Azerbaycan'da ve tüm Türkler arasında 20 Ocak 1990'da SSCB ordusunun Bakü ve diğer illerde kadın ve çocuk ayırt etmeden yaptığı katliamın kurbanları anılıyor.

Tarihe "Kanlı Ocak" adıyla geçen katliamın acısı, aradan geçen 32 yıla rağmen tüm Türklerin hafızalarında tazeliğini koruyor. Azerbaycan'da aynı zamanda bir kahramanlık destanı olarak da hafızalara kazınan Kanlı Ocak olayları, 70 yıl süren Sovyet esaretinden sonra bağımsızlığın kazanılmasında önemli dönüm noktası olarak da kabul ediliyor.

Kanlı Ocak olayları, Sovyetler Birliği'nin çöküşünü hızlandırdı, Azerbaycanlılarda bağımsızlık duygusunu alevlendirdi. Olayların temelinde ise Dağlık Karabağ sorunu bulunuyordu.

Ermeniler 1980'li yılların sonlarında, Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'dan koparılması için faaliyetlerini artırdı ve Aralık 1989'da Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti Yüksek Konseyi, Dağlık Karabağ'ın Ermenistan'la birleştirilmesi yönünde karar aldı.

Azerbaycanlılar bu kararı tepkiyle karşıladı ve Bakü'de yüz binlerce kişinin katıldığı mitingler düzenlendi. Halk, Ermenilerin artan toprak taleplerine ve Sovyet yönetimine tepkilerini göstermek için Bakü'nün Azadlık Meydanı'na akın etti.

2022_01_ocak2

Aralıksız devam eden mitingler Sovyet yönetimini tedirgin etti ve Bakü'ye asker gönderilmesi yönünde karar alındı. Halk ise kentin giriş yollarını ve Bakü'deki askeri birliklerin önünü kapattı.

1990 yılının ilk günlerinde Karabağ ve çevresinde Ermeni silahlı gruplarının Azerbaycan köylerine saldırıları arttı. Nitekim 12 Ocak 1990’da Hanlar ilinin Kuşçu köyüne 500 kişilik silahlı Ermeni grubu saldırarak onlarca insanı katletti.

Ocak ortalarında Sovyet yönetimi ülkenin farklı bölgelerinden topladığı yaklaşık 50 bin kişilik orduyu, şehir sınırlarında konuşlandırdı. 15 Ocak’ta Karabağ ve çevresinde olağanüstü hal ilan (OHAL) edildi. Azerbaycan halkı karara tepki göstererek ülke yönetimini istifaya çağırdı.

AA-14347376

En büyük gösteri 17 Ocak’ta düzenlendi. Halk Moskova’dan, Ermeni silahlı gruplarının Azerbaycan köylerine saldırmasına engel olmasını ve Bakü sınırlarına topladığı ordunun Ermenistan ile sınıra nakledilmesini istedi. Bunun üzerine Azerbaycan Sovyet yönetimi, Moskova’ya gönderdiği telgraflarda göstericiler arasında silahlı grupların olduğunu iddia ederek ısrarla SSCB ordularından şehre operasyon yapmasını talep etti.

Aralıksız devam eden mitingler Sovyet yönetimini tedirgin etti ve Bakü'ye asker gönderilmesi yönünde karar alındı. Halk ise kentin giriş yollarını ve Bakü'deki askeri birliklerin önünü kapattı.

İlk önce 19 Ocak 1990'da Sovyet istihbaratı tarafından Azerbaycan televizyonunun enerji sağlayıcısı patlatıldı. Akşam saatlerinde ise 26 bin kişilik Sovyet ordusu zırhlı araçlarla 5 yönden Bakü'ye girdi.

Sovyet ordusu, onları engellemeye çalışan silahsız sivillere mermi yağdırarak kente ulaştı. Tanklar ve ağır zırhlı araçlar insanların üzerlerine sürüldü, ambulanslara ve yolcu otobüslerine ateş açıldı. O gece Bakü'de 130 sivil hayatını kaybetti.

Sovyet ordusu, katliamını Neftçala ve Lenkeran gibi diğer illerde de sürdürdü ve toplam 147 Azerbaycanlı sivil 20 Ocak katliamının kurbanı oldu. Olaylarda 744 kişi yaralandı, yaklaşık 400 kişi Sovyet ordusu tarafından gözaltına alındı.

2022_01_ocak5

Bakü'de Sovyet yönetimi tarafından olağanüstü hal ilan edilmesine ve kentin tamamen Sovyet ordusu tarafından kontrol altına alınmasına rağmen halk yine sokaklara çıktı ve şehitlerin defnedilmesi için çalışma başlatıldı.

Kanlı Ocak katliamı, Azerbaycanlıların Sovyet yönetimine güvenini tamamen sarstı ve ülkenin bağımsızlığına giden süreç başladı.

Martyrs'_Lane_5

Editör: Fatih Savuk