Sayılı günler tez geçiyor. Yerel seçimlere 10 gün kaldı. Partiler kendi kısıtlı bütçeleri doğrultusunda seçimlere hazırlanıyorlar. İktidar hariç. Çünkü iktidar devletin tüm imkanlarını kullanarak seçimlere hazırlanıyor. Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan iktidarı durduracak başka hiçbir mercii yoktur.

Öyle ki; örtülü ödenek ellerinde, bütçe ve hazine ellerinde, nihayetinde her türlü argümanı kullanarak iktidar seçimlere hazırlanıyor. İktidar tüm gücünü özellikle de İstanbul’u kazanmak üzere dizayn etmiş durumda. Düşünsenize 6’lı masa dağılmış, Millet İttifakı tarumar olmuş, İstanbul Belediye Başkanı tek başına Cumhur İttifakı’na karşı savaş vermektedir. Dahası 17 Bakan İstanbul’da, zaten sembolik de olsa Cumhur İttifakının bir adayı var. Etti mi 18. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun beklediğini söylediği Cumhurbaşkanı da bu hafta sahaya inmesi bekleniyor.

Ekrem İmamoğlu’na DEM’lilerle yaptığı dirsek teması nedeniyle şahsen bende kızıyordum ama artık kızmıyorum. Bir İyi Parti taraftarı olarak eğer İstanbul’da oy kullansaydım kesinlikle Ekrem İmamoğlu’na oy verirdim. Çünkü iktidarın adayı İs mi Kurum mu varlığı yokluğu pek belli olmayan adayını gaflarından başka tanıyan yok. Kısa sürede yaptığı gaflarla tanınmaya başladı. Öyle ki; Ordu Caddesi yeni haliyle trafiğe açılması söz konusu idi. Diyor ki, biz iktidara geldiğimiz zaman hani her İlin adı verilen caddeler var ya, ha işte Ordu iline ithafen verilen Ordu Caddesi yeniden dizayn edilecek diyor. Birçok gaf yaptı da yazıyı uzatmamak adın bir örnek vermek istedim. Halbuki İstanbul’da Vatan, Millet ve Ordu Caddelerinin diğer illerle alakası yoktur. İstanbul’dan bu kadar uzak olan bir adaydan başka ne beklenilebilir ki?

Cumhurbaşkanı henüz İstanbul’a gelmeden il il dolaşıyor. Sözü bir şekilde İstanbul seçimlerine getiriyor ve gittiği ildeki vatandaşlara seslenirken diyor ki; İstanbul’daki akrabalarınıza telefon açın ve adayımız Murat Kurum’a oy vermelerini tembih edin diyor. Çünkü aklı fikri İstanbul’da. İstanbul’un rantından 5 yıldır mahrum olmak ne demek biliyor musunuz? 2019 seçimlerinde hem de iki defa üst üste Ekrem İmamoğlu’na yenilmeyi bir türlü hazmedemedi. Yukarıda da bahsettiğim gibi adaylarına ilaveten 17 Bakanını da İstanbul’a gönderdi. Anlayacağınız RTE aynı anda tüm tuşlara basmaya başladı.

Ankara’da Mansur Yavaş çok rahat. Son haftaya girdiğimiz günlerde bir de rakibi Turgut Altınok’un mal beyanı ortalığı karıştırdı. Düşünsenize  o kadar büyük araziye sahip ki; Vatikan ve Monako ülkelerinin yüzölçümlerinden daha büyük bir mülke sahip. Ben bu yaşa geldim hiçbir kimseye babadan 60 daire kaldığını duymadım. Dahası bu mal beyanının dışında Antalya’da henüz yapımı devam eden bir sitede 600 dairesinin daha ortaya çıktı. Bekleyelim daha neler çıkacak. Gazeteci Murat Ağırel, her ne kadar Altınok yalanlasa da elinde belgeleri olduğunu canlı yayında ilan etti. İktidar hem İstanbul’da hem de Ankara’da çok zayıf adaylar göstererek CeHaPe’lilerin elini bir kat daha güçlendirdiler.

Hülasa; İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş seçimleri kazanır diye düşünüyorum. Eğer sandıklara iyi sahip çıkabilirler ve birtakım ayak oyunlarını bozarlarsa seçimleri almaları için hiçbir engel yok diye düşünüyorum. Allah korusun, aksi olarak Ankara ve İstanbul’u iktidar kanadı kazanırsa, zaten pervasız davranan bu iktidarı artık kimse durduramaz. Parti devletine dönüşen bu güzel vatanımızı kendisine oy vermeyen yüzde ellilik kesime dünyalarını dar edeceklerdir. Bu kadar net.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE