Sevgili Okurlar,

Atatürk Devrimlerinin ana hedefi milletleşmeydi. Milli birlik ve beraberliğin sağlanmasından Çağdaşlaşmaya karar Atatürk’ün bütün ilkelerini ve bütünleyici ilkelere kadar bütün ilkeleri içinde barındıran ve Atatürk’ün asıl hedefi olan milletleşme bu gün terk edilmiştir.

Sevgili Okurlar,

Çeşitli görüş ve düşünceler adına milli eğitim politikasının millet anlayışından, milliyet duygusundan ve Milliyetçilik şuurundan büyük ölçüde dışlanmış olması, Türk Milletinin binlerce yıllık değer ve kültür değerlerinden uzaklaşılması, ABD ve diğer Batı ülkeleri tarafından açıkça desteklenen Siyasi Kürtçülüğün Doğu ve Güneydoğuda halkı yanlış bilgilendirmelerle tesir altına alması hepimizi üzmektedir.

Bilhassa son 40 yıldır Batı'nın planları ve hedefleri ile bizleri idare eden siyasilerin "Türksüz Türkiye" hedefleri örtüşmekte dışarıdan ve hükumetler eliyle yürütülmekte olan bir kimliksizleştirme siyaseti yürütülmektedir.

ULUS DEVLET” KABULÜNE KARŞI İSYAN BAŞLATILMIŞTIR.

Sevgili Okurlar,

“Ulus Devlet” kabulüne karşı bir isyan başlatılmış olup, Türk Cumhuriyetini tahrip veya yok etme operasyonu yürütülmektedir. Bu aleni olarak yapılmaktadır. Milletin gözü önünde olmaktadır.

Türk Milletini inkar eden, Türk kimliğinden rahatsız ,Türk egemenliğini ona buna paylaştırmayı demokratikleşme zanneden siyasiler yönetiyor.

Cumhuriyeti yıkarak yerine sözde bir İslam devleti veya sözde bir Osmanlıya dönüş çalışmalarını yürüten zümre siyasi veya ekonomik destek almaktadır.

Sadece Sözde İslamcı veya Siyasi Kürtçüler değil bunlarla aynı kaynaklardan beslenen Tesev benzeri bir çok dernek, vakıf ve Cemaatler kendilerine düşen görevi yerine getirmekte Anayasamızın temelini teşkil eden “Ulus Devlet”ten bahsedenler suçlanmaktadır. Ulus Devleti tasfiye etmeye çalışan güçler Ulus devleti savunanları veya samimi milliyetçileri tasfiye projesi yürütmektedir.

Milliyet duygusunun kaybeden topluluklar millet olma özelliğini kaybederler. Milli kimliğimize olan “Türk adına” ve “Türk milletine” karşı olanlar binlerce yıllık tarihimizi, kültürümüzü, kıymet hükümlerimizi tersine çevirerek, bizleri dağılma ve parçalanma sürecine sokmak istiyorlar. Bunu belki bazıları Türk düşmanlıkları sebebiyle bilinçli olarak yapıyor ancak bir kısmı fesli Kadir gibi tescilli İngiliz Ajanı meczupların veya ne yaptığını bilen ABD ajanı maskeli hainlerin tesiriyle farkında olmadan yapıyor!

BİZANS'I VERGİYE BAĞLAYAN TÜRK BULGAR HANLARI BİZANS'A NASIL KÖLE OLDULAR:

Sevgili okurlar,

Tarihten bir örnek verelim. Bulgar Türkleri Bizans'ı vergiye bağlamıştı. Bizans çareyi Bulgarları Slavlaştırmakta buldu. Bunun için Slav isimleri moda oldu. Bulgar Türkleri buna iki yüz yıl direndiler. Hatta Slavlaşanları sürdüler. Ancak Bizans bu politikasını ısrarla sürdürdü Neticede Türk hükümdarı Slav ismi aldı ve Slavlaşma yoğunlaştı. Bir süre sonra Bulgarlar Türklüklerini Türkçeyi unuttular. Slav milleti oldular. Bu gün yanı başımızda aslı Türk ancak Balkan savaşlarında ve 1980'lerde Türklere katliam yapmış Türklüğünü kaybetmiş bir Bulgaristan bulunuyor.

