Çalıkuşu: Lozan tartışmaları, akan gözyaşlarına çare değil

Hukukçu Figen Çalıkuşu, terör örgütü PKK'nın fesih bildirisindeki "Lozan Antlaşması" vurgusunun yarattığı tartışmaları değerlendirdi. Çalıkuşu, bu tartışmaların geçmişte yaşanan acıların telafisi için bir fayda sağlamayacağını vurgulayarak, kalıcı barışın tesisi için daha yapıcı adımlar atılması gerektiğini belirtti. Propaganda ve siyasi hesapların gölgesinde kalıcı barışın tesis edilemeyeceğini savunan Çalıkuşu, mevcut durumu değerlendirmenin ve geleceğe yönelik adımlar atmanın önemini dile getirdi.

Çalıkuşu, Lozan Antlaşması'nın Türkiye için tapu niteliğinde olduğunu ancak bir tabu olmaması gerektiğini ifade etti. Antlaşmanın tarihsel bağlamı içinde ele alınabileceğini ve eleştirilebileceğini, ancak bu durumun antlaşmanın tümden inkarı anlamına gelmeyeceğini belirtti. Demokratik bilincin gelişimi ve yerleşmesi için bu türden tartışmaların yapıcı bir şekilde yürütülmesinin önemini vurguladı. Geçmişte yaşanan acıların tekrar yaşanmaması için barış sürecinin sürdürülmesi ve kalıcı bir barışın sağlanması gerektiğini dile getirdi.

Terör örgütünün silah bırakma kararının ardından, örgütün tehdit unsuru olarak görülmemesi gerektiğini belirten Çalıkuşu, Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü bir devlet olduğunu hatırlattı. Lozan'ı tehdit unsuru olarak gösteren algının, barış için yapılması gerekenleri konuşmayı engellediğini ifade eden Çalıkuşu, toplumsal rızanın nasıl inşa edileceği ve kalıcı barışın nasıl sağlanabileceği konularına odaklanılması gerektiğini vurguladı. Bu süreçte hukuk devleti ve demokratikleşmenin önemini vurgulayan Çalıkuşu, anayasal hakların ve hukukun üstünlüğünün tesisinde birlikte dirençli taleplerle bu önemli süreci demokratik bir Türkiye için vesile kılmanın mümkün olduğunu sözlerine ekledi.