Beyaz Saray'da düzenlenen ve ABD Başkanı Donald Trump'ın ev sahipliği yaptığı törene, BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed el Nahyan, Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif el Zayani ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu katıldı. Tören öncesinde gazetecilere açıklamalar yapan Trump, beş ya da altı ülkenin daha İsrail'le ilişkileri normalleştirme anlaşmalarına katılabileceğini belirterek, söz konusu anlaşmalardan bazılarının 3 Kasım'daki ABD Başkanlık seçimlerinden önce gerçekleşebileceğini dile getirdi. Bu sözlerinin ardından Başkan Trump'a "Suudi Arabistan'ın da İsrail'le ilişkileri normalleştirmesini bekliyor musunuz?" sorusu geldi. Trump, bu soruya "Evet bekliyorum. Suudi Arabistan'ın kralıyla telefonda konuştum. Doğru zaman geldiğinde olacak." yanıtını verdi. Anlaşmalar imzalandıktan saatler sonra Suudi Arabistan'da kabine yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada "Filistin halkının yanında oldukları ve Filistin meselesine adil ve kapsayıcı bir çözüme ulaşmak için gösterilen tüm çabaları destekleyecekleri" belirtiliyordu: "Uluslararası meşruiyet çerçevesinde ve Arap Barış İnisiyatifi'yle uyumlu olacak şekilde, Filistin halkının, Doğu Kudüs'ün başkent olacağı ve 1967 sınırları içinde bağımsız bir devlet kurabileceği bir çözümü destekliyoruz." Törene katılan liderlere teşekkür eden Trump, "Bugün, tarihin yönünü değiştirmek için buradayız. Yıllar süren bölünme ve çatışmadan sonra, yeni Ortadoğu'nun şafağındayız" dedi. Trump, İsrail ile Bahreyn ve BAE arasındaki anlaşmalara sadece 1 ay içinde varıldığını da ekledi. Başka ülkelerin de İsrail ile barış anlaşmaları imzalayacağını belirten Trump, "İsrail, BAE ve Bahreyn karşılıklı büyükelçiler atayacaklar, turizmden ticarete, sağlıktan güvenliğe kadar geniş yelpazedeki sektörler de güçlü iş birlikleri ve ortaklıklar kurmaya başlayacaklar. Bu ülkeler dost" dedi. "Yahudi ve Arapların düşman olduğu ve Mescid-i Aksa'nın saldırı altında olduğu yalanlarının nesilden nesile aktarılması bölgede ve tüm dünyada terör ve şiddetin yayılmasına yol açtı" diyen Trump, varılan anlaşmalarla geçmişteki başarısız yaklaşımlardan bölge halklarını kurtardığını savundu. İsrail Başbakanı Netanyahu da üç ülke arasındaki normalleşme anlaşmasını "tarihi bir dönüm noktası" olarak tanımladı. BAE ve Bahreyn dışişleri bakanları da anlaşmayla ilgili olarak Trump'a teşekkürlerini iletti. BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed el Nahyan, "Bu anlaşma Filistin halkının yanında durmaya devam etmemizi sağlayacak, istikrarlı ve huzurlu bir bölgede bağımsız bir devlet kurma umutlarını gerçekleştirmelerini sağlayacaktır" dedi. Liderlerin konuşmalarının ardından ülkeler arasındaki anlaşma metni, İngilizce, İbranice ve Arapça olarak 3 dilde imzalandı. Anlaşmaların imzalanmasının ardından Bahreyn devlet haber ajansı BNA, Bahreyn Kralı Hamad bin İsa el Halife'nin Trump ile telefon görüşmesi yaptığını duyurdu. Habere göre görüşmede Kral el Halife, "barışın ülkesi için stratejik bir seçenek olduğunu, vizyonlarının diyalog, işbirliği ve halkların bir arada yaşaması üzerine kurulu olduğunu" söyledi. BNA'ya göre Bahreyn Ulaşım ve İletişim Bakanı Kemal bin Ahmed ve İsrailli mevkidaşı Miri Regev de telefonda ulaşım alanında yapılabilecek işbirliğini konuştu. 'Normalleşme' süreci Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasındaki normalleşme süreci, ABD Başkanı Donald Trump arabuluculuğunda 13 Ağustos'ta varılan anlaşma ile başladı. Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed'in ikili ilişkilerin tamamen normalleştirilmesi konusunda uzlaşmaya vardıklarını açıklamıştı. Anlaşma kapsamında İsrail'in Batı Şeria'daki bazı bölgeleri ilhak etme planını askıya aldığı kaydedildi. Anlaşma Arap dünyasında, özellikle Filistin sorunu bağlamında tartışma yarattı. Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas, anlaşmayı sert bir dille reddettiklerini ve kınadıklarını açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Racep Tayyip Erdoğan da anlaşma için "Filistin'e dair atılan adım yenilir yutulur bir gelişme değil" diye konuşmuş ve Abu Dhabi ile ilişkileri askıya alabileceklerini belirtmişti..