Ümit Özdağ, Ekrem İmamoğlu ve Melih Gökçek karşılaştırması yaptı
Özdağ, CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutukluluğuna ilişkin değerlendirme yaptı. Özdağ, "Bana soruyorlar, ‘Sen Ekrem İmamoğlu’na kefil misin?’ diye. Hayır değilim. Suçlamaların yalan mı doğru mu olduğunu bilmiyorum. Ama şunu biliyorum; Melih Gökçek’i yargılamadığınız bir Türkiye’de Ekrem İmamoğlu’nun yargılanması inandırıcı değil. Cumhurbaşkanlığına aday olmasaydı tutuklanmayacağını da biliyorum. Demek ki siyasi bir kavga var'' dedi.
Özdağ, cezaevinde yaşadığı süreçleri aktararak, “5 ay kadar kaldım içeride. Bir Meclis Genel Kurulu’nda bu kadar çok milletvekili görmüştüm, bir de Silivri’de bu kadar çok milletvekili ile karşılaştım. Silivri, 19 Mart’tan sonra korkunç bir milletvekili akımına uğradı” dedi.
Türkiye'de muhaliflere yönelik ''düşman ceza hukuku'' uygulandığını öne süren Özdağ, “Anayasanın 10’uncu maddesi askıya alınmış. Anayasanın 10’uncu maddesinde; siyasi görüşünüz, mezhebiniz, dininiz, ırkınız ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yasalar önünde eşittir diyor. Hayır değil. Birileri eşit, birileri değil. Birilerine düşman ceza hukuku uygulanıyor, birilerine yasalardaki hukuk yumuşatılarak uygulanıyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin gündeminde olan yargılamaların kamuoyu açısında inandırıcılığı olmadığını belirten Özdağ, “Bana soruyorlar, ‘Sen Ekrem İmamoğlu’na kefil misin?’ diye. Hayır değilim. Suçlamaların yalan mı doğru mu olduğunu bilmiyorum. Ama şunu biliyorum; Melih Gökçek’i yargılamadığınız bir Türkiye’de Ekrem İmamoğlu’nun yargılanması inandırıcı değil. Cumhurbaşkanlığına aday olmasaydı tutuklanmayacağını da biliyorum. Demek ki siyasi bir kavga var. ‘Yargının araçsallaştırılması’, ‘bağımsız yargı’ kavramları artık durumu izah etmiyor. Durumu izah edecek tek kavram, ‘düşman ceza hukuku’ kavramı. Hatta bunun bile yetersiz olduğunu söyleyip, şunu söyleyenler var: ‘Düşman ceza hukukunda bir hukuk vardır. Burada o da yok’.” şeklinde konuştu.
İktidar partisinin oylarında düşüş olduğunu vurgulayan Özdağ, ''Düşman ceza hukuku uygulamaları sürdürülebilir değil. Sonunda bir seçim olacak ve bu iktidar gidecek. ‘Seçim oyunlarıyla kazanırlar’ falan… yüzde 1’de, 3’de seçim oyunu yaparsınız ama yüzde 10, yüzde 15 gerideyseniz seçim oyunu yapamazsınız. Öyle bir döneme girmiş durumdayız'' dedi.
Siyasilere yönelik tutuklamaların toplumda öfke yarattığını ve iktidarın tansiyonu düşürmek için herhangi bir adım atmadığını dile getiren Özdağ, şu ifadeleri kullandı:
"Bir başka boyut tabii toplumda korkunç bir mağduriyet ve öfke yaratıyor. Oysa öfke sağlıklı bir şey değil. İntikam isteği yaratıyor bu da sağlıklı değil. İktidarın yapması gereken bu intikam hislerini ortadan kaldırıcı siyasete dönüş. Ama aksine intikam hissini arttırıcı, mağduriyeti arttırıcı bir politika izlemekte ısrar ediyorlar. Tansiyonu düşürmek o kadar kolay ki. Beylikdüzü Belediye Başkanı’nı serbest bıraksınlar muhakkak tansiyon düşüşü olacak. Adam ölüyor içeride. Ayşe Barım, 30 kilo vermiş. Hem beyninde bir sıkıntı var, hem kalbinde bir sıkıntı var. İki de bir düşüp bayılıyormuş hücrede. Aşağı inerken düşse bayılsa, ölse bunun izahı yok. Durum ne yazık ki her geçen gün baskının teyit edildiği, ‘böyle devam edeceğiz’ düşüncesinin teyit edildiği ortamda yaşamaya devam ediyoruz ama mücadele de devam ediyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.