Derhal bu kimliksizleştirme siyasetine karşı ciddi tavır ve tedbirler ortaya konulmalıdır. Türk Milletine, Türk vatanına karşı yürütülen bu ihaneti yapanlar tespit edilerek bu faaliyetlerini önleyecek yasal tedbirler alınması yönünde toplumsal çalışmalar yürütülmelidir.

HAMASET YERİNE KİMLİĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM,

Sevgili Okurlar,

Kimliksizlik demek, ulusal bağımsızlığı kaybetmek ve “müstemlekeleşmek” demektir. Kimliksizleştirme siyasetini Türkiye’ye dayatanlar milliyetçiliğe, ulus devlete, üniter yapıya, milli iktisat esaslarına, onun içindeki milli tarım, milli endüstriye de karşı çıkmaktadırlar. Cumhuriyet'in temel kavramlarını eleştirmek ve kötülemek onlar için "vazgeçilmez durumdadır.

Bu durum yaygın medya vasıtasıyla kendi arkadaşlarımızı da etkilemektedir.

Nitekim burada sayfalar dolusu hamasi paylaşımlar görüyoruz icraat noktasına gelince Kimliksizleşme siyasetine destek veriliyor.

Artık Hamaseti bırakalım, Milli Kimliğimiz olan Türklüğümüze sahip çıkalım.

Türk Milletine, Türk Cumhuriyetine Türk varlığına, Türk adına dahi sahip çıkamayacaksak sahi biz neyin milliyetçisiyiz veya devrimcisiyiz?

İSLAM DİNİNE İNANCINI GÖSTERMEK İÇİN ARAP KÜLTÜRÜNE BİAT ETMEYE GEREK YOKTUR!

Değerli Arkadaşlarım,

Bizi üzen bir diğer konu ise ABD başta Batı’nın Türk milletini kimliksizleştirmek için yürüttüğü bir projenin milletimize “İslam dinine bağlılık” şeklinde yutturulmasıdır.

86-90 yılları arasında işlerim sebebiyle Arap ülkelerinde bulundum. Suriyeli, Mısırlı, Arabistanlı tarihçilerle çok tartıştığım oldu. Türklere karşı hem ihanet hem de kıskançlıkları var. Bunu da saklamadan söylüyorlar. Kaldı ki Araplarda ümmetçilik yoktur.

Onlarda Arap milliyetçiliği hatta Arap kabileciliği vardır. Bu sebeple bizim Araplaşmamız onların umurunda bile değil. Biz Araplaşsak da onlar bizi Arap olarak yanlarına kabul etmezler.

Biz Türkçü oluruz ancak istesekte ırkçı olamayız.

Ancak Batı Irkçıdır. Araplar Irkçıdır. Biz Arap olacağız desek bile onlar bizi “Mevali” yani 2. Sınıf hizmetçileri olarak görürler.

Bizi kıskanan, bizi istemeyen, halen kabile zihniyetinden kurtulamamış Araplara özenmenin veya onlara benzemeye, onlardan olmaya çalışmanın aslı esası nedir?

Bu yazıyı hazırladığımız saatlerde Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara’nın Elazığ’da kaldığı cemaat evinde uğradığı baskılara dayanamayarak video çekimi yapmış sözde din adına yaşadıkları baskıları anlatmış ve intihar etmiştir.

Cemaatler kendi şeyhlerini putlaştırmakta, islam inanç ve akidesi ile hiç bir alakası bulunmayan öğretiler ile insanlarımızı mankurtlaştırmaktadırlar.

