 itibariyle tekrar Ankara’ya taşındım. Allah nasip ederse bundan sonra Ankara’da olacağım. Tüm dost ve arkadaşlarıma duyurumdur.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE