Türk halklarının ikamet alanı (belki de Uygurlar hariç), Rusya’nın geleneksel jeopolitik etki bölgesi (veya daha doğrusu coğrafi güvenlik bölgesi) veya genel olarak devletimizin topraklarıdır. Turan’ın planlarının daha fazla uygulanması durumunda bir çatışma kaçınılmazdır. Rusya, kendi coğrafi güvenlik bölgesini (Orta Asya, Transkafkasya) gönüllü olarak Türkiye’ye bırakamaz. Bu, pan-Türk fikirlerin Rusya’nın Türki bölgelerine nüfuz etmesi, iç siyasi durumu istikrarsızlaşması ve uzun vadede Rusya’nın çöküşüne yol açabilir. İkincisi açıkça Ankara’nın çıkarınadır. Zira Rus devletinin parçalarını alıp kendi etki alanına dahil etmeyi umuyor.

TÜRKİYE NATO'DAN ÇIKARILIRSA...

"Bugün Türkiye kendinden emin hareket ediyor çünkü Batı’yı ve NATO’yu arkasında hissediyor. Ancak ittifaktan atıldıktan sonra (Batı’nın Ankara’nın planlarına tamamen kayıtsız olduğunu gösterecek), Türkiye’nin maceracı dış politikasına devam edeceğinin ve 20’li ve 50’li yılların başında olduğu gibi sakinleşmeyeceğinin garantisi nerede? Batı askeri teknolojisine erişim bile durumu iyileştirmeyecektir. Ukrayna ile büyük bir fark var – NATO’ya katılma sözü verip silahlarla ve Batı’dan doğrudan yardımla pompalamışlar onu. Türkiye de pompalanacak, ama bu (Ukrayna’ya verilen yardım) yardım olmadan. Rusya ile bire bir savaşa karar vermek için Türk liderliğinin toplu olarak delirmesi gerekir. Türkiye NATO’dan atıldıktan sonra Batı, bir Rusya-Türkiye çatışması hayalleri içinde uçmasın."

BÖLGESEL İTTİFAK VURGUSU

Ancak bu, Rus düşmanlığını körükleyerek Türk dış politikasının kibri üzerinde oynamayacağı anlamına gelmez. Bölgesel ittifaklar fikri yardıma gelebilir. Örneğin, Büyük Britanya’nın himayesinde ve Bulgaristan, Romanya ve Gürcistan’ın olası doğrudan katılımıyla Polonya-Türkiye-Azerbaycan bölgesel bloğunun oluşturulması. En azından Britanya’dan ve en fazla tüm Batı’dan yardım bekleyen söz konusu altılı blok, Rusya’ya karşı başarılı bir yerel savaşa güvenebilir.

TÜRK- RUS SAVAŞ PLANINI UYGULAMAK KOLAY OLACAK!

Bugün ABD ve İsrail, Türkiye’yi İran karşıtı koalisyona dahil etmeye çalışıyor. ABD’nin yardımıyla Türkleri, İran’a karşı mücadelede müttefiki olarak gördüğü Kürtlere karşı Suriye’de askeri operasyon başlatmamaya ikna etmeye çalışan İsrail’in memnuniyetsizliği bundan kaynaklanıyor. Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin izne ihtiyacı olmadığını açıkça belirtse de, ABD ve müttefikleriyle ilişkilerini tamamen bozmaya karar vermesi pek olası değildir. İlk aşamada Batı’nın Türkiye ile İran’ı (neyse ki bunun bir temeli var) çekiştirmesi ve Rusya-Türkiye ilişkilerini ağırlaştırması gerekiyor. O zaman yeni bir Rus-Türk savaşı planlarını uygulamak çok daha kolay olacak.
 

Editör: Gökçe Sevim