Artık birer ticarethane halini almış, Yurt dışından gelen veya insanlarımızdan zorla topladıkları paralarla dev hastaneler ve okullar Yurtlar yaparak Holdingleşmiş, Mensuplarına Sağlık Bakanlığı, Milli eğitim Bakanlığı gibi kilit bakanlıkların kadroları bırakılarak devlet içerisinde devlet halini almış, Cemaatlerin tamamı kapatılmalıdır. Cemaat yurtları başta Cemaatlere ait tüm mülkler devletleştirilmeli, cemaatler kanalıyla Bakanlıklarda oluşan kadrolar tasfiye edilmelidir.

ARAPLARDAN ÖTE ARAPÇA ADLAR VEREREK DAHA İYİ MÜSLÜMAN OLUNMAZ

Değerli Arkadaşlarım,

Türkler Anadolu'ya son defa -1071'de - geldiklerinde, Türkçü, Türkçeci Derviş Gaziler dağ taş demeden Anadolu coğrafyasına bir mühür gibi Türk adlarını yerleştirdiler. Bu gün içerideki İslam maskesiyle Güroymak’ın adını “Norşin” olarak değiştirmekte ve "Norşin açılımı yaptık" diye toplumsal uzlaşma sağlanacağı propagandasını yapmaktadırlar. Halbuki bu Ermeni açılımıdır. Ermeni açılımı yapanların amacı toplumsal uzlaşmayı sağlamak değil, gizledikleri ırklarına hizmet etmektir.

Bir diğer yandan da çocuklarımıza Araplardan öte Arapça adlar konuluyor. Bu çok yanlıştır. Hem milliyetçilikten bahsediyoruz hem de "Müslümanlık milliyetçiliktir" gibi bir anlayışla çocuklarımıza acayip isimler veriyoruz.

Halbuki Milliyetçi olmak , milli kültür değerlerini, kendi özünü korumaya ve yaşatmaya çalışmakla olur. Türk gibi yaşamayan, Türk kültürüne riayet etmeyen, Türk diline ve Tarihine önem vermeyen bir kişinin Türk milliyetçiliğinden bahsetmesinin anlamı yoktur.

Türk adları yerine Arap lugatından adlar seçerek Müslümanlık yaşanmaz. Türklüğe karşı Arapçayı seçmek sadece Araplaşmak değil, düşmanların Türk varlığına, Türk Milletinin ilelebet yaşamasına karşı yürüttükleri projelerin tuzağında olmaktır!

ÇOCUKLARIMIZA TÜRK ADLARI VERELİM

Değerli arkadaşlarım,

Bizim ve bizden önceki neslin adları Osmanlıdan gelen kültürle Arap adları oldu. Bizler "Babamızın ismi dedemizin adı" diye Arap adları vermeyelim

Burası Türk Yurdudur Elbette burada Türk adları verilecek, Türk evlatları Türk gibi yetişecektir Bu vatan için canını vermiş gerçek sahiplerinin huzurunda başınız eğik olmak istemiyorsanız Türkçeyi destekleyiniz.

Sadece Türk adı vermekle kalmayalım Atatürkçü, Türkçü, Türkçeci eğitim kurumlarında okutalım. Onları Yüksek Türklük şuuruyla yetiştirelim Atatürkçü olmanın Türk olmanın Türk Milliyetçisi, Türk Devrimcisi olmanın gereği budur.

Hepimiz az veya çok tarihimizi, Türk milli Kültürünü, Türk adlarını ve anlamlarını biliyoruz. Çocuklarımıza Türk adları verelim. Türk'ün bayrağı hep yücelerde kalsın. Türk milleti sonsuza kadar yaşasın.

Tüm Değerli Arkadaşlarımıza en içten duygularımla sevgi ve Saygılarımı sunar mutlu başarılı ve sağlıklı günler dilerim.

Ne Mutlu Türk’üm Diyene.

Editör: TE Bilişim